Başkan
Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Elazığ mitinginde onbinlere hitap etti. Erdoğan konuşmasında İYİ Parti Fenel Başkanı Meral Akşener'in iftiralarına çok sert yanıt verdi. İşte Erdoğan'ın konuşması;
Aydınlı efelere, Maraşlı edelere, Karadenizli uşaklara, Erzurumlu dadaşlara 'eğlence olsun' diye terörist denmez. Bunun adı şaka değil, komiklik değil, olsa olsa hadsizliktir, edepsizliktir. Dağdan aracılarla pusula geliyor, emir geliyor, direktif geliyor hemen ertesi gün Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyorlar. Hanımefendinin (Meral Akşener) kaçacak deliği de yok. Çünkü o milletvekili de değil. Onunla hemen hesaplaşacağız. Onun hesabı ağır olacak. Milletimiz onlara sandıkta en büyük tokadı atacak. 31 Mart günü millet onlara şaka nasıl olurmuş sandıkta gösterecek.
İHANET İÇERiSİNDELER
Siyaset gönülleri buluşturmak için yapılır. Her kim siyaseti PKK'nın desteklediği HDP gibi insanımızı birbirine kırdırma aracı haline getiriyorsa onlar bu millete ihanet içerisindedir. Bu millet yalanlarıyla, iftiralarıyla siyaseti kirleten, lekeleyen çok kifayetsiz görmüştür. Siyasette yalancının mumu en fazla seçime kadar yanar. 40 yıllık siyaset hayatımız boyunca her türlü siyasetçi tipini gördük. Milletin emanetini koruyanları da ihanet edenleri de gördük. Her kim miting meydanlarını iftira kürsüsüne çeviriyorsa, o sadece kendi itibarını değil, siyasetin itibarını da yok ediyor demektir. Ben Kılıçdaroğlu'na açtığım davaları kazanıyorum. Kazandığım paraları da Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğim.
MİLLETİ HAFİFE ALIYORLAR
Bu millet kendini hafife alanları, milletin aklıyla alay edeni er ya da geç ama mutlaka sandığa gömer. Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyor. Denizli'deki, Aydın'daki rezaleti inşallah Elazığ'da da tekrarlamazlar, sizleri terörist diye selamlamazlar. Bunların gayesi bize hakaret ederek, bölücü örgütün uzantılarıyla girdikleri ittifakı gizlemektir.
Hatay'da CHP'li belediye başkanı 'oy yoksa hizmet yok' diye vatandaşa saldırıyor. Böyle bir belediye başkanından hanımefendi niye bahsetmiyorsun? Böyle siyaset olur mu?
Hanımefendi bak 'Kürdistan' diyenlerle omuz omuza yürüyorsun. Sen Erdoğan'ın ağzından kalkıp da halkına terörist ifadesini kullandığını asla ispat edemezsin. Bunun bedelini ödeyeceksin. Senin ortağın ödüyor işte, sen de ödeyeceksin. HDP ödüyor ödüyor zaten bitmiyor. Birileri cezaevinde süre dolduruyor, FETÖ'cüler dolduruyor, aynı yolda sen de düşebilirsin. Niye? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na iftira atamazsın. Türkiye yol geçen hanı değildir.
Kandil'e tek laf edemiyorlar. Pensilvanya'ya kelime söyleyemiyorlar. YPG'ye PYD'ye tek bir eleştiri getirmiyorlar. Vatandaşın lokmasına musallat olan fırsatçılara tek bir cümle bile kuramıyorlar. Bu çapsızlar, hangi iftirayı atarsa atsın bizim tek bir gündemimiz var, bizim derdimiz millet, hedefimiz hizmet.
YILLAR SONRA SÜRPRİZ GÖRÜŞME
BAŞKAN Erdoğan'ın Elazığ ziyareti sırasında duygusal anlar yaşandı. 1999'da Pınarhisar Cezaevi'ndeyken o dönem 11 yaşında olan mektup arkadaşı Burak Soylu ile bir araya geldi. Mektubunda hukuk fakültesi okuyacağını belirten Soylu, yıllar sonra Erdoğan'ın karşısına avukat olarak çıktı. Elazığ Havaalanı'nda gerçekleşen görüşme sırasında Soylu, Erdoğan'ın 20 yıl önce kendisine gönderdiği mektubu hediye etti. Başkan Erdoğan, Soylu'ya yolladığı mektupta, şu satırları yazmıştı: "Sevgili kardeşim mektubunuzdaki duygularınıza teşekkür ediyorum. Hizmet sürecini bıraktığımız yerden devam ettirmenin hazırlığı içinde olduğumuz Pınarhisar Cezaevi'nden kalbi duygularla muhabbetlerimi bildiriyorum. Selam ve dua ile."