SETA Brüksel Koordinatörü ve Türk-Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Enes Bayraklı, Yeni Zelanda'da bu sabah gerçekleşen terör saldırısına ilişkin SABAH'a önemli değerlendirmelerde bulundu. Enes Bayraklı yaşanan bu saldırının, 11 Eylül sonrası Batı'da Müslümanlara yönelik normalleştirilen islamofobik ırkçı dilin bir sonucu olduğunu ifade etti.
Yeni Zelanda dünyada suç oranının en düşük olduğu ülke arasında yer alıyor. Bu saldırı neden gerçekleşti?
Bunun aslında suç oranları ile ilgisi yok. Batı'da; aşırı sağcı ve beyazların üstünlüğüne inanan islamofobik ırkçı bir anlayış var. Bu saldrının arkasında da Batı'daki İslam düşmanlığı bulunuyor. Bu normal adi bir suç değil, İslamofobik bir terör saldırısı.
BU SALDIRI SİYASİ HEDEFLERİ OLAN İSLAMOFOBİK BİR TERÖR SALDIRIDIR
Bu bir terör saldırısıdır, siyasi hedefleri olan bir saldırıdır. Saldırı aynı zamanda küresel çapta, Batılı siyasiletçiler, medya ve entelektüeller eliyle normalleştirilen ve yaygınlaştırılan ırkçı, ötekileştirici, İslamofobik dilin bir sonucudur.
Bu gerçekleşen terör saldırısında istihbarat zaafiyeti olabilir mi?
Bu saldırının 2 yıldır planlandığı biliniyor. Dolayısı ile burada bir istihbarat zaafiyeti yok. Haddizatında ortada istihbarat diye bir şey yok. Çünkü aşırı sağcı terör örgütleri ve hareketler Batıdaki devletlerin kör noktası. Bu problemi görmek istemiyorlar, açıkca görmezden geliyorlar. Almanyada NSU davasında yaşanan rezalet buna en iyi örnektir. Batı'da güvenlik bürokrasisi neredeyse tüm dikkatini radikal Müslümanlara vermiş durumda. Hristiyan olan aşırı sağcılar ise medya, siyaset ve güvenlik bürokrasileri tarafından görmezden geliniyor. Daha doğrusu batılı devletler içerisinde bazı aşırı sağcı çevreler bu teröristleri koruyorlar.
BURADA BİR İSTİHBARAT ZAAFİYETİ YOK
Burada bir istihbarat zaafiyet yok. İngiltere gibi ülkeler biraz uyandı ama aşırı sağcılar hep uluslararası medyada basit gruplar olarak gösteriliyor. Diğer taraftan bir terör saldırısı olduğunda bütün Müslümanlar töhmet altında bırakılıyor, saldırıdan sorumlu tutuluyor. Bu açık bir siyasi operasyondur. Bu operasyon eliyle Batının İslam dünyası ve Müslümanlar üzerindeki tahakkümünü devam ettirilmektedir.
Saldırganın ırkı ve silahın üzerinde dikkat çeken yazıları nasıl okumamız gerekiyor?
Avrupa'da ve dünyanın bir çok ülkesinde beyazların üstünlüğüne inanan bir ırkçı ideoloji var. Bunlar radikal Hristiyan gruplar. Bu gruplarda İslamofobi ve Türkofobi el ele gidiyor. Tarihsel olarak 2.Viyana Kuşatması ve Ayasofya'ya göndermeler yapmalarını garipsememek gerekiyor.
BATI MÜSLÜMANLAŞIYOR ALGISI YARATARAK...
Saldırganların üzerinde canlı bomba düzeneği bulundu. Saldırganlar daha büyük bir katliam mı planladılar?
Olabildiğince çok Müslümanı öldürmek istediler. Dünyada ve Yeni Zelanda'da bir şok etme stratejisi izlediler. "Batı Müslümanlaşıyor, Müslümanlar batıya yönelik bir göç cihadı başlattı. Kültürümüz elden gidiyor. Dinimiz elden gidiyor ve bu yüzden insanları uyandırmak için şok saldırılar yapmamız gerekiyor." gibi bir anlayışla hareket ediyorlar. 2011'deki Norveç'teki saldırıda Breivik de sosyal demokrat partiyi hedef almıştı. Oradaki sosyal demokratlar çok kültürlülüğü savunduğu için onları katletmişti.
Enes Bayraklı'dan Yeni Zelanda'daki terör saldırısına yönelik flaş açıklamalar
AVRUPA'DAKİ AŞIRI SAĞCI GRUPLAR BİRBİRLERİ İLE DEVAMLI İLETİŞİM HALİNDE
Saldırganın katliam yapmaya giderken arabada Sırp müzikleri dinlediği anlaşılıyor. Bunun nasıl bir anlamı olabilir?
Aşırı sağcı, ırkçı, beyazların üstünlüğüne inanan bu teröristler gruplar, Avrupa'da birbirleri ile irtibatlılar. Bunlar aynı kaynaktan besleniyorlar. Yeni Zelanda'nın Avusturya ile ilgisi yok ama bu teröristler 2.Viyana kuşatması ile Hristiyanlığın kurtulduğunu düşünüyorlar. Bu dinlenen müzikler, aşırı sağcı güçlerin Avrupa'daki birbirleri ile olan irtibatlarını gösteriyor.
GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZSA DAHA BÜYÜK TERÖR SALDIRILARI OLACAK
Yeni Zelanda'da Müslümanlara daha öncesinde de ırkçı saldırılar gerçekleşti mi?
Bugüne kadar orada olmadı. Başka ülkelerde oldu. Kanada'da, Londra'da, Paris'te gerçekleşti. Birçok Avrupa ülkesinde bu tür saldırılar gerçekleşti. Bunlar medyanın küçük gördüğü haberler ve gündem içinde kayboluyor. Müslümanlara yönelik böyle bir saldırı aslında bağıra bağıra geldi ama görmezden gelindi. Bakın buradan açıkca uyarıyorum. Yakın dönem de Batılı devletler radikal adımlar atmazlarsa Amerika'da, Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da ve Fransa'da bu tarz saldırılar gerçekleşmesi kesin. Bakın ihtimal dahilinde bile demiyorum. Çünkü bütün göstergeler ve gidişat bu yönde. Ve bu törör saldırılarının sorumlusu batılı siyasetçiler, medya ve entellektüeller olacaktır
TERÖRİSTLERİN BAŞKAN ERDOĞAN İÇİN KULLANDIĞI SKANDAL İFADELER...
Batı'da İslamofobi ve Türkofobi birbirini besliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan da hem Türkiye'nin hemde İslam dünyasının lideri olarak görüldüğü için doğrudan hedef tahtasına koyuluyor.