"PKK'lı teröristlerce açılan ateş ve çıkan çatışma neticesinde şehit olan evlatlarımıza gani gani rahmetler diliyor, aileleri, yakınları ve aziz milletimize baş sağlığı ve sabır diliyorum. Allah bizleri böyle bir acıyla tekrar imtihan etmesin. Bu ülkeyi bölmek, parçalamak ve zayıflatmak isteyenlere de fırsat vermesin.
KILIÇDAROĞLU'NA SALDIRI KONUSU...
Bu tür uygulamalarda, toplumsal törenlerde devlet erkanına göre uygulamakta olduğumuz güvenlik önlemleri mevcuttur. İlave tedbirlerimiz söz konusu olmuştur.
"POLİS VE JANDARMA TİMLERİ HAZIRDI, DESTEK KUVVET DE GÖNDERİLDİ"
Cenaze merasiminin güvenliğini sağlamak üzere Jandarma, ve Polis timlerinin yanı sıra 1 TOMA aracı ve 2 özel harekat timi de mevcuttur. Ayrıca törendeki hareketlenme başlar başlamaz, Akkuzulu Mahallesi'ne 1 jandarma komando bölüğü, 15 jandarma asayiş timi, 2 jandarma özel harekat timi, 1 TOMA, bir kobra aracı, Jandarma İstihbarat Komutanlığından 20 personel ve ayrıca Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 300 çevik kuvvet, 9 özel harekat timi, 3 polis asayiş ve 1 polis trafik ekibi, ejder zırhlı araç da dahil olmak üzere birçok takviye gerçekleştirilmiştir.
"ÖNCE MANSUR YAVAŞ GELDİ..."
Henüz namaz kılınmamışken sayın Mansur Yavaş alana gelmiştir. Orada köyden kadınlar tarafından kendisine kısmi bir protesto olmuştur.
"KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA ÖNCE SÖZLÜ PROTESTO OLMUŞTUR"
Sonra Sayın Kılıçdaroğlu gelmiştir. kendisine sözlü protesto olmuştur. Ardından şehidimizin cenazesi töreni sonrasında arabaya konmuştur. Ardından sayın Kılıçdaroğlu'na önce sözlü, ardından kamera görüntülerinden de görüleceği üzere fiziki saldırı olmuştur.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan canlı yayında önemli açıklamalar
"GÜVENLE AYRILAMAYACAĞI ANLAŞILINCA GÜVENLİ BİR NOKTADA KORUMAYA ALINMIŞTIR"
Ve alandan güvenle ayrılması mümkün olmayacağı anlaşılması üzerine kendisi güvenli bir yere alınmış ve yoğunluğun azalması beklenmiştir. Oradaki arkadaşlarımızın genel değerlendirmeleri üzerine böyle bir karar alınmıştır.
"BAKANLARIMIZ VE GENELKURMAY BAŞKANIMIZ TESKİN EDİCİ AÇIKLAMALAR YAPMIŞTIR"
Milli Savunma Bakanımız, Milli Eğitim Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız devreye girerek aynı mahiyette sakinleştirici açıklamalar yapıyor. Hadise bu çerçevede gerçekleşiyor.
"FİZİKİ ŞİDDETİ TASVİP ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR! MÜESSİF BİR HADİSEDİR"
Dün yaşanan bu hadisedeki temel üzüntümüz şudur. Biz şehit cenazelerinde acımızı hep birlikte yaşayarak hafifletmeye çalışırız. İnancımız gereği alışkanlığımız da budur. Bu nedenle müftü ve imamlarımız özellikle slogan atılmaması hususunda her zaman katılımcılara tembihatta bulunurlar. Elbette siyasetçiler gerek şehit cenazelerinde ya da başka ortamlarda tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada tepkinin fiziki saldırıya dönüşmesi söz konusudur. Ve bizim bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Neresinden bakarsanız bakın müessif bir hadisedir. Alışkanlıklarımızla, kültürümüzle, yaşantımızla örtüşmeyen bir hadisedir.
"9 KİŞİ YAKALANARAK SAVCILIĞA TESLİM EDİLMİŞTİR"
Ve adli ve idari soruşturma başlatılmış olup buna karışan 4 kişi savcılığa teslim edilmiştir. İl dışına çıkmış şehit yakını olan 1 kişi de getirilerek 5 kişi, ayrıca kadınların da olduğu 4 kişi ile birlikte toplamda 9 kişi savcılığa teslim edilmiştir.
"DIŞARIDAN ŞAHISLAR YOK! TAMAMI AKKUZULU KÖYÜNDEN, YUMRUĞU ATAN ŞEHİDİN AKRABASI"
Bu 9 kişinin tamamı Akkuzulu köyündendir. Zaten Cenazeye kimlerin katıldığı kameralarla sabit. Plaka tanıma sistemi de köye kurulmuştur. Gelen giden herkesin tespiti mümkün. Yani CHP ve bazı sosyal medya araçlarıyla bilgi kirliliğine neden olunduğu gibi dışarıdan kaynaklanan bir provokasyon olduğu doğru değildir. Bu isimlerin tamamı Akkuzulu sakinidir. Ve yumruk attığı görülen kişi de şehidin hısımıdır. Akrabasıdır.
GÖRÜNTÜLER İNCELENMEYE DEVAM EDİLİYOR
Yani dünkü olayda Kılıçdaroğlu'nun etrafındaki kişilerin büyük çoğunluğunun Çubuk ilçesi ve Akkuzulu köyü (mah.) sakini oldukları tespit edilmiştir. Geriye kalan görüntü, fotoğraflar da incelenmektedir. Şu ana kadarki tespitler ile bunun dışarıdan bir provokasyon olmadığı görülmüştür.
"BÖYLE TÖRENLERE KATILIRKEN BİLGİ VERİLİR, GÜVENLİK GÜÇLERİ ÖNLEM ALIR.
KILIÇDAROĞLU BİLGİ VERMEMİŞTİR"
Burada belirtmeliyiz ki eğer Genel Başkan bir şehit cenazesine katılacaksa sayın Kılıçdaroğlu'nun güvenlik ekibi, güvenlik birimlerimize bilgilendirme yapmalıydı. Bu noktaya dikkat etmemişlerdir.
"KİMSENİN KATILIMDAN HABERİ OLMAYAN TÖRENDE ÖRGÜTLÜ PROVOKASYON OLMASI DOĞRU DEĞİL"
Dolayısıyla kimsenin katılımdan haberi olmayan bir uygulamada örgütlü bir provokasyon iddiasında bulunmak da doğru değildir. Tepkinin bu hale dönüşmesi ne kadar yanlışsa, karşı karşıya kalınan olay üzerinden siyasal rant çıkarmak da o kadar tehlikeli ve yanlıştır.
"SEÇİM SONRASINDAKİ CENAZEYE BU ŞEKİLDE GİTMİŞTİR"
Ayrıca cenaze seçimden sonra olmuştur. Her seçim bazı tortular bırakır. Bu psikoljik ortamı göz önüne almadan bu kadar yoğun kalabalıklarda duygusal ortamlarda olaylarla ilgili alınacak tedbirler elbette ona göre değerlendirilir. Üstelik PKK ile arasına mesafe koymamış HDP ile yapılmış ortaklıklar, buna yönelik tepkiler varken bu duyguların en yoğun yaşandığı noktaya bilgi vermeksizin gidilmiştir.
"ANKARA'DAN İSTANBUL'A YÜRÜDÜ, TEK BİR SIKINTI ÇIKMADI"
Sayın Kılıçdaroğlu Ankara'dan İstanbul'a yürüdü. En küçük bir güvenlik sıkıntısı meydana gelmedi. Buna doğu ve güneydoğudaki seçim çalışmaları dahil memleketimizin her köşesi dahildir.
"BAKIŞLARI VE HEDEF GÖSTERMELERİ DOĞRU DEĞİLDİR"
Buna sayın Kılıçdaroğlu'nun ve yardımcılarının bakışı doğru değildir. Bunu kendilerine organize eylem gibi anlatıp bir rant çıkarmaya çalışmaları. Şahsıma hakaret, küfür yağdırmaları, alelacele genel merkeze topladıkları insanlara şahsıma küfürler ve galiz sözlerle hakaretler ettirmeleri bu meseleye nasıl baktıklarını göstermektedir.
"MİLLETİN HAFIZASI UNUTMAMAKTA, BU DA GÜVENLİK RİSKİ OLUŞTURMAKTADIR"
Bir taraftan PKK'nın siyasi koluyla HDP ile ortaklık yapıp daha sonra çıkan olayları İçişleri Bakanı'na yıkmak, tam anlamıyla seçim zamanında aldığı tutumda hafıza kaybıdır. Sizin hafızanız unutabilir ama milletin hafızası unutmamaktadır. Bu da bir güvenlik riski oluşturmaktadır.
"HERKES SAĞDUYU ÇAĞRISI YAPARKEN KENDİLERİ YANGINI KÖRÜKLÜYOR"
Herkes sağduyu çağrısı yapıyor. Biz de yapıyoruz. Ama bunu tavsiye etmek yetmez. Yaşamak gerekiyor. Yangına körükle giderek bunu kendileri yapıyor.
BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM! AMA BUNUN TAYİN EDİCİSİ KILIÇDAROĞLU VE AVANESİ DEĞİLDİR
Ben sayın Cumhurbaşkanımızın kabinesindeyim. Az önce de belirttim. Sorumluluk sahibi bir insanım. Ülkemin ve milletimin menfaatleri her şeyden önce gelir. Her zaman milletime karşı sorumluluk hissederim ve bunun gereğini yapmaktan da çekinmem.
Ülkeme, milletime yapmış olduğum hizmetin bedelini ödemeye de hazırım. Bunun tayin edicisi bana bu görevi veren sayın Cumhurbaşkanımız ve ona yetkiyi veren aziz milletimiz. Bunun tayin edicisi Kılıçdaroğlu ve avanesi değildir.
Böylece geçmiş olsun dileklerimizi ilettiğimizi, gerekli adli, idari tetkiklerin sürdüğünü belirtiyor. Aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.