CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'na yumruk olayıyla ilgili gözaltına alınan Osman Sarıgün'ün ifadesi ortaya çıktı.
Sarıgün ifadesinde Kemal Kılıçdaroğlu'na 'PKK/PYD terör örgütü değildir' şeklinde demeci sebebiyle kızgın olduğunu belirtti.ö
Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı provokasyon mu?
"CAMİYE VARDIĞIMDA CENAZE NAMAZI KILINMIŞTI"
Sarıgün ifadesinde şunları söyledi: "Ankara Çubuk'ta yaşıyorum. TIR şoförlüğü yaparak hayatımı kazanıyorum. Yener Kırıkçı'nın şehit olduğunu sosyal medyadan öğrendim. Cenazenin olduğu gün Çubuk'a geldim. Camiye vardığımda cenaze namazı kılınmıştı.
(Osman Sarıgün)
"PKK/PYD TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR" SÖZLERİ İÇİN YUH DİYE BAĞIRMAYA BAŞLADIM
Daha öncesinde bir haberde Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'PKK/PYD terör örgütü değildir' şeklinde verdiği demeç aklıma gelince Kemal Kılıçdaroğlu'na doğru yüksek sesle 'yuh' diyerek bağırmaya başladım. Ben bağırırken yanımda bulunan H.Ç., D.K. ve A. O. da 'yuh' diyerek bağırmaya başladı.
"PEŞİNDEN GİTTİM"
Sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşinden gitme amacıyla bulunduğum su deposundan aşağı ben ve H.Ç. indik. Top arabasının arkasına doğru yaklaştık. Bizim arkamızdan kalabalık bir grup geldi ve ben sıkıştım. Sonrasında benim sıkıştığım yerin yan kısmında bir koridor açıldı.
"ARKAMA DÖNDÜĞÜMDE O ADAM YOKTU"
O esnada uzun boylu yapılı iki şahıs benim omzundan itekledi ve çekil dedi. O esnada arkamdan bir ses duydum. 'Adam sana vuruyor, sen neden duruyorsun' diyerek seslendi. Arkama dönüp baktığımda kimin bu şekilde söylediğini görmedim ve arkamda adam da göremedim.
"PKK DESTEĞİ NEDENİYLE SİNİRLERİME HAKİM OLAMADIM"
PKK destekçisi olduğuna dair iddialar beni etkiledi ve kalabalıkta Kemal Kılıçdaroğlu'nu karşımda görünce sinirlerime hâkim olamayarak sadece bir kez yumruk attım. Sonra orada bulunan kalabalık beni uzaklaştırdı.
"GÖRÜNTÜLERİ İZLEYİNCE..."
Cenazeden dolayı çok sayıda yabancı şahıs vardı. Ben meydana gelen olaydan dolayı pişmanım. Bu şekilde bir hadisenin olmasını istemezdim. Bu olay olduktan sonra şehit mezarına gittim. Dua ettikten sonra kendi ikamet ettiğim eve saat 15:00 sıralarında araba ile gittim. Ben eve vardığımda kimse yoktu. Evde biraz oyalandıktan sonra 15:15 sıralarında komşum ve aynı zamanda akraban olan F.C.'nin evine geçtim. Evde sadece F.C. vardı. Sonrasında eşim G.S. geldi. Saat 16:00 sıralarında eşim ile birlikte eve geçtim. Evde televizyonda kendi görüntülerimi izleyince yakalanma korkusu ile 16:30 sıralarında otomobil ile Çubuk ilçe merkezine geldim.
"ANTALYA'YA GİDECEKTİM"
TIR şoförlüğü yapan oğlum E.S., kullanmakta olduğu tırı ile Antalya iline alçı götüreceğini söyleyince bende onun kamyonu ile Antalya'ya gitmeye karar verdim. Meydana gelen olaydan dolayı yakalanmamak amacıyla Antalya iline gitmek istedim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar Antalya'ya dönecektim. Oğlum E.S.'nin kullanmakta olduğu TIR ile saat 18:00 sıralarında Antalya'ya doğru yola çıktık.
"JANDARMA OĞLUMU ARADI"
Ben kendi kullanmakta olduğum GSM numaramı ulaşılmamak amacıyla kapattım. Oğlum ile birlikte Eskişehir Sultanhisar ilçesine vardığımızda jandarma ekipleri telefon ile oğlumu aradı. Oğlum ve benle yaptıkları telefon görüşmesi sonrasında ben teslim olma konusunda ikna oldum. Sivrihisar ilçesinden Ankara iline gelen rastgele bir kamyon ile yola çıktım. Yolda Polatlı ilçesinde telefon ile görüştüğüm jandarma ekipleri beni alarak Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığı'na getirdi.
"BENİ KİMSE YÖNLENDİRMEDİ"
Beni herhangi bir şekilde yönlendiren olmadı. Kimse ile irtibata geçmedim. Kimse ile konuşmadım."