Kocaeli'de darbe girişimi sonrasında tutuklanan bir komiser yardımcısının yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezası çıktı. Ancak Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesi yerel mahkemenin aldığı kararı bozarak ByLock kullanıcısı olduğu öğrenilen sanık için ByLock Tespit ve Değerlendirme tutanağı istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin kararına itiraz ederek sanığın ByLock'un tespit ve değerlendirme tutanağı olmasa bile mahkumiyeti için yeterli olduğunu belirtti. Yargıtay 16. Ceza Dairesince itiraz nedenlerinin yerinde görülmemesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gündemine geldi.
Ferhat Sarıkaya için karar verildi! 10 yıl hapis cezası
Kurul, Başsavcılığın itirazını kabul ederek, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına ilişkin kararını kaldırdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin, sanığa verilen cezanın uygun olduğuna dair kararını onadı. Kurulun, FETÖ davalarında yol haritası niteliği taşıyacak ve ByLock analizinin yapıldığı kararının gerekçesi tamamlandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gerekçeli kararında, kullanılması için indirilmesi yeterli olmayıp, özel bir kurulum gerektiren ByLock iletişim sisteminin, güçlü bir kriptolama yoluyla internet bağlantısı üzerinden iletişim sağlamak üzere gönderilen her bir mesajın farklı bir kripto anahtarı ile şifrelenerek iletilmesine dayanan tasarıma sahip olduğuna değinildi. Şifrelemenin, kullanıcıların kendi aralarında bilgi aktarırken üçüncü kişilerin bu bilgiye izinsiz şekilde ulaşmasını engellemeye yönelik bir güvenlik sistemi olduğunun tespit edildiği aktarıldı. Gerekçede, 2014 başlarında iletişim sistemlerine ait uygulama mağazalarında yer alıp, bir süre herkesin erişimine açık olan ByLock'un bu mağazalardan kaldırılmasından sonra geliştirilen, yenilenen sürümünün ancak örgüt mensuplarınca harici bellek, hafıza kartları ve bluetooth yoluyla yüklendiğinin anlaşıldığı bildirildi. Gerekçede, ByLock'ta kullanıcıların haberleşebilmesi için her iki tarafın önceden temin ettikleri kullanıcı adlarını ve kodlarını birbirlerine eklemeleri gerektiği, ancak bu aşamadan sonra taraflar arasında mesajlaşmanın başlayabildiğine işaret edildi. Kullanıcıların dahi istediği zaman bu sistemi kullanma imkanının bulunmadığına işaret edilen gerekçede, bu kurgu sayesinde uygulamanın sadece oluşturulan hücre tipine uygun şekilde bir haberleşme gerçekleştirilmesine imkan verdiği anlatıldı.
FETÖ'cü eski futbolcu İsmail Demiriz'e hapis cezası!
Kullanıcı tespitinin önlenmesi ve haberleşme güvenliği için alınan bir başka güvenlik tedbirinin ise ByLock'a ait sunucu, iletişim verilerinin uygulama veri tabanında kriptolu olarak saklanması olduğuna dikkat çekilen gerekçede, bu önlemlerin yanı sıra kullanıcıların da kendilerini gizlemek amacıyla gerçek bilgiler yerine kod adı kullandıkları, çok haneli parolalar belirledikleri kaydedildi. Gerekçeli karada "Failin bilerek ve isteyerek ByLock sunusunda kayıtlı bir 'User-ID' aldığının belirlenmesi, ByLock sistemine dahil olup ancak bir örgüt üyesinin sahip olabileceği gizli haberleşme imkanına kavuştuğunun, dolayısıyla en azından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğunun kabulü için gerekli ve yeterli olacaktır. Ayrıca bu ağa dahil olan kişilerin, ağ içerisinde başka kişi ya da kişilerle yaptıkları görüşme içeriklerinin olması da aranmayacaktır. ByLock sistemine dahil olan failler yönünden sistem içerisindeki haberleşmelerin kimlerle yapıldığının ve içeriklerinin tespiti ancak fail hakkında örgüt yöneticiliğinden dava açılmış olması ve failin örgüt yöneticisi olduğunun belirlenmesi açısından mevcut delillerin yetersiz görülmesi halinde yol gösterici olacaktır" denildi.