AK Parti'li Mehmet Özhaseki, yerel seçim çalışmaları kapsamında bugün ilk olarak Ankara Sanayi Odası'nı (ASO) ziyaret etti.
"ÖNEMLİ OLAN, DOĞRU ADIMLARI ATMAKTIR"
Odanın meclis toplantısına katılan Özhaseki, Ankaralı sanayicilere seslendi. ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in işsizlik rakamlarına dikkat çektiği konuşmasının ardından konuşan Mehmet Özhaseki, "İnşallah bu günler geride kalacak, önemli olan istikrar. Ülkedeki huzur. İstikrar olduğu zaman birçok şey aşılır. Birçok şeyin devamı gelir. Ama istikrar yoksa çevrenizde, ülkenizde haliyle sizi birtakım krizler bekler. Önemli olan da doğru adımları atmaktır. İnşallah doğru adımları atan hükümetimiz, iktidarımız, belediyelerimiz olur her zaman" ifadelerini kullandı.
'KEŞKE BUNLAR KONUŞULMASAYDI'
Özhaseki, seçim döneminde bazen ağzından çıkan sözcüklerin kendisini üzdüğünü belirtti. Buna çok pişman olduğunu söyleyen Özhaseki, "Keşke olmasa, keşke yapılmasa. İlk başladığımdan bir hafta önceye kadar tek eleştirim vardı; 'Kardeşim sen de bizim gibi dersine çalış, ne yapacaksın Ankara'da. Ulaşımda, yeşil alanda, sanayide nedir düşündüğün? Projen var mı senin?' Yaz, altına imza at biz de seni oradan eleştirelim. Sen de bizi yazdıklarımızdan eleştir. Ama karşıda belediyeciliği bilmedikleri gibi bunu da yazmıyorlar diye eleştirmeye devam ettim. Bunun dışında son bir haftadır gelişen senet işi var. Söylemeyeceğim, anlatmayacağım, üzüntü duyuyorum, kirli bir iş. Cevap vermeleri gereken de başkaları. Keşke bunlar da konuşulmasaydı. Beş kez belediyelere aday oldum, hiçbir gün siyaset yapmadım" diye konuştu.
'KAYSERİ'DEN FETÖ'DEN ATILAN BİR KİŞİ YOK'
Mehmet Özhaseki, ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in kendisi hakkında ortaya atılan FETÖ iddiaları hakkındaki sorusunu de yanıtladı. Siyasetin en çirkin yanının içinde bol yalan ve iftira barındırması olduğuna dikkat çeken Özhaseki şunları kaydetti:
"Bugün için belki faydası olur da, yarın Allah huzurunda nasıl cevap verecekler çok merak ediyorum. Geçenlerde CHP adayı arkadaş, bir ilçe toplantısında bas bas bağırdı; 'Amerika'ya gittin 40 kişiyle, 39'u tutuklu. Senin belediyenden 220 kişi atıldı FETÖ'den. Sen de FETÖ'nün başısın.' 'FETÖ'nün başı' diye bir iki tane FETÖ avukatına dava açtım. 1 sene 2 ay gün yediler. Bu arkadaşa açıp açmamayı düşünüyorum. 21 sene belediye başkanlığı yaptım. Bir gün olsun, gidip bunların o meşhur sohbetleri var ya, sohbetlerini gidip dinlemedim. 1 metrekare arsa vermeyen kaç belediye başkanı var, düşünün. Şimdi bunlara 1 metrekare arsa vermeyen biri olarak, bu sözler bana nasıl söyleniyor. Atadığım hiçbir daire başkanı, müdür, amir, genel sekreter FETÖ'den atılmadı. Nasıl olacak şimdi? Belediyeye yazı yazdım, bilgi edinme kanununa göre; '21 yıl belediye başkanlığı yaptım, 250'ye yakın üst düzey görevli atadım. Bunlardan FETÖ davasıyla ilgili atılan varsa, bana ismini bildirin' diye. Yok. Nasıl 220 kişi oluyor el insaf ya. Benim geçmişimi herkes bilir, böyle bir kaba üslup içinde bu çirkinliği söylemenin ne anlamı var."
CHP, Millet İttifakı listelerinde aday gösterdiği yüzlerce PKK'lıya sahip çıktı!
'İSYANLARDA HERKES'
Özhaseki, ATO'daki programının ardından Kızılay'da esnaf ziyaretinde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı Cengiz Topel Yıldırım'ın "Mansur Bey'i aday yaptığımız gün Ankara'yı kaybettik" sözünün hatırlatılması üzerine Mehmet Özhaseki, şunları söyledi:
"Dosyalara baktım, net söylüyorum; Allah kimsenin başına vermesin. Bu kadar kirli ve pis bir işe bulaşan bir adamın insan içine çıkmaması lazım, aday olmayı bırakın. Fakat şimdi cevap verilmiyor, kaçılıyor. Soruların hepsi de boşlukta duruyor. Sonra 'mağduruz' yapmayın ya. İnsanları anlamaz yerine koymayın ya. Bunu gören Başdanışman da, 'Yazıklar olsun' dedi. Bu kirli ilişkileri yapan adamların insanlara doğru dürüst anlatması lazım. Senedin niye düzenlendiğini anlatması lazım. Hangi hünerinden dolayı 600 bin dolar alıyor, anlatması lazım. Bunu her yerde söylüyoruz. En sonunda CHP'de de isyan başladı. Orada benim de akrabalarım var, şunu söylüyorlar; 'Biz Atatürk'ün kurduğu partinin devamıyız, içimizde bir tane çağdaş, sosyal demokrat bir arkadaş koyamadık, yazıklar olsun, niye şaibeli birisini koyuyoruz?' diye isyanlarda herkes. Üzülerek söylüyoruz; keşke olmasaydı. Keşke o arkadaş bunu yaşamamış olsaydı. O arkadaş madem yaşadı bu olayları, çıkıp dürüstçe anlatsaydı."