Yüksek Seçim Kurulu, 6 Mayıs akşamı önemli bir karara imza attı. AK Parti'nin olağanüstü başvurusunu değerlendiren YSK, 9 başvurudan 8'ini incelemeye aldı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine oy çokluğuyla karar verdi. Bütün bu tartışmaları geride bırakan Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı, şimdi 23 Haziran tarihinde bir kez daha kozlarını paylaşacak. Ankara'dan İstanbul'a taşınan siyasi partiler bütün güçlerini kullanarak 23 Haziran seçimlerini kazanmaya çalışıyor. Peki siyasi partilerin nasıl bir strateji izlemesi gerekiyor. Sadece İstanbul'u değil bütün Türkiye'yi yakından ilgilendiren bu yarışı GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş ile konuştuk.
SANDIKLARIN TAMAMI SAYILSAYDI BİNALİ BEY KAZANABİLİRDİ
-31 Mart seçim sonuçları sizin için sürpriz oldu mu?
Biz başabaş bir yarış tahmin ediyorduk. Bizim yaptığımız araştırmalarda Binali Yıldırım çok küçük bir farkla önde görünüyordu. Oyların yüzde 10'u sayıldı ve aradaki fark 29 binlerden 13 binlere kadar geriledi. AK Partililer haklı olarak şu soruyu soruyor. Sandıkların tamamı neden sayılmadı?
İMAMOĞLU YERİNE BAŞKA İSİM DE AYNI OYU ALIRDI
-Ekrem İmamoğlu Millet İttifakı'nın oylarını arttırdı mı sizce?
Ekrem İmamoğlu efsaneleştirilmeye çalışılıyor ama ortada bir başarı öyküsü görünmüyor aslında. CHP'nin İstanbul'da yerel seçimlerde yüzde 36-37 oyu var. İyi Parti'nin 6 puanı, HDP'nin de 7 puan oyun var İstanbul'da. CHP'de İmamoğlu değil başka bir aday çıkarılsa da benzer bir oy oranına ulaşabilirdi.
CHP'NİN OYLARI ÇALINSAYDI YER YERİNDEN OYNARDI
-YSK'nın seçimin yenilenmesi kararından sonra bir kafa karışıklığı oluştu mu seçmen üzerinde?
Öncelikle şunu cevaplamak gerekir. Bu kadar oy AK Parti'nin değil de CHP'nin çalınsaydı ne olurdu? Yeryerinden oynardı. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bu hukuksuzluğu anlatırlar, oylarının çalındığını kapı kapı dolaşarak anlatırlardı. AK Parti bu süreci çok soğukkanlı atlattı. AK Parti hukuki süreci sakin bir şekilde yürütürken CHP başından beri yüksek sesle mağduriyet edebiyatı yaptı. Oyları çalınan AK Parti olmasına rağmen problemli taraf AK Parti gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Şimdi AK Parti'nin yeni bir dil oluşturması gerekiyor. Aslında Batı medyası zaten seçimden önce de böyle bir operasyonun işaretini vermişti.
AK PARTİ'NİN TEK MEŞRUİYETİ SANDIKTIR
-Ne yapılmaya çalışıldı?
AK Parti sandıkla gitmeyecek algısı yaratılmaya çalışılıyor. Bakın Cumhur İttifakı Ankara, Antalya, Mersin ve Adana'yı kaybetti. Hiç tartışmasız Belediye Başkanları mazbatalarını aldı. İstanbul'da yasal haklarını kullanarak seçim sonuçlarına itiraz etti. AK Parti'nin kazanıp kaybettiği, sonra tekrar kazanıp kaybettiği o kadar çok merkez var ki. Mesela Antalya bunlardan biri. Türkiye'de seçimle gitmemek CHP'nin geleneğinde var. Seçim darbesinin ne demek olduğunu hatırlamak isterseniz size CHP'nin çıkardığı 367 krizini örnek verebilirim. Bugün CHP'ye yakınlaşan Abdullah Gül'ün yolu, 367 garabeti ile kesilmeye çalışılmıştı. AK Parti'nin tek meşruiyeti sandık ve seçimdir.
1 MİLYON 700 BİN SEÇMENİ SANDIĞA GÖTÜREN KAZANIR
-1 milyon 700 bin seçmen nasıl sandığa getirilebilir?
Türkiye'de en az yüzde 10 sandığa gitmeyen seçmen olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Burada şuna odaklanabiliriz. AK Partili olup da sandığa gitmeyen seçmen sayısı ne kadar. Şu kaçınılmaz bir şey. İktidar olmak seçmeni yorar. Bunun ekonomik ve siyasi birçok sebebi olabilir. Her şeyde iktidarı suçlayabilir. Küskün ve kızgın olduğu için sandığa gitmeyenler olabilir. Ya da nasıl olsa Binali Yıldırım kazanır diye düşünenler de vardır. AK Parti'ye vermeyip CHP'ye de eli varmayanlar olabilir.
AK PARTİ MERKEZE ÇEKİLMEMELİ HALKA İNMELİ
-AK Parti sandığa gitmeyen tabanını sandığa gitmek için nasıl ikna edebilir?
Siyaset, halkın kılcal damarlarına indiği sürece başarılı olur. Merkeze çekildikçe başarısız olur. Tayyip Erdoğan'ın başarısının sırrı da burada aslında. En ücra köşedeki insanla da bir iletişim kurmayı başardı. AK Parti sürekli seçim kazandığı için belki de bu kılcal damarlardan bazıları unutulmuş olabilir. Belki de bazı seçmen küstü ama partinin haberi yok. Şimdi sandık sandık, mahalle mahalle, köy köy bütün seçmene ulaşan, onların sorunlarını dinleyen, onları sandığa gitmeye ikna eden parti seçimi kazanacak. AK Parti işte bu konuda çok başarılı ve deneyimli. Tabi burada dini vakıflara ve sivil toplum kuruluşlarına bilerek vurgu yapmak istiyorum. Ekrem İmamoğlu dini vakıf ve dernekleri zan altında bırakacak açıklamalar yaptı ve onlarla mücadele edeceğini söyledi. Bu seçimde dini vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının çok daha aktif çalışacaklarını düşünüyorum.
GEÇERSİZ OY ORANI ÇOK DÜŞECEK
-31 Mart seçimlerinde karışık oy pusulaları nedeniyle 300 bin geçersiz oy karşımıza çıktı. Ve bunların önemli bir kısmı AK Parti seçmeni. Bu oran nasıl düşürülebilir?
31 Mart seçimlerinde 4 oy pusulası vardı. Şimdi zarfa tek bir oy pusulası konulacak. Dolayısıyla hata yapma payı minimuma inecek. AK Parti merkez bir parti ve taşradan daha fazla oy alıyor. Geçersiz oyların büyük kısmının AK Parti seçmenine ait olduğunu tahmin etmek zor değil. Bu seçimlerde kafa karıştıracak bir şey yok. Tek bir oy pusulası var ve sandık müşahitleri artık çok daha dikkatli ve tecrübeli. AK Parti 300 bin geçersiz oya yoğunlaşmalı.
DİNDAR HDP'Lİ SEÇMENDEN AK PARTİ'YE 3 PUAN GELİYORDU
-Kürt seçmenin tercihi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dindar HDP'li seçmenden AK Parti'ye 3 puan gelmesi beklenirdi. 23 Haziran'da dindar HDP'li seçmenin oyu tekrar kazanılabilir. Bunun için AK Parti'nin biraz çaba göstermesi gerekiyor. Bugüne kadar AK Parti'ye oy vermiş bu kitlenin yine oyunu alabilmek zor olmasa gerekir diye düşünüyorum. Binali Bey'in birikimi ile Ekrem Bey'in şişirilmiş siyasi portresini elbette kıyas edeceklerdir.
CHP BİR KEZ ÖZELEŞTİRİ YAPMADI
-31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin oyları Türkiye genelinde yükselmesine rağmen bir yenilgi olarak gösterildi. Bunun sebebi nedir sizce?
CHP'nin tarihinde tek parti zulmü, 1960 ihtilali, Menderes'in idamı, siyasi partilerin kapatılması, 367 garabeti, yasaklar vs var. Ama geriye dönüp baktıklarında bir gram özeleştiri yaptıklarını göremezsiniz. Bütün konularda haksız olmalarına rağmen radikal bir şekilde kendilerini savundular. AK Parti'nin bir kesiminde ise, daha seçim sonuçları doğru düzgün analiz edilmeden bir CHP öykünmeciliği ortaya çıktı. AK Parti'de rüzgar terse dönse de geri adım atmayacak çok fazla siyasetçi var. Bundan sonra daha fazla da siyasetçi yetiştirmesi gerekecek. 31 Mart seçimleri bize bunu gösterdi.
TRENDEN İNENLER PUSUDA BEKLİYORMUŞ
-Cumhurbaşkanı Erdoğan "trenden inenler bir daha binemeyecek" demişti. Şimdi trenden inenlerin de kendi aralarında anlaşamadıklarını görüyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bir siyasetçi mertçe çıkıp, siyasi parti kurup toplumdan taleplerini dile getirebilir. Bu en doğal bir haktır. AK Parti 2001'de toplumun karşısına çıktı ve 2002 yılında iktidara geldi. Burada kırıcı olan şu. Siz CHP ile kıyasıya bir mücadelenin yapıldığı günde ortaya çıkıp CHP'den yana tavır koyarsanız, oy almak istediğiniz kitleyi yaralarsınız. Sizin ana kitleyi ne zaman satacağınız belli olmazsa seçmende güvensizlik oluşur. Bu tavır insanlarda pusu hissiyatı veriyor.
YENİ KURULMUŞ BİR PARTİ GİBİ ÇALIŞIRSA KAZANIR
-Türkiye 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihlerinde iki seçim yaptı ve AK Parti büyük bir sıçrama gerçekleştirdi. 23 Haziran'da yeni bir sıçrama bekliyor musunuz?
AK Parti yeni kurulmuş bir parti gibi 23 Haziran seçimlerine bakabilirse 1 Kasım seçimlerinde göstermiş olduğu sıçramayı gerçekleştirebilir. Aynı zihniyette çalışırsa bu sürprizi yapabilir. AK Parti rasyonel bir parti ve toplumu buna alıştırdı. Sokaktaki insanda şu inanç var: "Benim bir sorunuz var, eğer Erdoğan'ın bilgisi varsa bunu mutlaka çözer". Bu inanç hala geçerli. Önemli olan halka ulaşıp sorunlarını dinlemek. Bu yaklaşım 23 Haziran'da başarı getirecektir.
BİNALİ BEY İPİ GÖĞÜSLEYEBİLİR
-24 Haziran sabahı İstanbullular güne nasıl uyanacak?
İstanbul'da Binali Bey gibi bir önemli isim var. AK Parti, sokağı, halkın taleplerini, STK'ları, sandığı ihmal etmeden, yeni kurulan bir parti gibi bu 40 günü değerlendirebilirse ve kendi müttefikleri ile doğru iletişim kurarsa ipi göğüsleyebilir. Seçim müttefiklerle kazanılır.
İMAMOĞLU KURGULANMIŞ BİR FİGÜR
-Ekrem İmamoğlu hakkında abartılı yorumlar hatta "Yeni Atatürk" diyenler bile var. Sizce İmamoğlu'ndan bir kurtarıcı çıkar mı?
CHP'de ilk model Mustafa Sarıgül'dü. Olmayınca Ekrem İmamoğlu ortaya çıktı. İmamoğlu, Mustafa Sarıgül'ün biraz daha perdelenmiş hali. Ekrem İmamoğlu gibi kurgulanmış karakterler siyasette kalıcı olmadı. Ekrem İmamoğlu'nun fikri nedir kimse bilmiyor. Şu an parlatılmak için müsait. Ama ben Ekrem İmamoğlu'nda bir siyasi potansiyel görmüyorum. Beylikdüzü gibi bir beton yığını ilçeden başarı öyküsü çıkardılar. İnsanların yolu bir gün Beylikdüzü'ne düşecek ve gerçeği görecek. Kurgulanmış olduğu çok belli. Ekrem İmamoğlu cilalanmış bir Beylikdüzü'dür.