Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianameye göre; şirketin 17- 25 Aralık sonrası FETÖ'ye ait Bank Asya'da açılan 45 hesabı incelemeye alındı. Bilirkişi raporunda ise 2013'te şirket hesabına gelen EFT tutarının 1 milyon 935 bin 252 TL olduğu, 2014 yılında bu tutarın 10 milyon 649 bin 284 TL'ye yükselmesinin şüphe çektiği belirtildi.
Dosya kapsamında geçen hafta ilk kez Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkıp savunma yapan sanıklar Mahmut, Hasan ve Hüseyin Arslan ile şirketin imza yetkilisi yöneticileri Ayşe Gülçin Hazar, Ömer Abdullah Özdemir ve Abdülkadir Külahçıoğlu, firmanın birçok bankayla çalıştığını, nakliyecilere olan borçların Bank Asya üzerinden ödendiğini ve bu nedenle de söz konusu banka ile çalışıldığını söyledi.
Hesapların bilgileri dışında banka tarafından açılıp kapatıldığını dile getiren sanıklar, FETÖ'ye yardımın söz konusu olmadığını, örgütün 2012 yılında kendilerine yardım yapılmadığı gerekçesi ile bütün hesaplara tedbir koydurduğunu aktardı. Mahkeme heyeti, 3 gün süren duruşmanın ardından sanıklara adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı getirerek, duruşmayı 30 Mayıs'a erteledi. Şirketin avukatı Murat Altındere, davadaki suçlamaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, "Şirket kayıtlarının eksik incelenmesi neticesinde iddianame düzenlendi.
Fakat, konuya ilişkin araştırmada ve TMSF'den gelen yazıda, 2014 yılı sonrası açıldığı belirtilen hesapların müflis Bank Asya çalışanları N.B. ve M.U.K. tarafından açıldığı, şirket yöneticilerinin imzasının dahi olmadığı bilgisi yer alıyor. Bahse konu hesap artırımı yapıldığı iddia edilen hesap ise şirket personelinin tamamen ticari amaçlı, küçük ölçekli nakliye ve gümrük ödemeleri için açılan bir hesap. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 Eylül 2014'teki açıklamasından hemen bir gün sonra tüm hesaplar kapatıldı. Şirketin çalıştığı banka sayısı 30. Şirketin o dönemki banka hesaplarındaki toplam işlemin binde 0,5'i bu banka üzerinden yapılmış. Zaten aile olarak bu yapı ile 17- 25 Aralık öncesi başlayan bir husumet söz konusu. Ailenin tüm mal varlığına 2012'de el konuldu. Ailenin böyle bir hain örgüte destek vermesi söz konusu değil" dedi.