TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis Şeref Kapısı önünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla, eski ve yeni milletvekillerine iftar verdi.
İftar yemeği sonrasında konuşma yapan Şentop, "başı rahmet, ortası mağfiret, nihayeti cehennem azabından kurtuluş" olan ramazan ayının 16. iftarını idrak ettiklerini belirterek, "Allah bu ay boyunca tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul etsin. Hepimizi sıhhat ve afiyetle bayrama eriştirsin." dedi.
Şentop, sınır boyları başta olmak üzere Türkiye'de ve sınır ötesinde görevlerini ifa eden askerler ve emniyet güçlerine Meclis'ten selamlarını ve hayır dualarını gönderdiklerini belirterek, "Cenabı Hak, bütün askerlerimizi, emniyet güçlerimizi muhafaza buyursun ve muzaffer kılsın" diye konuştu.
Mustafa Şentop, dünyanın çeşitli bölgelerinde yokluk, yoksulluk çeken; zulme, gadre, eziyete uğrayan bütün mazlumlara da en kısa zamanda Cenabı Hak'tan huzur ve kurtuluş ihsan etmesini niyaz ettiklerini söyledi.
"Bu Meclis yücedir, zira gücünü ve ilhamını milletten almaktadır." diyen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İçinde bulunduğumuz bu Meclis, Gazi'dir. Üstelik bu ünvanı iki kere haketmiştir. Bu Meclisin ilk gaziliği, bundan 100 yıl evvel Samsun'da başlayan ve neticeye ulaşan Milli Mücadelenin karargahı olması sebebiyledir. Bu Meclisin ikinci gaziliği ise, 15 Temmuz'da FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi karşısında gösterdiği yiğitçe duruş ve darbeci hainlerin Yüce Meclisi bombalaması sebebiyledir."
Şentop, Türkiye'nin zengin petrol ve doğalgaz kaynakları olmayabileceğini ancak çok daha büyük zenginlikleri olduğunu belirterek, genç ve dinamik nüfusun Türkiye'nin en büyük zenginliklerimizden biri olduğunu söyledi. Şentop, "Fakat Türkiye'nin en büyük zenginliklerinden birincisi, milletimizin siyasi şuurunun, bilincinin yüksek oluşudur. Milletimizin, başka bir ülkede rastlanmayacak ölçüde siyasi anlamda faal ve hassas olduğunu birçok vesilelerle görmüşüzdür. Olup bitene müdahil olmak, yanlış gördüğünde ona karşı tavır koymak milletimizin hususiyetleri arasındadır. 100 yıl önce Milli Mücadele'de ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin takındığı tavır bunun en açık delilidir." dedi.
Böyle bir ülkede ve böyle bir millet için siyaset yapmanın hem güzel olduğunu hem de dikkat istediğini vurgulayan Şentop, "Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu akşam davetimize icabet eden bütün siyasetçilerimize, bugüne kadar gösterdikleri çaba ve fedakarlık için teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının Milli Mücadeleyi başlatmalarının 100. yıl dönümü nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde iki gün önce Samsun'da bir araya geldiklerini anımsatan Şentop, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının 100 yıl önce yaktığı kurtuluş meşalesinin nasıl hala canlı olduğunu müşahede ettiklerini söyledi.
Şentop, 100 yılın insanların ömrü için uzun, milletlerin ömrü için kısa bir dönem olduğunu ifade ederek, "Fakat her halükarda geçen yüz yıl, hepimiz için önemli bir dönemdi. Samsun'da gerçekleşen anma törenlerini takip ederken milletimle ve ülkemle iftihar ettim. 1919'da, ülkemizin bir kısmı işgal altındayken, milyonlarca şehit ve gazi vererek bir dünya savaşından yeni çıkılmışken, ekonomik anlamda büyük bir yıkım yaşanırken başlayan Milli Mücadele büyük fedakarlıkla başarıya ulaştırılmıştı. Samsun'daki anma törenlerinde ise üniversiteleriyle, yetişmiş gençliğiyle, yakaladığı ekonomik ve teknolojik düzeyle güçlü ve büyük bir dünya ülkesi vardı. Türkiye'nin ne denli ilerlediğini, hamle yaptığını gördük. İftiharımın sebebi budur." dedi.
Kişilerin, toplumların, milletlerin, kurumların tarihlerinde bazı yılların sembolik değerleri olduğunu vurgulayan Şentop, bu yılların diğer yıl dönümlerinden daha özel kutlamalara sahne olduğunu, bu yılın Milli Mücadele'nin başlangıcının 100. yılı olduğunu, 2020 yılının ise TBMM'nin açılışının 100. yılı olacağını kaydetti. Şentop, "Sadece milli tarihimiz için değil, Türk ve İslam dünyasının tamamı için TBMM'nin açılışının 100. yılı önemli. Bu sebeple önümüzdeki yılın özel bir anlamı var. Yapacağımız hazırlıklarla, özel kutlama takvimimizle Gazi Meclisimizin hürriyet ve istiklalimizin merkezi olduğunu bir kez daha göstereceğiz." dedi.
"Bu tür görüntülerin artması dileğimi paylaşıyorum"
ŞENTOP, SÖZLERİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:
"Bu cumhuriyet, bu Yüce Meclis, bu demokrasi hepimizin. Ve şimdi tam da birlik olma, temel meselelerde ortak hareket etme ve dayanışma vaktidir. Farklılıklarımıza rağmen temel meselelerde ortak hareket edebilme ve ortak çözümler geliştirme kabiliyeti, siyaset kurumunun sorumluluğundadır. Bu anlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve siyasi parti liderlerimizin Samsun'da verdikleri fotoğraf çok önemlidir ve umut vericidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve siyasi parti liderlerimize teşekkür ediyor, bu tür görüntülerin artması dileğimi paylaşıyorum.
Hikmet sahibi zat, 'Dünya bir penceredir/ Her gelen baktı geçti' der. Gerçekten de öyledir ve durum siyaset için de geçerlidir. Farklı dönemlerde siyaset yapan, bu Yüce Mecliste faaliyet gösteren, bu çatı altında milletvekili olarak bulunan kişileriz. Hepimiz vazifemizi bize ayrılan mühlet içinde yapıyoruz ve bu bayrağı bizden sonra gelenlere devrediyoruz. Hayatın kanunu da, akışı da bunu gerektiriyor. Aslolan kubbede hoş bir sada bırakabilmek, millete ve memlekete yapılan hizmetlerle anılmaktır. Türkiye'de siyasetçi olmak zordur. Hele de milletvekilliğinin kaderi sürekli eleştirilmektir. Şüphesiz ki, siyasetçi eleştiriye açıktır ve işin tabiatı da bunu icap ettirir.
Ne var ki, bazen siyasetçilere, milletvekillerine ve Yüce Meclise yönelik insafla, izanla bağdaşmayan haksız hücumlara da rastlıyoruz. Açıkçası, bu türden hücumların ülkemiz ve demokrasimiz için fayda vermekten çok zarara yol açtığı kanaatindeyim. Siyasetçi ve milletvekili, en kolay erişilen kişi olduğu için en kolay hücum edilen kişi olmamalıdır. Kurumlarımızı elbette eleştireceğiz. Fakat bunu yaparken kurumların saygınlığına ve demokrasimize zarar verecek söylemlerden uzak durmak zorunludur."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının 100 yıl önce Samsun'dan attıkları istiklal ve milli irade tohumunun, bugün büyüyüp, serpilip ve Türkiye olduğunu ifade eden Şentop, ilk günden bu yana Türkiye'ye, millete ve Yüce Meclis ile demokrasiye katkı yapan herkesi rahmet, minnet ve şükranla andığını söyledi.
Mustafa Şentop, "Türkiye bizim sevdamız, hayalimiz, ruhumuz ve istikbalimiz. Türkiye, bugün artık sadece bir ülkenin ve bir coğrafyanın adı değildir. Türkiye bugün, bir umudun, bir hamlenin ve insanlık davasının adıdır. Türkiye bugün, dün olduğu gibi, istiklalini her türlü bedeli ödeyerek elde tutacağını ilan eden cesaretin adıdır. Türkiye bugün, 'hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' ruhunun adıdır ve Türkiye bugün, sadece vatanımızın değil, aynı zamanda vazifemizin adıdır." diye konuştu.
19 Mayıs 1919'un 100. yıl dönümünün millet ve gençler için kutlu olmasını temenni eden Şentop, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Milli Mücadele'ye ruh veren bütün şehitler ve gaziler; vatan savunmasında ve milli iradeye sahip çıkarken 15 Temmuz'da toprağa düşen bütün vatan evlatlarını rahmetle, minnetle ve şükranla andığını söyledi.