19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.
HERŞEYİ REDDETTİLER...
Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapan eski kursiyer teğmen Orhan Kutlu, isnat edilen tüm suçlamaları reddetti.
Eski binbaşı Özkan Gürkol'un talimatıyla garajlar bölgesine gönderilen 10 kişiden biri olduğunu belirten Kutlu, listede olan teğmenlerin özellikle seçilmediğini, belirlemenin rastgele olduğunu ileri sürdü. Kutlu, isminin listede olmasının nedeninin o an bölükte hazır bulunmasından kaynaklandığını iddia etti.
"TERÖR SALDIRISI SANDIM"
Kışladaki hareketliliğe bakarak internete girdiğini ve köprülerin kapatılmış olduğunu gördüğünü ifade eden Kutlu, o sırada bir terör saldırısı olabileceğini anladığını öne sürdü.
15 Temmuz gecesi Özkan Gürkol'dan aldığı emirle garajlar bölgesine gittiğini, askerde alınan bir emrin yerine getirilmesinin gayet olağan bir durum olduğunu savunan Kutlu, cephaneliğin içine girmediğini, tankların hazır beklediğini ileri sürdü. Kutlu, Özkan Gürkol'un emriyle tanka çıktığını ancak tankın nizamiye kapısından dışarı çıkmadığını savundu.
"TANKTA EMİR VERMEDİM"
Tankta bulunan hiç kimseye emir vermediğini ve emir almadığını iddia eden Kutlu, o gece tankın sürücüsü olan İsa Dalkıran'ın verdiği ifadede kendisini doğruladığını ileri sürdü.
Kutlu, Genelkurmaya saldırı olduğu, vatandaşların terörist bir saldırıdan dolayı şehit olduğunu ve destek olarak tanklara bindiklerinin düşündüğünü iddia ederek darbeden haberdar olmadığını öne sürdü.
Dışarıdaki vatandaşların tepki göstermesini darbeyle bağdaştıramadığını, tanklara yapılan saldırıyı anlamlandıramadığını ileri süren Kutlu, darbe girişiminden toplandıkları ancak spor salonunda haberdar olduğunu iddia etti.
Olaylar olduğu zaman arka planda olduğunu ve hiçbir şeyden haberdar olmadığını öne süren Kutlu, vatandaşların dışarıda beklediği esnada kendisinin de içinde silahlı ve hücum yelekleri giymiş teğmenlerin hazırda beklediği iddiasının doğru olmadığını savundu.
15 Temmuz gecesi kendisinde G3 silahının bulunduğunu belirten Kutlu, silahını kullanmadığını, tankın içinde bıraktığını ileri sürerek Özkan Gürkol'un "tankı sürmeyi biliyor musun?" demesi üzerine "sürmeyi bilmiyorum" dediğini ve silahını alıp bölüğe gittiğini iddia etti.
Kutlu, suçsuz olduğunu öne sürerek mahkeme heyetinden tahliyesini istedi.
SESLİ MESAJDA "ALARM VERİLDİ"
Eski kursiyer teğmenlerden Ahmet Faruk Çavuş, 15 Temmuz gecesi WhatsApp'tan gelen bir mesajla acilen birliğe çağrıldığını, daha sonra bölük komutanı Özkan Gürkol'un gönderdiği sesli mesajda "alarm verildi" dediğini beyan etti.
Özkan Gürkol'un emriyle garajlar bölgesine gönderildiğini, orada rastgele bir tanka bindirildiğini iddia eden Çavuş, tank personelini daha önce hiç tanımadığını, rütbesinde üsteğmen yazdığını öne sürdü.
Tankla nizamiye kapısından dışarıya çıktığını belirten Çavuş, halkın tankı taşladığını ve tepki gösterdiğini, o sırada tankın kapağını açarak vatandaşlara iki elini havaya kaldırıp onlara zarar vermek istemediğini ve ne olduğunu bilmediğini ifade edecek hareketler yaptığını ileri sürdü. Çavuş, bazı vatandaşların tankın üzerine çıktığını, tankın manevra yapması sonucunda bazı vatandaşların yere düştüğünü ifade etti.
Halkın kendilerini taşladığını ve saldırdığını öne süren Çavuş, darbeci muamelesi gördüklerini belirterek, "eğer darbeci olsaydım o tankın kapağını açar mıydım?" diye sordu.
Vatandaşların kendisini darbettiği sırada "ben Türk askeriyim, ne yaptım?" dediğini iddia eden Çavuş, halkın kendisine "darbe yapıyorsunuz" demesi üzerine şoka uğradığını öne sürdü.
Hiçbir vatandaşı tanktan itmediğini, kötü bir söz sarf etmediğini ileri süren Çavuş, yaralanan bazı vatandaşlara da yardım ettiğini iddia etti.
Daha sonra birliğe geri geldiğini ve bir spor salonunda beklediğini öne süren Çavuş, sabah gelen emniyet güçlerinin kendisine darbeci muamelesi yaparak cebir ve şiddet uyguladığını ileri sürdü.
Çavuş, suçsuz olduğunu iddia ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya pazartesi günü devam edilecek.