Darbeci askerlerin, avukatları huzurunda itiraf içeren beyanlarını, mahkeme huzurunda inkar etme stratejisine, 15 Temmuz ihanetinin ilk bombalı saldırısını gerçekleştiren darbeci pilot Kaplan da sığındı.
FETÖ'cü pilotun inkarı savcıyı da çileden çıkardı
FETÖ'YE SADAKATİNİ GÖSTERECEKTİ
AA muhabirinin Akıncı Üssü davasının iddianamesi ile savcının esas hakkındaki mütalaasından derlediği bilgilere göre Kaplan, örgüt abisi "Tarık" kod isimli Alper Küçük'e bağlıydı. Küçük'ten aldığı talimatlara göre hareket eden Kaplan, FETÖ'ye sadakatini ihanet gecesi polisleri bombalayarak gösterecekti.
Kaplan, darbe girişiminden bir gün önce darbeci pilotlar Müslüm Macit ve Adem Kırcı ile eski kurmay binbaşı Mehmet Fatih Çavur'un evindeki darbe toplantısına katıldı.
GÖREV DAĞILIMI YAPILDI
Çavur, pilotlara, "Siz bugüne kadar bunlar için yetiştirildiniz. Verdiğimiz emeğin karşılığını ödeyeceksiniz. Ben bugüne kadar savaşvari günler olmasını bekliyordum. Bu harekatı yapmak zorundayız." dedikten sonra görev dağılımı yaptı.
İhanet girişimine saatler kala 141. Filo'da eski yarbay Hakan Karakuş başkanlığındaki ikinci darbe toplantısında ise son hazırlıklar gözden geçirildi ve hangi pilotların birlikte uçacakları kararlaştırıldı.
Bu arada askeri hareketlilik üzerine Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Başkanlığıyla aynı kampüste yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığındaki teknisyenler, ihtiyaç duyulabileceği düşüncesiyle polis helikopterine yakıt ikmali yapmaya başladı.
Bu durumu tespit eden darbeci pilotlardan binbaşı Mustafa Azimetli ve yüzbaşı Ekrem Aydoğdu, hedeflerin hatasız vurulmasını sağlayan lazer sistemi ile helikopteri işaretledi.
Akıncı Üssü'ndeki kuleden pilotları yönlendiren darbeci yüzbaşı Ahmet Tosun'dan "vur" talimatını alan "94-0110" kuyruk numaralı uçağın birinci pilotu Kaplan, katliam emrini anında uygulayarak, helikopteri bombaladı.
ŞEHİTLER VE YARALILAR...
Menfur saldırıda 7 polis şehit olurken, 5'i yaralandı, ayrıca Havacılık Dairesinde 40 milyon liralık hasar oluştu.
ANLAŞILDI HOCAM ELİNİZE SAĞLIK
Pilotlar ile onları kuleden yönlendiren darbecilerin, polis helikopterinin bombalanmasından sonra birbirlerini tebrik etmeleri telsiz kayıtlarına yansıdı.
Katliam emrini veren Tosun ile pilotlar arasında geçen ihanet görüşmesi telsiz kayıtlarına şöyle yansıdı:
Ahmet Tosun: Bölge neresi, hocam PÖH mü?
Mustafa Azimetli: Tamamen PÖH. A9 (polisler için kullandıkları kod) helikopterli araç, helikopterli araç motor çalıştırırsa vuracağım.
Tosun: Anlaşıldı hocam vurabilirsiniz, harekat komutanımız burada vurabilirsiniz.
Azimetli: Hareketli görünüyor.
Tosun: Mutabık vurun, vurabilirsiniz.
Azimetli: Hocam şu an A9'dan bir tane helikopter çıkardılar. Skorsky ama araçla itiyorlar görünüyor. Şu an pistin ortasına doğru aldılar eğer hareketlilik görürsek taarruz başlayacak.
Azimetli: Hocam vuruyoruz, bunu belli kaldıracaklar.
Tosun: Özellikle nizamiye bölgelerinde hareketli hedef varsa vurun.
Ekrem Aydoğdu: Şu an bir helikopter yakıt alıyor muhtemel çalıştıracaklar, onu vuralım mı?
Tosun: Hareket görürseniz vurun.
Aydoğdu: Filo Aslan-1 tek helikopter imha edildi.
Tosun: Anlaşıldı hocam elinize sağlık.
Aydoğdu: İkinci helikopteri de imha etmek istiyoruz şey için.
Tosun: Anlaşıldı hocam, talimat, hareket görürseniz vurun, harekat komutanımızın emri.
Darbe girişiminin bastırılmasından sonra savaş uçaklarının havalandığı Akıncı Üssü'nde yapılan aramada darbecilerin el yazısıyla hazırlanan notlar bulundu.
Uçuş programlarının yazıldığı notlarda, pilotlar Uğur Uzunoğlu, Ertan Koral ve Mehmet Çetin Kaplan'ın isimleri karşısında "Nizamiye Pol. Öz. Har." yazıyordu.
Notta yer aldığı gibi Uğur Uzunoğlu, Özel Harekat Başkanlığına bomba atarak 44 polisi şehit eden darbeci pilotlardan biriydi. Koral ve Kaplan ise Havacılık Dairesini vuran darbecilerdi.
SAVCILIKTA SUSTU, MAHKEMEDE İNKAR ETTİ
Savcılık sorgusunda susma hakkını kullanan Kaplan, mahkemede ise aleyhindeki beyanların yanı sıra telsiz ve güvenlik kamera kayıtlarına rağmen bomba atmadığını öne sürdü.
Bombayı, Havacılık Daire Başkanlığına, FETÖ'nün emniyet yapılanmasının atmış olabileceğini söyleyen Kaplan, "Bu patlamanın sebebi bulunamamış, üzerime atılmıştır. Bu işi, yerden atışla FETÖ'nün emniyet yapılanması yapmış olabilir." ifadesini kullandı.
Kaplan'ın, çapraz sorgu sırasında kendisine yöneltilen soruları geçiştirmesi üzerine, duruşma savcısı Adnan Gümüş, "F16'larla Ankara'nın tarihi ve turistlik yerlerini mi geziyorsunuz? Anlatmaktan niçin kaçınıyorsunuz? Bu devlete hiç mi borcunuz yok, hiç mi utanmıyorsunuz?" diyerek tepkisini gösterdi.
Mehmet Çetin Kaplan'ı, kendisi gibi darbeci pilot arkadaşlarının savcılık sorgusu sırasındaki beyanları da yalanlıyordu.
Söz konusu beyanlardan bazıları şöyle:
Lazer işaretlemeyi yapan eski pilot yüzbaşı Ekrem Aydoğdu: "Ben 21 bin fitte, 2 nolu uçakta bulunan Mehmet Kaplan ve Ertan Koral da 20 bin fitte bulunuyordu. Atış talimatı alınca belirtilen koordinatı uçağımızda bulunan lazer podundan işaretlemesini yaparak tespit ettikten sonra 2 nolu uçağı kullanan Aslan-2 kodlu Mehmet Çetin Kaplan ve Ertan Koral'ın bulunduğu uçak, üzerindeki bir adet GBU10 bombasını attı."
Kaplan ile aynı uçakta yer alan ikinci pilot yüzbaşı Ertan Koral: "Ben Mehmet Çetin Kaplan ile birlikte D Grubu uçağa binip ikinci sırada havalandık. İlk kalkan ise Mustafa Azimetli'nin bulunduğu uçaktı. Havada yaklaşık iki saat kaldıktan sonra bizim bulunduğumuz uçakta Mehmet Çetin Kaplan bombayı attı. Nereye attığını bilmiyordum. Haberlerden öğrendiğim kadarıyla Emniyet Havacılık Dairesine atıldığını öğrendim."
Mehmet Çetin Kaplan, bombalı saldırının yanı sıra bazı hedeflere lazer poduyla işaretleme de yaptı. Ayrıca Akıncı Üssü'ne elleri kelepçeli olarak getirilen darbe karşıtı askerleri, kule bölgesinden alarak esir tutuldukları hücrelere götürdü.
Çetin ile aynı uçakta yer alan suç ortağı Ertan Koral da savcılık sorgusunda suçladığı Kaplan'a mahkemede sahip çıktı. Kaplan'ı suçlayan ifadelerini kabul etmeyen Koral, savcılıktaki beyanını inkar etti.
Akıncı Üssü'ndeki darbe girişimi faaliyetlerine ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sanıklarından Kaplan ve Koral hakkında, 8'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.