FETÖ'nün darbe girişiminde aktif görev alan askerler, işgal ettikleri askeri birliklerde yaptıkları yasa dışı eylemlerin tanık ve müşteki beyanlarına yansımasına rağmen gözaltına alındıklarından itibaren inkar stratejisine devam ediyor.
Olay tarihinde 28. Mekanize Tugay Komutanlığına bağlı 2. Mekanize Piyade Taburu Komutanı olarak görev yapan ve sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri arasında bulunan eski yarbay Ertuğrul Terzi de inkarı sürdüren isimler arasında yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianameye göre, Ankara Altınpark civarındaki hücre evinde 11 Temmuz 2016'da darbeye hazırlık toplantısı yapan, aralarında Ertuğrul Terzi, Ali Kalyoncu, Savaş Kabaklı, Orhan Yıkılkan ve Ejder Yıldırım'ın da bulunduğu darbeci askerler, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in örgütün mahrem imamlarına ilettiği talimatları konuştu.
Ankara'yı harita üzerinde ikiye bölen darbeciler, başkentin yarısını Zırhlı Birlikler Komutanlığının, diğer yarısını ise Mamak Tugayı'nın kontrol etmesini planladı. Toplantıya katılanlar, önlerinde bulunan Ankara haritası üzerinde Terzi'nin komutasında olan Mamak Tugayı'nın hangi noktaları kontrol edeceğini, Ankara'daki kritik noktaları, kurum ve kuruluşlara nasıl konuşlanacaklarını tek tek konuşup planladı.
Darbe girişiminin erkene alınması üzerine görev yerine giden Terzi, emrinde bulunan askerleri "Alarm tatbikatı" diyerek kışlaya çağırdı. Cephaneliklerin kapısını kırdırarak askerlere silah ve mühimmat dağıtan Terzi, tank ve zırhlı araçlara "Kışladan çıkın" emri verdi. Terzi, itiraz eden personele TBMM, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına terör saldırısı olduğunu ve güvenliği sağlayacaklarını söyledi.
Terzi'nin emriyle kışladan çıkan 36 zırhlı araçtan bazıları, darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten darbecilerin emriyle yolda hedef değiştirerek Cumhurbaşkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu bölgeye geçti. Terzi de buraya giderek bizzat zırhlı araçları komuta etti.
- "Çıkanı vurun, indirin"
İddianameye göre, Akıncı Üssü'ndeki darbecilerle sürekli irtibat halinde kalan Ertuğrul Terzi, vatandaşların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Jandarma Genel Komutanlığı önünde toplanması üzerine hava desteği talep etti ve telsizle helikoptere "Ateş edin" emri verdi. Helikopter ve uçakların o bölgeyi bombalaması sonucu onlarca vatandaş şehit oldu.
Ertuğrul Terzi, Türk bayrakları taşıyan vatandaşların üzerine de ateş açtı. Terzi'nin açtığı ateş sonrası bazı vatandaşlar yaralanırken bazıları ise şehit oldu.
Sabaha kadar eyleminden vazgeçmeyen Terzi, kendisinin kurduğu "Türkiyem" adlı WhatsApp grubundan "Zırhlı araçların üzerine vatandaşın çıkmasına izin vermeyin. Çıkanı vurun, indirin." mesajı yazarak katliam emirlerine devam etti.
Terzi'nin odasında yapılan aramada Ankara şehir haritası, "Çakırsöğüt 4 tabur, bin asker" ibareli not ve sözde sıkıyönetim atama kararları bulundu.
- Hedef gözeterek ateş ettiği ortaya çıktı
Emniyet güçleri tarafından gözaltına alınan Terzi, ilk ifadesinde terör saldırısı ihbarı üzerine Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi (KOKTOD) kapsamında tank ve zırhlı araçları kışla dışına çıkardığını öne sürdü. Terzi'nin vatandaşlara hedef gözeterek ateş ettiği, yanında bulunan askerlerin ifadeleriyle ortaya çıktı.
Terzi, mahkemede verdiği ifadesinde, olay tarihinden 2 ay önce Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayı'nda görevlendirildiğini, daha önce mekanize birliklerde çalışmadığı için birliğin genel durumunu öğrenme amacıyla araç, silah ve personele yönelik faaliyetler yaptırdığını iddia etti.
Bu faaliyetlerin darbe girişimine yönelik olduğu iddialarını kabul etmeyen Terzi, darbe girişiminden önce oluşturulan personel listesine ilişkin de 28. Mekanize Piyade Tugayı'nın KOKTOD görevinin bulunduğunu söyleyerek, güncel olmayan listelerin olası KOKTOD veya alarm durumunda hızlı hareket edilmesini sağlama amaçlı oluşturulması emrini verdiğini anlattı.
Genelkurmay'da çatışma olduğu ihbarı üzerine kışladan çıktıklarını iddia eden Terzi, yoldayken telefonla aranması üzerine Jandarma Genel Komutanlığında da çatışma çıktığını öğrendiğini ve kendisine Jandarma Genel Komutanlığına takviye olması emrinin verildiğini öne sürdü.
- "O iki genci vurduğunu gördüm"
Jandarma Karargahı önünde kendisi ve maiyetindeki askerlerin halka ateş etmediğini savunan Terzi, karargah önünde toplanan vatandaşlardan kendilerine doğru ateş açıldığı iddiasında bulundu. Olay gecesi yaşananların darbe girişimi olduğunu bilmediğini, vatandaşların ve polislerin de kendisini uyarmadığını savunan Terzi, "Ben darbe girişimi olduğunu 19 Temmuz'da gözaltındayken polislerden öğrendim." ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Terzi, darbecilerin kendi aralarında hızlı iletişimi sağlamak için kurdukları "Türkiyem" adlı WhatsApp grubunun varlığından haberdar olmadığını, bu grupta yazışma yapmadığını ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmadığını iddia etti.
Darbe girişimi gecesi, 2 kişiyi öldürdüğüne ilişkin kendisine iftira atıldığını ileri süren sanık Terzi, sivillere silahını doğrultmadığını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi.
Terzi'nin, darbe gecesi emrindeki askerlere, "Ölmek var, dönmek yok" dediğine ilişkin sanık savunmalarını kabul etmediğini söylemesi üzerine sanıklardan eski üsteğmen Kürşat Yaman, "Duydum, benim yanımda söyledin." diyerek Terzi'ye tepki gösterdi.
Sanık Yaman, olay akşamı Terzi'nin kendisine cephaneliğin kapısını kırması emrini verdiğini, yaralıları almaya gelen ambulansların geçişine de izin vermediğini dile getirdi.
Terzi'nin, "Ölmek var, dönmek yok" dediğini duyduğunu aktaran Yaman, "Yalan söylüyor. O iki genci vurduğunu gördüm. Açık ve net bir şekilde gördüm. Beyanlarına katılmıyorum. Bizi bu hale soktuğu için de 'Allah belasını versin' diyorum." ifadelerini kulandı.
Sanık eski uzman erbaş Emre Atmaca da Ertuğrul Terzi'nin sağa sola ateş ettiğine şahit olduğunu belirterek, "Sol tarafa baktığımda iki sivil geliyordu, bunlardan biri ayağından vuruldu. Sağ taraftan da üç kişi daha geldi. Bunlardan biri bayraklıydı. Bayraklı olan kişi ile bir diğeri vuruldu. Bunları kimin vurduğunu sorduğumda Terzi'nin vurduğunu söylediler." beyanında bulundu.
O gece vatandaşlara ateş açtığı ve katliam emirleri verdiği belirlenen Ertuğrul Terzi'nin, 252 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 55 bin 880 yıl hapisle yargılanmasına devam ediliyor.