15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından 20 Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce örgüt üyesi devlet kurumlarından temizlendi.
Yeni Şafak'ın bugün tarihli gazetesinin manşetinde yer alan haberde, CHP'nin FETÖ'cüleri kurtarma hamlelerine yer verildi. Devlet içerisinde istihbarat örgütü gibi çalışan FETÖ'cülerin temizlenmesini hazmedemeyen CHP, söz konusu KHK'ların iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. Mahkeme başvuruyu 'yetkisizlik' nedeniyle reddetti.
KANUNLARIN İPTALİNİ İSTEDİ
Anayasa'nın 148. maddesinde, "OHAL kapsamında çıkarılan KHK'ların şekil ve esas bakımından Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla AYM'ye dava açılamayacağı" hüküm altına alınıyor. Ancak KHK'ların Meclis'te yasalaşmasının ardından CHP, bu kez de söz konusu kanunların iptali için mahkemenin yolunu tuttu. CHP'nin FETÖ'nün mahrem yapılanmasını kurtarma planı, AYM'ye yaptığı başvuruyla deşifre oldu.
FETÖ'NÜN TEK UMUDU CHP
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin 701 sayılı KHK'nın iptali başvurusunu da 25 Eylül 2018'de reddetmişti. Meclis'te yasalaşarak 7150 sayılı kanuna dönüşen ve kamu görevlilerine ilişkin tedbirler, TSK ve Emniyet personelinin rütbesinin alınması, kurum ve kuruluşlara ilişkin tedbirleri kapsayan "Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun"un iptali istendi.
İHRAÇLAR ÖLÇÜLÜ DEĞİLMİŞ
Olağanüstü hallerde yapılan işlemlerin OHAL sona erdikten sonra geçerliliklerini sürdürmesinin mümkün olmadığını ileri süren CHP, iptali istenen kanunla söz konusu kişiler hakkında alınan önlemlerin OHAL süresiyle sınırlı olması gerektiğini savundu. CHP, KHK ile kamudan çıkarılanların kamu görevine dönmemesini öngören düzenlemenin OHAL'in gereklerini aştığını, bunun da "ölçülülük" ilkesine aykırı olduğunu iddia etti.
CHP'YE GÖRE TEHDİT YOK
İhraç edilen kişilerin hangi kriterlere göre kamudan çıkarıldığının belli olmadığını öne süren CHP'nin, FETÖ'nün mahrem kanadını oluşturan "öğretmen, akademisyen ve doktorların" kamu düzenine tehdit oluşturmadığını, OHAL kapsamında çıkarılan KHK'ların kamu düzeni için oluşan tehdidi ortadan kaldırmak için "zorunlu, elverişli ve oranlı" olmadığını savunması dikkat çekti.
MAHREM İMAMLARIN ÇOĞU ÖĞRETMEN
Akıncı Üssü'nden yönetilen darbe girişiminin başındaki firari Adil Öksüz'ün Sakarya Üniversitesi'nde akademisyen olduğunu unutan CHP, FETÖ'nün TSK'daki kriptolarından sorumlu mahrem imamların da genelde öğretmenlerden seçildiğini gözardı etti. Bugün bile devam eden TSK'daki ankesörlü telefon soruşturmalarında, mahrem imamların çoğunun öğretmenlerden oluştuğu ortaya çıkıyor.
FETÖ MEDYASINI SAVUNDU
CHP, yine terör örgütleri ile devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı tespit edilen dernek, gazete ve televizyon kuruluşlarının kapatılmasını ve tüm taşınır-taşınmaz mallarının Hazineye devredilmesinin de OHAL'in gereklerini aşan nitelikte olduğunu ileri sürdü. CHP, söz konusu tedbir işleminin olağanüstü halden sonra devam etmemesi gerektiğini savundu.
İptal isteminin gerekçesinde, "Kamu düzeni için herhangi bir tehdit oluşturacak görevlerde bulunmayan akademisyen, öğretmen, doktor, imam, hemşire vb. meslekleri icra edenler de düzenleme kapsamında kamu görevinden çıkarılmış ve ömür boyu kamu görevinde çalışmaları yasaklanmıştır" diyen CHP, başta akademisyen ve öğretmenler olmak üzere pek çok kişinin bilim-sanat, araştırma özgürlüklerinin de elinden alındığını iddia etti.
'KİTLESEL TASFİYE' BENZETMESİ
Söz konusu tedbir işlemlerini "ağır bir cezalandırma" olarak nitelendiren CHP, Türkiye'ye 15 Temmuz'u yaşatan FETÖ'cülerin devlet kurumlarından temizlenmesini "kitlesel tasfiye" olarak değerlendirdi. CHP'nin TSK, Jandarma ve Emniyetten emekliye sevk edilen, kendi isteğiyle emekli olan veya istifa edenlerden terör örgütleriyle irtibatı tespit edilenlerin rütbelerinin alınması ve emekli kimliklerinin iptal edilmesinden de "kötü niyetli" olarak bahsetmesi dikkat çekti.
KOMİSYONU KARALIYOR
CHP kamu görevinden çıkarma, kurum ve kuruluşların kapatılması, rütbelerin alınması gibi işlemlerin yargı denetimine kapatıldığını ileri sürerken; KHK işlemlerine karşı itirazlar ise OHAL Komisyonu'na yapılabiliyor. Komisyon kararlarına karşı dava da açılabiliyor. CHP, kurulduğu günden beri 57 bin başvuruyu sonuçlandırıp 4 binden fazla kişinin kamu görevine iadesini sağlayan komisyonun "tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda ciddi kuşku bulunduğunu" da iddia ediyor.