MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün sabah İstanbul Bakırköy'de bir otelde düzenlenen kahvaltıda muhtarlarla görüştü. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli özetle şunları kaydetti:
KÜRTLER CİĞERPARE: Türk-Kürt arasına nifak sokmaya çalışanlar bozguna uğratılacaktır. Kürt kökenli kardeşlerimiz bizim canımızdır, ciğer parelerimizdir. Ortak bir maziden, ortak bir geleceğe birlikte uzanacağız. Kürt kökenli kardeşlerimizin terörle en ufak bir ilgisi yoktur. PKK onların hiçbir zaman temsilcisi olmamış, olamayacaktır. MHP'yi Kürt kökenli kardeşlerimizle sorunlu göstermek alçaklıktır, sapıklıktır, cinayettir.
İSTANBUL SEÇİMİ: İstanbul ehline emanet edilmezse kaynaşma potamız küflenecek, medeniyet cevherimiz karalanacaktır. Türk milleti İstanbul üzerinde oynanmak istenen oyunların kuşkusuz farkında. İstanbullu kardeşlerimin kurulan ve kurgulanan kirli tezgahları bozacağından şüphem yoktur. Mücadelemiz İstanbul'un geleceğinin yabancı başkentlerde belirlenemeyeceğini göstermek, İstanbul'un geleceğini güvence altına almak içindir. PKK, İstanbul'a istikamet veremez, FETÖ söz söyleyemez. Mehmetçik katilleri İstanbul'da belediye yönetimini etkileyemez. İstanbul'un talihi terör yuvalarından gelen talimatlarla tayin edilemez.
SİYASİ HEZİMET: İstanbul'a tuzak kurmak isteyen iç ve dış odaklar bir aday etrafında kenetlenip onu desteklemektedir. Terörist başının heykelini dikme hayalinde olan bir hainin çizgisini beğendiğini dile getiren CHP adayından İstanbullu vatandaşlarımıza gelecek bir fayda yoktur. 23 Haziran'da milli bekamız güçlenecektir. FETÖ kaybedecektir. PKK yerin dibine geçecektir. CHP, İP ve HDP'nin çırpınışları sonuç vermeyecektir. Boyası akan, hırçınlığı, şiddet dili, gerçek yüzü ortaya çıkan, basit ve vasat bir siyasi profil çizen şahıs bir hafta sonra siyaseten hezimete uğrayacaktır. Muhalefet partileri ve PKK, FETÖ gibi terör örgütlerinin 31 Mart ve 23 Haziran'ı, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin rövanşı olarak değerlendiriyor. Türkiye'de yeniden bir sistem tartışması çıkarmak isteyenlerin hevesleri tekrar kursaklarında kalacaktır. Bahçeli akşam da sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Bahçeli buradaki konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "İstanbul Türkiye'dir, bir dünya markasıdır, tarihin methiyesidir, Türk ve İslam'ın şerefidir. PKK'yla FETÖ'yle emperyalizmin taşeronlarıyla zulme bekçilik yapan iş birlikçilerle aynı hizada olmaktan rahatsızlık duymayanlara İstanbul bırakılamaz. İstanbullu kardeşlerim bu oyuna gelmez, umudum odur ki gelmeyecektir. SABAH
TÜRKİYE S-400'Ü ALACAK VE KONUŞLANDIRACAK
Kimden hangi silahı alacağımızın kararını yalnızca ve yegane olarak biz veririz. ABD'nin şımarıklığı, kabalığı, tehdit dili şirazesinden çıkmıştır. Türkiye sömürge ülkesi değildir. Türkiye ricayla, minnetle, el avuç ovuşturarak, icazet ve izinle kurulmuş köhne bir devlet hiç değildir. ABD'nin S-400 üzerinden Türkiye'yi ablukaya alma çabası dostane ve iyi niyetli bir tavır değil.
Türkiye S-400'ü alacak ve konuşlandıracaktır. Bu iş bitmiş, konu kapanmıştır. Gerisini ABD düşünmeli. F-35'i vermeyiz diyenler, günü geldiğinde bir Türk mucizesiyle tanışacaklar, milli silah ve uçakların da kendi imkan, akıl, zeka ve bilgimizle yapıldığını niyazım odur ki, göreceklerdir. Bu kabiliyet bizde vardır.
(ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan'ın Milli Savunma Bakanı'na gönderdiği mektup) ABD ve NATO ile iş birliğinin aksayacağını, yani tıkanacağını nezaketsiz, saygısız, sert bir yaklaşımla dile getiriyor. Bu dil emperyalist ve zorba bir dildir.
NATO, ABD'nin arka bahçesi, demir yumruğu, oyuncağı, keyfi olarak onu alıp bunu atacağı küresel bir organizasyon değildir. Eğer böyleyse, Türkiye NATO üyeliği başta olmak üzere, tek taraflı işleyen uluslararası nitelikli tüm bağ ve bağlantıları derhal sorgulamalı, bağımlılık ve tutsaklık yaratan bütün oluşumlarla diyaloğunu kesmelidir.