İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Burcu Kalkan Oğuztürk ile avukatları katıldı.
Duruşmada ilk savunmasını yapan sanık Oğuztürk, eşiyle sık sık Almanya'ya gittiklerini daha sonra da yurda döndükleri anlattı. Oğuztürk, örgüte bağlı olduğunu çok sonradan anladığı eşinin çok ketum biri olduğunu öne sürdü.
Sanık Oğuztürk, 2007 yılında FETÖ'nün çok güçlü olduğunu hissettiğini, İstanbul Üniversitesinde örgüte yakınlığı ile bilinen M.Y'nin bulunduğunu, gözaltına alındığında ise savcılıkta örgütle irtibatlı olduğunu bildiği 35 ismi teşhis ettiğini anlattı.
Oğuztürk, 2009 yılında eşiyle arasının açıldığını ve 1 yıl ayrı yaşadıklarını daha sonra eve geri döndüğünü ifade ederek, Bora Erdem ile olan irtibatını şöyle anlattı:
''2013 yılında geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle Bezmialem Hastanesine gittim. Üniversitenin rektörü, VIP olarak hastanede ağırlanmak için beni genel sekreteri Bora Erdem'e gönderdi. Hastanede lenf kanseri teşhisi konuldu. Eşim rahatsızlığımın olduğu dönemde bile benimle ilgilenmedi. Bora Erdem benimle ilgilendikten sonra gerekli tedavileri gördüm hatta kanser olmadığım ortaya çıktı. Bora Erdem, daha sonra İstanbul Üniversitesi Kütüphanesine araştırma yapmak için geliyordu. Bu gelişlerinde görüşmelerimiz oldu. 2014 yılı idi. Bu tarihlerde buluştuk kendisine çok ciddi minnet duygusu içindeydim. FETÖ'cü olduğunu hatta evli olduğunu bile bilmiyordum. Bora Erdem ile basında ve savcılıkta yer aldığı gibi bir duygusal birlikteliğimiz olmadı. Bora Erdem ile bir görüşmemizde sohbet programını tavsiye ederek, telefonumu aldı ve ismini sonradan öğrendiğim ByLock programını yükledi.''
Bu ifadelerin üzerine Mahkeme Başkanı ''Anlattığınız şeyler samimi gelmiyor. Siz akademisyensiniz, hukuku okuyan birisiniz. Birisi sizin telefonunuza bir şey yüklüyor, sormuyorsunuz. Lütfen samimi beyanlarda bulununuz.'' diye konuştu.
Sanık Oğuztürk ise samimi beyanda bulunduğunu savunarak, ByLock'tan hiç kimse ile yazışmadığını, diğer Kakao Talk ve benzeri programların ise eşi tarafından yüklendiğini ve onun telefonunda bulunduğu iddia etti.
Burcu Kalkan Oğuztürk, ''En son gözaltına alındığımda evdeki 2 cep telefonu ve iPad'lere el konulmuştu. Bunlar eşimin kullandığı malzemelerdir. Hatta iddianamede yer alan örgütsel dosyalar ve WhatsApp yazışmaları da eşime aittir'' dedi.
Mahkeme Başkanı, kendisinin kullandığı telefonun ise babasının üzerine kayıtlı olduğu ve sadece hiç kullanmadığı ByLock programının bulunduğunu söyleyen sanık Oğuztürk'e, ''ByLock'tan seni başkaları da eklemiş ve yazışmalar yapılmış.'' dedi. Sanık da bunun üzerine, ''Kesinlikle programı kullanmadım kimseyle yazışmadım.'' ifadesini kullandı.
-''FETÖ'CÜ OLSAM AKŞENER LEHİNE MÜTALAA SUNARDIM''
Sanık Oğuztürk, savunmasında MHP'ye yönelik Ankara'da açılan davayla ilgili bir avukatın yanına geldiğini ve mütalaa sunmasını istediğini belirterek, ''Ben de mütalaa sunacağımı söyledim. Hatemi hocamı da ikna ettik ve yazdık. MHP lehine mütalaamızı sunduk. Eğer FETÖ'cü olsam Meral Akşener lehine mütalaa verirdim. Bu dönemde görüştüğüm Bora Erdem, Meral Akşener'den 'Meral abla' diye bahsediyordu, Akşener'i övücü konuşmalar yapıyor ve MHP'nin başına Meral Akşener'in gelmesi gerektiğini anlatıyordu. (Bunu söylediğinde) Henüz MHP'nin kurultayına ilişkin dava açılmamıştı." dedi.
Bora Erdem'in firari FETÖ'cü olduğunu gözaltına alındığında öğrendiğini, eşinin ise kendisinin beyanları üzerine tutuklandığını anlatan sanık Oğuztürk, boşanma davası açacağı eşinin darbe girişiminden önce FETÖ'nün Türk Hava Yolları'ndaki (THY) yapılanmasında yer alan birçok pilot ve çalışanla görüştüğünü ifade etti.
Burcu Oğuztürk, ''Eşim, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanı Muhammet Hakan Ayçiçek ile de irtibatlıydı. Ayçiçek'in yurt dışına kaçtığını ve kendisinin de halen onunla görüştüğünü de anlatmıştı.'' dedi.
Sanık Oğuztürk, KHK ile meslekten ihraç edildiğini daha sonra yeni çıkan bir KHK ile mesleğe geri döndüğünü, 9 yaşında bir kız çocuğu annesi olduğunu, ev hapsi nedeniyle kelepçe taşıdığını belirterek, hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını istedi.
Sanığın avukatı da müvekkilinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmasını talep etti.
SAVCILIK MÜTALAASINDA CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Duruşmada söz alan Cumhuriyet savcısı, sanığın örgütün şifreli mesajlaşma programı ByLock'u yüklediği ve bunu ikrar ettiğini belirterek, Oğuztürk'ün ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık ve avukatları, esas hakkındaki son savunma için süre talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Oğuztürk'ün eşi Fırat Oğuztürk ve ByLock'ta eklenen Şerife Yiğit'in bir sonraki celse tanık olarak dinlenilmesine, sanık ve avukatlarına son savunma için süre verilmesine ve mevcut delil durumunu dikkate alarak sanık hakkındaki adli kontrol hükümleri kapsamındaki ev hapsinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.
-İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullananlara yönelik soruşturma kapsamında, daha önce gözaltına alınan ve serbest bırakılan Doç. Dr. Burcu Kalkan Oğuztürk hakkında iddianame hazırlanmıştı.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, sanık Oğuztürk'ün ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Sanığın kullandığı telefon hattına ByLock yüklendiği ancak hattın babasının üzerine kayıt olduğu belirtilen iddianamede, sanığın ByLock uygulamasında, Şerife Yiğit ve FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya'nın damadı Bora Erdem'in ekli olduğu kaydedildi.
Sanığın gözaltına alındığı sırada ele geçirilen bilgisayar ve diğer dijital materyallerde yapılan incelemeye yer verilen iddianamede, Oğuztürk'ün bilgisayarından örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğrafları, örgütün yayın organları Zaman, Yarına Bakış, Meydan gazeteleri, Aktif haber ve Rota Haber görüntüleri, cep telefonunda da ByLock ve Kakao Talk uygulamasının kalıntıları, harddiskte ise örgüt elebaşı Gülen'e ait ve Gülen'i anlatan elektronik kitapların bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, yine sanığın kullandığı cep telefonu ve tabletin veri tabanında "Hocaefendi", "Herkul.org" kelimeleri ile bağlantılı birçok örgütsel ses kaydı tespit edildiği vurgulanarak, ayrıca telefon içerisinde WhatsApp mesaj kayıtlarında "vazifeye durma, darbe" içerikli kelimelerin geçtiği birçok mesaj kaydının bulunduğu belirtildi.
İddianamede, Oğuztürk'ün ifadelerine de yer verildi. Oğuztürk ifadesinde, ByLock kullandığını kabul ederek, 2013'te geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesinde tedavi olduğunu, bu süreçte tanıştığı üniversitenin genel sekreteri Bora Erdem'in kendisiyle sürekli ilgilendiğini ve zamanla aralarında duygusal bir yakınlaşmalarının olduğunu anlattı.
İfadesinde, "Eşimizle aramıza anlaşmazlıktan kaynaklı soğukluk girince hastalığımın tedavi sürecinde Bora Erdem'in bana ayrı bir ilgi duymasından kaynaklı duygusal temasımız oldu." diyen sanık Oğuztürk, ilişkilerinin gizli kalması için Bora Erdem'in 2014'te ByLock programını kendi telefonuna indirdiğini aktardı. Oğuztürk, Bora Erdem'in Alaeddin Kaya'nın damadı olduğunu gözaltına alınınca öğrendiğini iddia etti.
Sanık Oğuztürk ifadesinde, eşinin de FETÖ'nün Türk Hava Yolları'ndaki (THY) yapılanmasında yer aldığını, örgütün üst düzey isimleriyle temas halinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ben bu durumu özellikle 15 Temmuz'dan sonra yaşananları göz önüne alınca anladım. Örneğin, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanı Muhammet Hakan Ayçiçek halen firari olarak yurt dışındadır. Eşim, bu kişi ile de irtibatlıdır. WhatsApp yazışmalarında yurt dışı seyahatlerinde bu kişi ile görüşür. En son Almanya'ya gidip geldiğinde, Brüksel'e geçip Hakan ile görüştüğünü, ülkeden nasıl kaçtıklarını, rahatlarının yerinde olduğunu anlattı."
Eşinin irtibatlı olduğu bazı isimleri de bildiren sanık Oğuztürk, kendisinin kullandığı telefondaki WhatsApp yazışmalarında yer alan ''vazifeye durma, vazife yapma'' şeklindeki ifadelerin "Cemaat sohbetinden önce yapılan namaz kılma eylemi" olduğunu savundu.
İddianamede, sanığın, ifadesinden de anlaşılacağı üzere örgütsel jargonu bilecek derecede FETÖ'ye dahil olduğu ifade edilerek, Burcu Oğuztürk'ün ByLock uygulamasını, sadece bir arkadaşlığı gizlemek için bir mesaj programı olarak kullandığına dair beyanının "savunma amaçlı" olduğu belirtildi.
İddianamede, sanığın akademik camia içinde bulunduğu konum, sosyal çevre ve ifadesine bakıldığında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma görüntüsü altında kanunun lafzına ve ruhuna uygun olmayan eksik açıklamalar yaptığının değerlendirildiği kaydedildi.