Terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca Adıyaman'da geçen yıl düzenlenen 3 saldırıya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan 11 şüpheli hakkında Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, "örgüte bilerek isteyerek yardım etme ve silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından haklarında dava açılan sanıklar için 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, merkeze bağlı Kaşköy'de bulunan mermer ocağına 14 Ağustos 2018'de yüzlerinde puşi bulunan kimliği belirsiz 4 kişinin baskın yaparak işçileri silah zoruyla alıkoydukları ve iş makinelerini yaktıkları, olaya müdahale etmek için giden Kömür Jandarma Karakoluna ait zırhlı aracın Havşa Deresi mevkisinde bölücü terör örgütü mensuplarınca yola döşenen el yapımı patlayıcının (EYP) infilak ettirilmesi sonucu hasar gördüğü ve iki askeri personelin yaralandığı belirtildi.
Bu eylemin faillerinin yakalanması için İl Jandarma Komutanlığınca operasyon başlatıldığı ifade edilen iddianamede, 16 Ağustos 2016'da merkeze bağlı Dağkuyucak köyü civarında zırhlı askeri aracın geçişi sırasında terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca önceden yola döşenen EYP'nin infilak ettirilmesi sonucu bir askerin şehit olduğu, yaralanan 3 askerin ise hastaneye götürülürken meydana gelen olayda şehit edildikleri anlatıldı.
İddianamede, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının ailelerinin ikametlerinde saklanabilecekleri değerlendirilerek ve yapılan ihbarlar üzerine şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığı belirtilerek, öldürülen terörist Yusuf Tunç'un annesi Şehriban ve babası Hasan ile kardeşi Yiğit Deniz Tunç'un yaşadığı ikamette arama yapıldığı kaydedildi.
Yapılan aramada, terör örgütü propagandası yapılan kitaplar, Yusuf Tunç'a ait fotoğraflar, notlar, telefon numaraları bulunan kağıtlar, sözde örgütü simgeleyen bez parçaları, örgüt mensuplarının fotoğraflarının bulunduğu USB bellek ve mektup ele geçirildiği belirtilen iddianamede, teröristin annesine hitaben yazdığı mektuba da yer verildi.
Terörist Tunç, mektubunda şu ifadeleri kullanıyor:
"Kasım ve aralık aylarında yanıma gelebilirsiniz. Babam bizi ziyarete geldiğinde siyah ya da kahverengi şalvarını giysin, annem ise nişan günü giydiği kıyafeti giysin. Size fotoğraf gönderdim bunu çoğaltıp dağıtın. Babam ve Birsen (Yusuf Tunç'un ablası-sanık) beni gördüklerinde kendilerine çok ağır eleştirilerde bulunacağım ancak bunu kaldıramayacağım için vazgeçtim. Aracınıza izleyici koyabilirler bunlar normaldir. 8 yıldan beridir örgütteyim, güçlendim. Yakın zamanda güzel ve gurur duyacağınız haberler alacaksınız. O karakol ikide bir size gelip, çağırıp 'çocuğunuz nerede' diyebilir. Onlara söyleyin ki 'bizim Yusuf diye bir oğlumuz yok, gidip siz bulun, yakalayabiliyorsanız teslim alın. Bizim hiç alakamız yok.' Aynı böyle deyin."
Mektupta, terörist Tunç'un ailesinin getirdiği bir çuval domatesin yarısını bitirdiği yönündeki cümleleri de yer alıyor.
HTS kayıtları ele verdi
İddianamede, ele geçirilen dijital materyallerde şüpheliler Hasan ve Şehriban Tunç'un örgüt elebaşı Abdullan Öcalan'ın posteri önünde ayrı ayrı çekilmiş fotoğrafları ile 444 video, bin 46 fotoğraf ve 35 ses dosyası bulunduğu, bunların çoğunun örgüt elebaşına ve örgüt mensuplarının eğitimine ilişkin görseller ile örgüt propagandası yapılan şarkı ve marşlar olduğu bilgisi paylaşıldı.
Şüphelilerin HTS kayıtlarına ilişkin bilgiler de paylaşılan iddianamede, terörist Yusuf Tunç'un kardeşi Yiğit Deniz Tunç'un cep telefonunun da ilk olayın gerçekleştiği bölgedeki baz istasyonunu kullandığı belirtildi.
İddianamede, Şehriban Tunç'un akrabalık bağı olmadığı halde Suriye'de öldürülen kadın terörist için 2017'de düzenlenen gıyabi cenaze törenine katılarak elinde örgüt üyesinin fotoğrafıyla yürüdüğü, buna ilişkin görsellerin basında yer aldığı bilgisi verildi.
Delillere rağmen reddettiler
Şüpheliler Hasan, Şehriban ve Yiğit Deniz Tunç ise iddianamede yer verilen ifadelerinde, Yusuf Tunç ile yaklaşık 10 yıldır hiçbir irtibatları bulunmadığını ve örgütle bağları olmadığını öne sürdü.
İddianamede, diğer şüphelilere ilişkin elde edilen delillere de yer verilerek yapılan değerlendirmede, Hasan, Şehriban ve Yiğit Deniz Tunç'un ifadelerinde örgüt mensubu Yusuf Tunç ile iletişim halinde olmadıklarını beyan etmelerine rağmen ele geçirilen mektubun içeriğinde kendilerine yönelik ifadelerin yer aldığı ve bunun görüştüklerinin açık delili olduğu vurgulandı.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde Hasan, Şehriban ve Yiğit Deniz Tunç'un örgüt mensuplarına yardım ve yataklık yaptıkları belirtilen iddianamede, şüphelilerin üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işledikleri konusunda yeterli delilin bulunduğu kaydedildi.
OLAY NASIL OLDU?
Adıyaman'ın Kömür beldesinde 14 Ağustos 2018'de, terör örgütü PKK tarafından bir mermer ocağında bulunan 13 iş makinesi ateşe verilmiş, ihbar üzerine olay yerine giden askeri aracın geçişi sırasında ise yola döşenen EYP patlatılmış, olayda iki asker yaralanmıştı.
Merkeze bağlı Dağkuyucak köyü yakınlarında, 16 Ağustos'ta, yine terör örgütü PKK tarafından yapılan hain saldırıda bir asker yola döşenen EYP'nin patlatılması sonucu, 3 asker de dost ateşiyle şehit olmuş, 6 asker ise yaralanmıştı.
Olayların ardından bölgede başlatılan operasyon sonucu, 17 Ekim'de Kömür beldesi ile Kaş köyü arasındaki bölgede teröristlerle sıcak temas sağlanmış, çıkan çatışmada iki terörist ölü ele geçirilmişti.
Öldürülen teröristlerin, İçişleri Bakanlığının Aranan Teröristler Listesi'nde gri kategoride yer alan ve örgütün sözde bölge sorumlusu olan "Zülfikar" kod adlı Yusuf Tunç ile tutuklu HDP Gerger İlçe Başkanı Mahmut Özdemir'in oğlu "Sorej Semsur" kod adlı Murat Özdemir olduğu belirlenmişti.
Ölü ele geçirilen teröristlerin, bu eylemlerin failleri olduğu tespit edilmişti.