Darbeci askerlerin, avukatları huzurunda verdikleri itiraf içeren beyanlarını mahkeme huzurunda inkar etme stratejisine, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni hedef alan Macit de başvurdu.
AA muhabirinin Akıncı Üssü davasının iddianamesi ile savcının esas hakkındaki mütalaasından derlediği bilgilere göre, son ana kadar ihanet düşüncesinden vazgeçmeyen darbeciler, 16 Temmuz sabahında saatler 06.19'u gösterdiğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi kavşağı ile otoparkı bölgesine birer bomba attı.
O bölgede bulunan vatandaşlardan 15'nin şehit olduğu, 7'sinin yaralandığı saldırının gerçekleştirildiği 93-0671 kuyruk numaralı uçağın pilot koltuğunda Macit vardı.
Darbeci kurmay yarbay Hakan Karakuş'un emriyle saldırıyı gerçekleştiren Macit'in bu ihaneti, darbecilerin son bombalı saldırısı olarak kayıtlara geçti.
- Darbecinin "Ellerinize sağlık" sözü telsiz kayıtlarında
Macit ile Akıncı Üssü kontrol kulesinden bombalama talimatını veren Karakuş'un ihaneti, telsiz görüşmelerine şöyle yansıdı:
Macit: İstenen vuruş noktalarını tekrar eder misiniz?
Karakuş: Yol kavşağı, cami önü.
Macit: Bana verilen koordinatta mutabık mıyız?
Karakuş: Mutabık.
Macit: Hepsine tek tek atış gerçekleştireceğim.
Karakuş: Mutabık, üç tane.
Macit: Üç tane alındı.
Macit: Filo, Aslan-6, yol kavşağı ve camii önü tamamlandı, koordinatın batısında herhangi bir noktaya mı?
Karakuş: Bir şey yoksa atmayın.
Macit: Koordinata atmıyorum mutabık mıyız?
Karakuş: Mutabık.
Macit: Söylenen iki hedef başarıyla vuruldu.
Karakuş: Anlaşıldı, ellerinize sağlık.
- Çalıntı sorularla kurmay oldu
Macit, savcılık sorgusunda sayfaları bulan itiraflarıyla FETÖ'nün "altın nesil" diye tanımladığı jenerasyonun en tipik örneği olduğunu gösteriyordu.
FETÖ ile lise yıllarında tanışan Macit, üniversite sınavına hazırlanmak için örgüt evlerine gitmeye başladı. Örgütün yönlendirmesiyle askeri okul sınavlarının hepsine başvuran Macit, 2005'te Hava Harp Okuluna kayıt yaptırdı.
Harp Okulu öğrencisi olduğu yıllarda da FETÖ ile ilişkisini aksatmadan sürdüren Macit, sırasıyla Mehmet, Mustafa, Yavuz, Cem, Yusuf, Melih, Serdal ve Hakan kod isimli FETÖ imamlarıyla örgütsel faaliyetlerde bulundu.
Maaşının bir kısmını düzenli olarak "himmet" adı altında örgüte aktaran Macit, FETÖ'nün her türlü talimatını sorgulamadan yerine getirdi.
FETÖ, bu sadakatinin karşılığında Macit'i kurmaylıkla ödüllendirdi. Savcılıkta darbe girişiminin yanı sıra örgüt yapılanmasına ilişkin de önemli bilgiler veren Macit, kurmaylık sınav sorularını önceden aldığını şöyle itiraf etti:
"Mahmut, ismini bilmediğim bir ağabeyle gelerek 'Kimseye söylemeyeceksiniz.' diyerek yemin ettirip, 'Size bir SD kart vereceğim. Buna çalışın' dedi. Biz de Abdullah ile buna çalıştık. Belgede sınav soruları vardı. Bu sorular (kurmaylık) sınavda aynen çıktı. Yanlış hatırlamıyorsam 88 veya 90 aldım. Bana, 'Soruların hepsini çözme. 88 veya 90 alacak şekilde yap' dediler. Bunu da test sınavlarından 10 veya 12 yanlış yaparak ayarladık. Yazılı sınavda ise bazı yerleri yanlış yazarak ayarladık."
- "Attığım bomba ile insanlar öldü"
Darbe girişiminden bir gün önce pilotlar Mehmet Çetin Kaplan ve Adem Kırcı ile eski pilot kurmay binbaşı Mehmet Fatih Çavur'un evindeki örgüt toplantısına katılan Macit, darbe yapılacağı bilgisini burada aldı.
Akıncı Üssü 141. Filo'da, eski yarbaylar Hakan Karakuş ve Hasan Hüsnü Balıkçı'nın başkanlığında yapılan son darbe toplantısına katılan 18 darbeci pilotun arasında Macit de vardı.
Gözaltına alındığında olay gecesi uçmadığını, herhangi bir eylemde bulunmadığını iddia eden Macit, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu şekilde 14 gün dışarıda kaldıktan sonra yeniden gözaltına alınan Macit, "İlk ifademde savcı beye uçmadığımı söylemiştim. Haberlerde benim attığım bomba ile insanların öldüğünü öğrendim, bunu kimseye söyleyemedim o nedenle gizledim." dedikten sonra FETÖ üyesi olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bölgesine iki bomba attığını kabul etti.
Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığını en ince detayına kadar anlatan Macit'in o itiraflarından bir kısmı özetle şöyle:
"Devrem Adem Kırcı, bana 'Çavur binbaşı not bırakmış. Sen, ben ve Mehmet Çetin Kaplan ile görüşmeye gideceğiz.' şeklinde bana mesaj çekmiş. Üçümüz Çavur'un evine perşembeyi cumaya bağlayan gece gittik. Çavur, 'Yarın üste çok farklı bir harekat olacak, üs kalabalık olacak. Merkez burası olacak, dışarıdan asker olarak katılacak birlikler de olacak. Katılmak ister misiniz? Siz bugüne kadar bunlar için yetiştirildiniz. Verdiğimiz emeğin karşılığını ödeyeceksiniz. Ben bugüne kadar savaşvari günler olmasını bekliyordum' dedi."
- "Cemaatten olduğum için çağrıldım"
Macit, darbe girişiminden birkaç saat önce 141. Filo'da düzenlenen darbe toplantısında konuşulanları da ayrıntılarıyla anlattı:
"Gazinoda toplandık. Toplantıya Çavur, Özgür Ötgün, İlker Hazinedar, Ahmet Tosun, Mustafa Konur, Mete Kaygusuz, İlhami Aygün, Mustafa Özkan, Çetin Kaplan, Adem Kırcı, Oğuz Alper, Emrah, Ekrem Aydoğdu, Uğur Uzunoğlu, Selahattin Yorulmaz gibi isimler katılmıştı. Konuşmayı Karakuş yarbay yaptı. Karakuş, 'Uçuş bölümü, 141. Filo'dan yönetilecek ancak karargah olarak 143. Filo kullanılacak. Oraya çok gitmemeniz gerekiyor. 143, gidilecek koordinatları belirleyecek. Biz ona göre hareket edeceğiz.' dedi. Daha sonra brifing salonunda toplandık. Hasan Hüsnü Balıkçı konuştu. 'Bizim isim listemiz var. Hepsi ellerinde, hepimiz bu listedeyiz. Bazı generallerden alınmaya başlandı. Sonra tek tek bize gelecek. Bu işi bugün yapmamız gerekiyor. Onlardan önce davranmamız gerekiyor.' dedi. Bu konuşmalardan hizmet hareketinin hükümet tarafından hedef alındığını, ordudan atılacağımızı, cemaatçi olan arkadaşlarımızın da buna karşı koymaya çalıştıklarını, kendimin de cemaatten olduğum için çağrıldığımı düşündüm."
- "Darbe yaptığımızı biliyordum"
Darbeci Çavur'un uçuş yapacak pilotların listesini okuduktan sonra bombalanacak kurumların yer aldığı listeyi kendisine verdiğini anlatan Macit, bu kurumların koordinatlarını havacılık diline çevirmek için bilgisayar başına geçtiğini söyledi.
Koordinatlarını hazırladığı yerler arasında Polis Özel Harekat Başkanlığı, MİT ve Gölbaşı'ndaki başka kritik yerlerin bulunduğunu belirten Macit, uçuşa giden pilotların bu bölgelerin bilgilerinin yer aldığı not kağıtlarını aldıklarını aktardı.
İlerleyen saatlerde eski yüzbaşı Ahmet Tosun'un pist başı yapması için kendisine emir verdiğini ifade eden Macit, itiraflarını şöyle sürdürdü:
"Tosun ve Kaygusuz yüzbaşı bana koordinat verdiler. Neresi olduğunu söylemediler. Yanlış hatırlamıyorsam uçağımda 6 MK 82 yüklüydü. Kalkmadan önce koordinatı uçağa girdim. Jandarma Genel Komutanlığının önünü gösteriyordu. Karakuş, 'Hedefleri veriyoruz.' diyerek, bana talimatlarda bulundu. Karakuş, 'Atış serbest' dedi. Kavşağa bir MK-82'yi görerek ve dalarak atış yaptım. Sonra tekrar havalandım. Bu sefer de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin oradaki cami yakınlarına dalarak ve görerek atış yaptım. Bu sırada kuleden Karakuş ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım.
Bu esnada bizim yani hizmet hareketinin, cemaatin, darbe yaptığımızı biliyordum. Bilerek atış yaptım. İfademde belirttiğim gibi uçaklara bombalama talimatlarını telsiz başındaki Ahmet Tosun ve Mete Kaygusuz dönüşümlü olarak verdi. Bunlar da talimatları Özçetin'den alıyordu. Özçetin de talimatları ya telefondan ya da üste bulunan sivil ya da generallerden alıyordu. O gün olacaklardan erken haberim olmasına rağmen karşı koyacak cesareti gösteremedim."
- Ablasına da itiraf etti
Macit, savcılıktaki bu itiraflarının yanı sıra, cezaevine ziyaretine gelen ablasına da bombalama yaptığına ilişkin önemli bilgiler verdi.
Sincan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, Macit ile ablası arasında geçen diyalogları tutanak altına alarak ilgili birimlere gönderdi.
Ablasına asıl hedefin Jandarma Genel Komutanlığı nizamiyesi önünde darbecileri protesto eden yüzlerce kişinin bulunduğu kalabalık olduğunu anlatan Macit'in, tutanaklara yansıyan itirafları şunlar:
"İzlerken ne gördüm biliyor musun? O gün çok rahatlamıştım. Bu şeyler var ya 15 Temmuz'da gösteriler, şey yapıyorlar işte... 'Allah' dedim, onların öyle olmasını istedi. Başka bir şeyim yok. Vebalim varsa bu dünyada şey yapmaya çalışacağım. Şimdi caminin önünü tarif ediyor ya sürekli duymuşsunuzdur. Orada küçük bir cami daha var abla, izlerken onu fark ettim. Şimdi 20 bin feette olduğum için ne insanları ne de küçük camiyi görüyorum. Asıl Jandarma Genel Komutanlığının şeye toplanmış yüzlerce insanla dolu. Asıl (vurulmasını) istedikleri yer orasıymış. Çünkü diğer (vurulan) köprülü kavşakla orası çok yakın. Onu zaten bulamadığım için şey yapmadım. Eğer orayı anlamış, (bombayı) oraya atmış olsaydım, daha çok insan ölecekti. Yukarıda görebildiğim büyük caminin önündeki boş araziye atmıştım. İnsanlar geri çekilmeye başladı. Yani kaçanlar var. Diyor ki (Temas halinde olduğu darbeciler) 'Bir dahaki şey bize gelmesin, yakın olur. Biz uzaklaşıyorduk, ikinci bomba yanımıza düştü.' Şehit, öleni, Allah bir şekilde onları denk getirerek orada olmasını istedi galiba."
- FETÖ taktiğine sığındı, itiraflarını inkar etti
Macit, savcılık sorgusundaki itirafları ve telsiz kayıtlarının yanı sıra ablasına, soğukkanlılıkla sivillere nasıl bomba attığına ilişkin tutanak altına alınan beyanlarına rağmen mahkemede diğer darbeciler gibi çark etti.
Macit'in inkar üzerine kurduğu mahkemedeki savunması ise özetle şu şekilde:
"Saat 02.00'den sonra uçuş olma ihtimaline karşı dinlenmeye karar verdim. Gazinoya geçtim ve boş bir yer bularak dinlenmeye başladım. Bundan sonra benden bir şey istenmedi. Bu şekilde gazinoda dinlenirken birden F-16 atış sesiyle irkildim. Başka bir F-16 tarafından pist civarına atış yapıldığını öğrendim. Niye atış yapıldığını anlayamadım. Bu andan itibaren filoyu terk etmeye karar verdim. Korkuya kapıldım. Fırsat bulduğum anda şahsi arabama binip üssü terk ettim. Lojmandaki evime geldiğimde pist bombalandı. Elektrik olmadığı için televizyon izleyemedim. Eşimden ve telefondan, haberlere bakarak, darbe olduğunu ve benim de bu işin merkezinde kaldığımı öğrendim."
Macit, sonradan inkar etse de savcılıktaki itirafları, ihanet girişiminin FETÖ tarafından nasıl yapıldığının belgesi olarak dava dosyalarında delil oldu.
Akıncı Üssü'ndeki darbe girişimi faaliyetlerine ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmasına devam edilen Macit hakkında, 16 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.