Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin Ankara Kızılcahamam'daki kamp programının açılışında geniş bir yelpazedeki bir çok gündem başlığıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Erdoğan'ın konuşmasında en çok İstanbul seçimlerine itiraz ve CHP 'nin tutumuna dair yaptığı eleştiriler dikkat çekti. İşte Erdoğan'ın konuşmasınını satırbaşları;
Başkan Erdoğan'dan YSK'nın İstanbul ara kararına ilk yorum
CHP demokratik hakların kullanılmasında daima sınıfta kalmıştır. CHP'liler, seçimlere gölge düşürmeye çalışıyor. Halk oylamasını iptal ettirmek için AYM'ye başvurmuşlardı. AYM onlar için en önemli müracaat kapısıdır. Hızlarını alamayıp seçim sonuçlarını AİHM'e kadar götürmüşlerdi. Tabi CHP'nin bu hukuk tanımazlığı hem AYM'de hem de AİHM'de karşılık bulamamıştı. Aynı CHP'nin bugün seçim kanunumuzda yeri olan itiraz yollarını kullandığımız için bizi hedef alması tam anlamıyla trajikomik bir durum. İstanbul'da verdiğimiz mücadele sayesinde, 15 bin oyu gasp edilmekten kurtarmamız dahi itirazlarımızın ne kadar yerinde olduğumuzu göstermiştir. 30 bin fark 13 bin küsüre kadar düştü, daha da düşecek. Burada çok ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor. Kamu yöneticiliği bu vasfı taşıyanların memur sıfatıyla orada olması gerekirken, ama kamu yöneticisi olmadığı halde birçok bankalardaki adeta işçi statüsünde diyebileceğimiz kişilerin sandıklara memur gibi sokuşturulması yenilir yutulur, bugüne kadar uygulanmış bir şey değildir.
YSK'YA SAYGI DUYACAĞIZ
İçimize sinse de sinmese de YSK'nın kararına duyacağız. Şöyle bir şey konuşuluyor: AK Parti umudunu kesti.. Son ana kadar biz hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu seçim hukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu da sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Milletimiz diyor ki bu İstanbul benim içime sinmedi, burada bir şaibe olduğu kesin. Ve bu şaibenin giderilmesi şart ki milletimizle birlikte rahatlayalım. Daha ilk andan itibaren belediye başkan vekillerinin odalarındaki kilitlerinin göbeğini sökecek kadar bir hırs...Yahu zaten kazandıysan buralar size teslim edilecek. Meclis'teki seçimlerde İstanbul'da tüm belediye başkan vekilliklerini bizim arkadaşlarımız kazandı. Atanmış - seçilmiş... Dolayısıyla encümende atanmışlar mı hakim olacak seçilmişler mi? Tabi ki seçilmişler... Bunun çalışmasının yapılması lazım. Bu yanlışı düzeltmemiz lazım.
Biz 'artık bu iş bitti kaybettik' noktasında değiliz. Hakkımızı arayacağız ve bunun çalışmasını da sürdürüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul seçimleriyle ilgili çok önemli açıklamalar
KILIÇDAROĞLU'NA CENAZE TEPKİSİ SEN SİYASİ İSTİSMAR İÇİN ORAYA GİDİYORSUN
CHP zihniyeti hep yaptığı gibi geçtiğimiz hafta bir şehit cenazesinde yaşanan müessif bir hadiseyi yine çığrından çıkarmaya çalıştı. Sadece bununla kalmayıp, işi hem şehitlerimizin yakınlarına, hem milletimize hem de çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdı. Şehit cenazesine katılmak elbette herkesin hakkıdır. Ancak seçim sürecinde kendini PKK'nın güdümünden kurtaramamış, PKK ile işbirliği yapmış ve bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenler, daha özenli hareket etmek zorunda olmaları gerekir. Senin işbirliği yaptığın o PKK'nın canavarlarının, alçaklarının siyasi görüntüsü olan HDP ile güç birliği yapacaksın sonra da kalkıp Çubuk'a şehidimin cenazesine gideceksin. Siz o kardeşlerimi hiç düşünmüyor musunuz ya? Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit için değil. Ve çıkıyor bunların bazı hokkabazları, diyorlar ki, hükümetten kimse orada yoktu. Yahu benim genel başkan yardımcılarımdan tut, savunma bakanıma kadar hepsi cenazedeydi.
SİZİN CİBİLLİYETİNİZİ BİLİRİZ
Kalkıyorsun o köyü terörist olarak ilan ediyorsun dolaylı yollardan. Gereken yerlere bilgi verilip yapılması gerekir. Sen bunu da yapmadın. Buna rağmen oraya gidiyorsunuz. Hiç kimsenin biz şiddete maruz kalmasını tasvip etmeyiz. Bay Kemal, Hacı Bektaş'ta bizim bakanımız Bekir beye senin gözlerinin önünde nasıl saldırıldığını biliyoruz. Kalkıp da konuşmanda bir geçmiş olsun temennisinde bulunmadın. Aynı şekilde Enerji Bakanımız Taner beye, yine CHP'liler tarafından yapılan saldırı. CHP'nin Çubuk'ta yaşanan hadiseyi mecrasından saptırarak, işi şehitlerimize, AK Parti'ye hükümete karşı nefret kampanyasına çevirmesi yanlıştır. Şişli'de belediyenin 100 metre ötesinde kız yurduna saldıranların, şehit cenazesinde Çubuk halkını terörist gibi yaftalamaya hakkı yoktur. Biz sizin cibilliyetinizi biliriz.
31 MART DEĞERLENDİRMESİ: BİR KEZ DAHA ALNIMIZIN AKIYLA ÇIKTIK
Seçilen belediye başkanlarımızı bir kez daha kutluyorum. Her seçim bir imtihandır, bir muhasebe vesilesidir. 31 Mart seçimlerinde bu imtihanı büyük oranda başarıyla verdik. Bu mücadeleden bir kez daha alnımızın akıyla çıktık. Türkiye genelinde AK Parti olarak yüzde 44.4'lük bir orana ulaştık. Bundan önceki yerel seçimlerde böyle bir sonuca ulaşamamıştık.
MHP LİDERİ BAHÇELİ'YE İTTİFAK TEŞEKKÜRÜ
Cumhur İttifakı olarak yüzde 51.7 gibi bir sonuç elde ettik. Karşımızdaki 4'lü ittifakın toplamı ise yüzde 44.5'ta kaldı. Oy oranları olarak baktığımızda AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın tartışmasız bir başarısı vardır. Bu vesileyle birlikte mücadele verdiğimiz Bahçeli'ye ve MHP'li kardeşlerimize teşekkür ediyorum. AK Parti olarak bize 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe, 203 belde belediyesini yönetme sorumluluğunu verildi. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kaybettiğimiz ve kazandığımız yerler olmuştur. Özellikle doğu ve güneydoğu anadoluda pek çok il ve ilçe belediyesinin yönetimini devraldık.
Esasen biz İstanbul ve Ankara'da kaybetmedik. Tam tersine seçimi kazandık. İstanbul'da 39 ilçenin 24'ünde AK Parti, birinde MHP; 25 ilçeyi Cumhur İttifakı olarak almış bulunuyoruz. Kalan 14 ilçede de muhalefet ipi göğüslemiştir. 25'e 14 ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki toplam 312 üyeden 176'sı AK Parti'ye, 4'ü MHP'ye 132'si ise diğer partilere mensuptur. Ankara'da da durum farklı değildir. 25 ilçe belediyesinden 19'unu AK Parti, 3'ünü MHP aldı. Ne kaldı onlara? 3 tane.
KUTUPLAŞTIRMA YALANINA NET CEVAP: BİZİM TEK KUTBUMUZ TÜRKİYE ORTAK PAYDASIDIR
AK Parti 2001'de nasıl aziz milletimizin umudu olarak vücut bulmuşsa inşallah bundan sonra da can borcumuz olan insanımız için çalışmayı sürdürecek
FIRSATÇILARA MEYDAN VERMEYİZ
Dört bir yanda mevzilenmiş fırsatçılara bu meydanı bırakmayacağız. Seçim dönemlerinde tansiyon yükselir, söylemler keskinleşir. Ancak bizim siyaset kültürümüzde seçim dönemi ile icraat döneminin dinamikleri farklıdır. İcraat döneminde tüm enerji ülkenin meselelerinin çözümüne hasledilir. Biz kızgın demiri soğutalım çağrımızla işte bu ince noktaya dikkat çektik. Çünkü biz hep önce Türkiye diyen, önce Türk milleti diyen, önce kardeşlik diyen, önce demokrasi, önce yatırım üretim büyüme diyen bir parti olduk. Gün bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün 82 milyon olarak tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenme günüdür. Cumhur ittifakı Türkiye ortak paydasının itici gücüdür, Zihnini terör örgütlerine vermemiş herkesi Türkiye ortak paydasında buluşmaya davet ediyoruz. Bu ülkedeki tek kutuplaşma, Türkiye ortak paydasında buluşma ile terör örgütü safında yer alanların kutuplaşmasıdır. Onun dışında bir kutuplaşma bilmiyoruz.
KARAMOLLAOĞLU'NA MEVLANA SÖZÜYLE YANIT: CAHİL İNSAN GÜLÜN GÜZELLİĞİNİ GÖRMEZ GİDER DİKENİNE TAKILIR
Seçimlerde aldıkları oy oranı ne olursa olsun, mirasçısı oldukları misyonun hatırı sebebiyle bazı kişileri görmezden gelemiyoruz. Mesela çıkıp 'Ardahan'da Iğdır'da Şırnak'ta üniversite kurmanın hangi mantığı var? Hocası var, talebesi yok' diyor. Mesela çıkıp 'Hangi akıllının başına İstanbul'da Çamlıca'nın tepesine 60 bin kişilik bir cami yapmak gelir? Bir kere doldursunlar ellerini öperim' gibi bir hezeyanı dile getiriyor. Ben öptürmem, çünkü temiz elimi kirletmem. Şu hale bak. Bu ne tarih bilmezliktir? O zamanki nüfusa göre; Sen Sultanahmet Camii'ni, Süleymaniye Camii'ni, Fatih Camii'ni, acaba nasıl değerlendireceksin? Ey zavallı ya. Bunlar mühürdür, mühür. O Boğaz'a girip çıktığın zaman işte Büyük Çamlıca Camii'ni göreceksin. Ben inanıyorum ki bunlara oy verenler de herhalde hesaba çekeceklerdir. Iğdır, Ardahan, Şırnak gibi yerlere biz üniversiteyi götürüyoruz. Bizim ecdadımız ta buralara medreseler kurmadı mı? Rahmetli Erbakan Hoca'mız kalksa herhalde bunu karşılıksız bırakmazdı. Mevlana'nın şu ifadeleri tam da bunları anlatıyor: "Cahil insan gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır." İşte tam da bu kafayı tarif eden veciz bir söz.
ŞEHİTLERE FATİHA OKUTTU
Toplantıda, AK Parti'nin 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe ve 203 belde belediye başkanı yer aldı.Erdoğan, 1 saat 38 dakikalık konuşmasında Hz. Ali'nin Yemen Valisine gönderdiği mektubu da okudu. Erdoğan ayrıca şehitler için Fatiha okuttu. Toplantıya, önceki kamplardan farklı olarak bu kez milletvekilleri katılmadı. Toplantıya, Eskişehir Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün, şalvar ve yaşmak giyerek katıldı
AK PARTİ MİLLETİN PARTİSİDİR
Sırtını terör örgütlerine dayayanlar ikbalini siyaset mühendisliğinde görenler bizi idrak edemez. Türkiye karşıtı senaryoların figüranlığına razı olanlar bizim mücadelemizi kavrayamaz. Esen rüzgara göre yön değiştirenler bizim verdiğimiz kavganın sırrına eremez. Şu gerçeği tekrarlamak istiyoruz. AK Parti milletin partisidir. Bunun için de 82 milyon her bir ferdinin çatısı olmaya taliptir.
'HİZMET iÇiN KENETLENECEĞİZ'
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kızılcahamam Kampı'ndan paylaştığı Twitter mesajında tüm kadrolarla millete daha iyi hizmet için kenetlenileceğini duyurdu. Bakan Albayrak mesajında, "AK Parti'nin 17 yıllık başarı hikâyesinin önemli faktörlerinden olan istişare mekanizmasının en üst düzeyde işlediği Kızılcahamam Kampımız Sn. Cumhurbaşkanımızın mesajları ile başladı. Tüm kadrolarımızla milletimize daha iyi hizmet için kenetleneceğiz" dedi.
'ERDOĞAN, BELEDİYE BAŞKANLARIYLA TEK TEK GÖRÜŞECEK'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik Kızılcahamam kampının ilk günü sonunda değerelendirmelerede bulundu. Ömer Çelik Erdoğan'ın AK Parti'den seçilen belediye başkanlarıyla Erdoğan'ın tek tek görüşeceğini söyleyerek "Çeşitli şehirlerde Çevre ve Şehircilik Başkanlığından sorumlu başkan yardımcımız tarafından beklenti nedir diye kapsamlı araştırmalar yapılıyor. Bunların genel merkezde genel başkanımıza sunumları yapılıyor. Zenginleştirilerek belediye başkanları ile paylaşılıyor. Ortaya çıkan tablo şehirlerle ilgili ortaya koyacağımız politikalarla ilgili resmin şekillenmesine neden oluyor. Sayın Genel Başkanımız bu çalışmalara iki açıdan önem veriyor. Vatandaşın istediği hizmetlerin istediği gibi götürülmesi, kentlerin rant üreten değil değer üreten şehirler yapılar olması bakımından da büyük önem veriyor. Sayın Genel Başkanımız belediye başkanlarıyla tek tek görüşecek" dedi.
ÇAM KAHVESİ İKRAMI
Başkan Erdoğan'a işletmeci Nuray Arslan tarafından ünlü Kızılcahamam Çam kahvesi hediye edildi. Çam kahvesinin yanında Erdoğan'a, Çam Kolonyası ve çam sabunu da takdim edildi.
'İÇİMİZDE BİZE YANLIŞ YAPANLAR VAR' DEDİ VE EKLEDİ: HESAP SORMASINI BİLİRİZ
İçimizde seçim döneminde bize yanlış yapanların olduğunu ifade etmeden geçemeyeceğim. Maalesef içimizde belli seviyeye, noktalara gelenlerin yaptığı çalışmalar yenilir yutulur cinsten değil. Bu davanın adamı olduğunu söyleyenler, bütün kampanya boyunca neredeler ya? Bunlar nereye gittiler? 'Efendim ben beğenmedim' E sen beğenmeyebilirsin. Yani biz herkesin beğeneceği isimleri bulma başarısını ne zaman gösterdik ki? Böyle bir şey olabilir mi? Burada bir yönetim varsa bu yönetim çalışmalarını, istişarelerini yapar ve bir karar verir. Bu karara da hep birlikte uyarız. Ve bu işte bir teşkilatın ahlakıdır. Bu teşkilatın ahlakından mahrum olanlar kendilerini hiçbir zaman anlatamayacaklar. Bilesiniz ki, bu teşkilat sadece Ankara'da kabuğuna çekilmiş bir teşkilat değildir. Hangi ilde neler oluyor, ilçelerde neler oluyor bunların hepsi bize geliyor. Nerede neler olduğunu, döndüğünü bunların hepsini biliyoruz. Zamanı geldiğinde bu teşkilatın geleceği için bunların hesabını sormasını biliriz. Değişimi adım adım gerçekleştireceğiz.
ERMENİ İDDİALARIYLA İLGİLİ HODRİ MEYDAN: BİZİM ARŞİVLERİMİZ TÜM ARAŞTIRMACILARA AÇIK
Şayet Ermenilere karşı iddia edildiği gibi bir yola başvurmuş olsaydık bugün geniş bir alanda yaşayan milyonlarca Ermeni'den söz edilemezdi. Tehcir dönemin zor şartlarında bir keyfiyet değil, bir mecburiyet olarak uygulandığı için ciddi sıkıntılar ve acılar yaşanmıştır. Ama tüm bunların konuşulacağı, hakikatlerin aranacağı yer ülkelerin parlamentoları değil, arşivlerdir. Bunu yapacak olan tarihçiler, bilim insanlarıdır. Bizim arşivlerimiz her konuda olduğu gibi Ermeni meselesi hususunda da tüm araştırmacılara açıktır. Hodri meydan. Ermeni tehciri, ne bir soykırımdır ne de büyük felakettir. Bu sadece bir asır öncesinin gerçekten çok sıkıntılı şartlarında yaşanmış acı bir olaydan ibarettir.
ABD'YE S-400 TEPKİSİ KİM NE DERSE DESİN, ÖNEMLİ OLAN BİZİM NE DEDİĞİMİZ
Amerika'nin uluslar arası ticaretten nükleer silahlanmaya kadar geniş bir alanda küresel sistemi sarsan adımlarının etkileri sürüyor. Suriye'de müttefiklik ilişkimize yakışmayacak politikalar izleyen Amerika ile S-400 meselesinde de görüş ayrılıkları içindeyiz. Amerika'nın ısrarla bölücü terör örgütüyle birlikte hareket etmeye kalkmasını, üzüntüyle takip ediyoruz. Kim ne derse desin bizim için asıl önemli olan ülkemizin ve milletimizin istiklali ve istikbalidir. Bu uğurda 15 Temmuz'da canını ortaya koymuş bir millet olarak Suriye'deki terör bataklığını kurutmaya yönelik adımları atmayı, S-400 ve benzeri güvenlik tahkimatlarını yapmayı da sürdüreceğiz. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş, hepsi bir kenara. Biz ne diyoruz, o önemli.
AB'YE NET TAVIR: KARARINIZI VERİN
AB'ye tam üyelik, Türkiye'nin 1963'ten beri ısrarlar ve samimiyetle arzu ettiği bir statü. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali kendi ilkesizliklerinin üstünü örtmek için ülkemizi suçlama yoluna gidiyorlar. Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesi veya sonlandırılması konusunda bir adım atılması gerekiyorsa bunu yapacak olan artık Avrupalılardır. Türkiye'yi beğenmiyor musunuz, istemiyor musunuz? Tamam, 'Artık biz yolları ayırıyoruz' deyin, işi bitirelim. Yok bize bir faydanız zaten. Sürekli olarak önümüzü kesiyorsunuz. Sürekli olarak havadan sudan bahaneler uyduruyorsunuz. Türkiye, AB müzakereleriyle ilgili çok kan kaybetti. Hala bunlar oyalama taktiği güdüyorlar. Vize meselesinde aynı şeyi yaptılar. Artık kararınızı verin.