NATO
Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Müttefik 29 ülkenin NATO nezdindeki Daimi Temsilcilerinden oluşan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC), Akdeniz Diyaloğu'nun (AD) 25. kuruluş yıldönümü çerçevesinde, AD drtaklarının temsilcilerinin de katılımıyla dün Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Toplantıya katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı koruşmada öremli mesajlar verdi:
Türkiye son 8 yıldır Suriye kaynaklı tehditlerle mücadelede sözkonusu tıkanıklığın acı yansımalarını bilfiil yaşamış, ekonomiden güvenliğe, toplumsal barıştan siyasete kadar iliklerine kadar hissetmiş bir devlet. Özellikle düzensiz göç ve terör tehdidiyle mücadelede NATO müttefiki olarak Türkiye'nin gösterdiği olağanüstü çabalar ortadadır. 4 milyon sığınmacıyla BM verilerine göre dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundayız. Suriyeli sığınmacılar için 35 milyar doların üzerinde bir rakam harcadık.
Aynı zamanda DEAŞ tehdidini kaynağında bertaraf etmek için Fırat Kalkanı Harekâtı'nı düzenledik. Türkiye'ye yönelik iftira furyası yapıldığı bir dönemde Suriye sahasında DEAŞ ile göğüs göğüse savaşan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO ülkesi olduk. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesini PKK'nın Suriye kolunun işgalinden kurtardık. Terörden arındırdığımız güvenli bölgelere 320 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü sağladık. Büyük bir insani felaketin eşiğine gelen İdlib'te de inisiyatif alarak tekrar sükunetin sağlanmasını temin ettik.
DEAŞ ÜLKEMİZİ HEDEF ALIYOR
NATO'nun özü ittifak dayanışmasıdır. Bizlere aynı güvenlik şemsiyesi altında bulunan devletleriz. Coğrafi olarak farklı kıtalarda, bölgelerde yer alsak da ülkelerimize yönelik tehditler karşısında kader ortaklığı yapıyoruz. İttifak üyesi ülkelerin terör gibi ciddi güvenlik sınamalarını tek başına çözmesini beklemek NATO'nun var oluş felsefesine aykırıdır.
Etrafı kriz bölgeleriyle çevrili olan Türkiye, terör, organize suçlar ve düzensiz göç gibi çok boyutlu tehditlerin tam kavşağında yer alıyor. Ülkemiz uluslararası toplum adına bu sorunları tek başına göğüslerken, diğer taraftan da PKK, onun Suriye'deki uzantısı PYD, YPG, DEAŞ ve 15 Temmuz darbe girişiminin fail FETÖ ile mücadele etmek zorunda kalıyor. DEAŞ yayınladığı videolarla doğrudan ülkemizi hedef alıyor. 15 Temmuz gecesi 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ yurtdışında ülkemize yönelik yıkıcı faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.
DOST ACI SÖYLER
Türkiye'nin bekasına yönelik tehditlerin çoğaldığı ve yoğunlaştığı böylesi bir dönemde müttefiklerimizden tek bir beklentimiz var. Biz NATO'daki dostlarımızdan sadece ittifak ruhuna uygun davranmalarını, ittifakın kurucu değerlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz. Müttefiklerimizin bizzat kendilerinin terör örgütü olarak kabul ettikleri yapılara karşı tedbir almalarını istiyoruz.
Dost acı söyler prensibinden hareketle burada şu gerçeği ifade etmek istiyorum. Namlusunu ülkemize çeviren, vatandaşlarımızın canına ve malına kast eden terör örgütlerinin müttefiklerimizce donatılmasının, TIR'lar dolusu silah ve mühimmata boğulmasının, örgüt elebaşılarının kimi ülkelerde en üst düzeyde kırmızı halılarla ağırlanmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. DEAŞ ile mücadele bahanesiyle atılan bu tür yanlış adımların meşrulaştırılması asla mümkün değildir.
Ayrıca, Türkiye'nin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz enerji kaynakları üzerindeki meşru hakları da tartışma götürmez. Ülkemiz, kendi hakkını ve Kıbrıs Türklerinin hukukunu korumakta kararlıdır. NATO'nun bu süreçte Türkiye'nin haklarına saygı göstermesini ve bize gerilimlerin önüne geçmek için destek olmasını bekliyoruz. Burada yaşanan aksaklıklar maalesef en büyük zararı ittifakımıza, ittifakın itibarına verecektir.
NATO içindeki güçlü konumumuzu korurken, ulusal çıkarlarımızın, bölgesel güvenlik ve istikrarın gerektirdiği adımları tabiatıyla atacağız. Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerde geliştirdiği ilişkiler birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Ülkemizin egemenlik haklarına giren S-400'ler gibi bazı güncel meseleler üzerinden böyle bir tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz.
ERDOĞAN NATO GENEL SEKRETERİ'Nİ KABUL ETTİ
Başkan
Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'i kabul etti. Çankaya Köşkü'ndeki basın kapalı kabul, 1 saat sürdü. Kabulde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun da yer aldı. Daha sonra Çavuşoğlu ile Stoltenberg, NATO-AB ilişkileri ve Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi alımı konularını görüştü. Stoltenberg de Twitter'dan paylaştığı mesajda "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için yeniden Ankara'da olmaktan memnuniyet duyuyorum" dedi. AA
NATO KRİZ YÖNETİM TATBİKATI 9-15 MAYIS'TA
NATO'nun
üst düzey yıllık planlı tatbikatlarından NATO Kriz Yönetim Tatbikatı (CMX-2019), 9-15 Mayıs arasında yapılacak. Cumhurbaşkanlığı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre tatbikat, NATO'nun temel görevlerinden "Müşterek Savunma" imkan ve kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları zirvelerinde alınan kararlar doğrultusunda jenerik bir senaryo dahilinde planlandı. Bu yıl 22'ncisi düzenlenecek tatbikata NATO üyesi ülkeler ile NATO Karargâhı'nın yanı sıra Finlandiya, İsveç ve Avrupa Birliği de katılım sağlayacak.