Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Olağan Genel Kuruluna katıldı. Erdoğan, buradaki konuşmasında, siyasi gündeme ilişkin şöyle dedi:
ART NİYETLİDİR: Eğer hâlâ 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro olarak veya ordu içindeki bir grubun yoldan çıkması gibi görenler varsa gafil değilse art niyetli demektir. Eğer hâlâ S-400 meselesini sıradan bir savunma sistemi tartışması olarak görenler varsa, bu büyük fotoğrafı okuyamıyor demektir.
SURİYELİLERE MAAŞ BAĞLAMADIK: Eğer hâlâ Suriye meselesini ülkemizdeki Suriyelilerin sahilde dolaşmaları seviyesinde tartışan varsa bölgemizdeki acımasız oyundan tümüyle bihaber demektir. Hatta hatta kusura bakmasınlar, yani bizim devletimizin bunlara aylık maaş bağladığını söyleyecek kadar gaflet içerisinde olanlar varsa bu nadanları da hep birlikte uyaralım diyorum. Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz. Bunu zaten benim vatandaşım da biliyor.
BASİT BİR KAVGA DEĞİL: Eğer hâlâ Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama tartışmalarını basit bir petrol doğalgaz kavgası olarak görenler varsa bu işlerden hiç anlamadıkları anlamına geliyor. Biz Doğu Akdeniz'de bu sularda münhasır ekonomik bölgelerde blokların içeresinde biz, bize ayrılmış olan yerlerde aramalarımızı devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Eskiden kiralık gemi arıyorduk, bulamıyorduk ama şimdi kendimize ait 4 tane gemimiz var. Birileri, kaşını gözünü oynatırsa biz de bütün fırkateynlerimizle beraber, gerektiğinde uçaklarımızla beraber hemen o gemilerimizin yanında yerimizi alıyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
AVUCUNUZU YALARSINIZ: (Kıbrıs Rum kesiminin tehdidi) Talimat vermiş bir tanesi, tutuklatacaklarmış o gemideki personeli, avucunuzu yalarsınız, neyi tutuklatıyorsunuz, neyi tutuklatıyorsunuz. Bizim silahlı kuvvetlerimiz, bütün buradaki imkanlarımızla biz de Doğu Akdeniz'de şu anda zaten yerimizi almış vaziyetteyiz, oralardayız, o personeli korumak bizim görevimizdir ve sonuna kadar, baştan sona kadar bunu devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Bunun yanında eğer hâlâ Filistin, Kudüs meselesini Libya meselesini, Irak, İran, Körfez'deki gelişmeleri mahalli çekişmeler olarak değerlendirenler varsa hiç kusura bakmasın ayakta uyuyor demektir.
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ: Dikkat edin, biz Türkiyeyiz. Dün de uçakta gelirken gazeteci arkadaşlarıma söyledim, biz bir kabile devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz. Bunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bizim devraldığımız tarih 2 bin 200 yıla dayanıyor, öyle sıradan değil. Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Türkiye'nin tüm bu tartışmaların merkezinde yer alıyor olmasının sebebi geleceğimizin buradaki gelişmelerin yönünün belirleyecek olmasıdır.
İNLERİNE KADAR: Hamdolsun, gene bugün 8 tane terörist etkisiz hale getirildi ve şu Pençe Harekatı'nda sayı şu anda 60'a doğru yaklaştı. Çünkü 'İnlerine kadar kovalayacağız.' dedik. Hem içeride hem dışarıda. Şimdi neredeyiz? Irak'ın kuzeyinde, bütün oralardaki teröristlerle mücadele içindeyiz.
SENİN ORADA HİÇBİR HÜVİYETİN YOK
(FRANSA Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin aramalardan çekilmesini istemesi) Sen ne diyorsun? Senin orada ne işin var bir defa? Biz buralara kıyıdaşız. Biz Kıbrıs'ta garantörüz, Yunanistan garantör, İngiltere garantör. Peki sen nesin? Senin orada hiçbir hüviyetin yok. Total şirketi adına sen böyle bir açıklama yapıyorsan o zaman vekaletini göster. Demek ki Cumhurbaşkanlığını bırakmış avukatlığa başlamışsın. Ama Tayyip Erdoğan konuştuğu zaman garantör ülke olarak konuşuyor. Sen ne olarak konuşuyorsun ve biz yükümüzün ağırlığını iyi biliyoruz ama sen bu yükün farkında değilsin.
MÜCADELE YOLUNU SEÇTİK
BİZ ne siyasi, ne diplomatik, ne askeri, ne de toplumsal olarak gerilime, tartışmaya, kavgaya, acıya meraklı değiliz. Her şehit haberiyle yüreğimiz dağlanıyor. Kaybettiğimiz her toplumsal ve ekonomik değerimizle biz de hüzünleniyoruz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak geçmişte nice haleflerimizin yaptığı gibi gayet rahat bir programla hayatımızı sürdürmeyi biz de bilirdik. Şayet böyle davransaydık şahsen belki rahat bir dönem geçirirdik, ama ülkemizin ve milletimizin kayıplarını da seyrediyor olurduk. Biz kendi çıkarımız için olup bitenleri seyretmeyi değil, ülkemiz ve milletimiz için mücadele yolu seçtik, bu yola böyle çıktık.
TERÖR ÖRGÜTÜ SEÇİMLE NİYE İLGİLENİYOR
SADECE bir belediye başkanı seçilecek. Milli iradenin bir tecellisidir ama tabii öyle bir şey var ki şu anda yurt dışındaki medya İstanbul seçimiyle acaba niye bu kadar ilgileniyor, bu soruyu bir sormak lazım. Yine terör örgütlerine, onların yaptığı açıklamalara baktığımız zaman acaba bu terör örgütleri niçin İstanbul'daki bu seçimi bu kadar masaya yatırarak biz filancanın yanındayız diyerek öne çıkıyorlar? Kendileri aday göstermiyor. Filancanın yanındayız diyorlar. Herhalde bunlar bize bir şeyler vermesi gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine verdiğimiz önem işte biz bu terör örgütlerine karşıyız, bu terör örgütlerinin destekledikleri yapılara da karşıyız. Farkımız bu. İnşallah bu seçimin yenilenmesi kararı tamamen hukuki sebeplerle alınmıştır, demokrasiye ve hukuka saygısı olan herkesin pazar günkü seçimin sonucuna rıza göstermesi, teslim olması da şarttır. Sonuç ne olursa olsun inşallah kazanan Türkiye olacaktır.