15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çengelköy'deki darbecileri yöneterek 45 kişinin şehit edilmesinden sorumlu olan ve 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan darbeci albay Muammer Aygar, WhatsApp yazışmaları, güvenlik kamerası görüntüleri ve telefon görüşmeleri gibi birçok delile rağmen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları sonrasında mahkemede yaptığı savunmasında tüm suçlamaları inkar etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif rol alarak birçok vatandaşın şehit olması veya yaralanmasında talimatları bulunan darbeci sanıklar, yargılandıkları davalarda, elde edilen görüntü, ses kayıtları ile tanıkların teşhis ve anlatımlarına rağmen savunmalarını "inkar politikası" üzerine kurmayı sürdürüyor.
Cezaevine girdikten sonra örgüt talimatı çerçevesinde inkar yolunu seçen sanıkların savunmalarında öne sürdükleri tezlerin birçoğu, kanıtlanan delillerle çürütüldü.
Darbecilerin sözde "Sıkıyönetim Atama Listesi"nde Genelkurmay 2. I·stihbarat Analiz ve Degˆerlendirme Daire Bas¸kanı olarak görevlendirilen Aygar da darbe girişiminin ardından mahkemelerde hesap sorulan diğer darbeci terör örgütü üyeleri gibi, yargılama aşamasında örgütün yönlendirmesiyle inkar taktiğini uyguladı.
Soruşturma aşamasında elde edilen delillere göre, darbe girişiminden bir gün önce Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanlığı görevini darbeci Albay Mürsel Çıkrıkçı'ya devreden Aygar, darbe girişimi gecesinde ise hiçbir görevi bulunmamasına rağmen Kuleli'ye gelerek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çengelköy'deki darbecileri yöneterek görevlendirmeleri yaptı.
Darbe girişiminde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde bulunan darbeci yarbay Turgay Ödemiş, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde bulunan darbeci yarbay Adnan Uygun ve Çengelköy'de bulunan darbeci albay Mürsel Çıkrıkçı'ya telefonda emirler veren Aygar, bu bölgede şehit olan 45 vatandaşın şehit edilmesinin azmettiricisi oldu.
DOLABIN İÇİNDE SAKLANDIĞINI İNKAR ETTİ
Kalkışmanın başarısız olmasının ardından Antalya'ya kaçan Aygar, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sefai B'nin evinde yakalandı. Evde yapılan aramada saklandığı giysi dolabının içinde yakalanan Aygar, bu durumu da inkar etti. Aygar, kıyafet almak için dolaba yanaştığını savundu. Olayın ardından gözaltına alınan ve bir süre sonra serbest bırakılan Sefai B de üniversiteden ihraç edilirken hakkında "silahlı örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan dava açıldı.
Aygar, savcılığa verdiği ifadesinde darbeci Albay Çıkrıkçı ile Kuleli Asker Lisesi iç bahçesinde karşılaştığını, Çıkrıkçı'nın kendisine "TSK yönetime el koydu" dediğini öne sürdü.
Kendisinin şoka girdiğini savunan Aygar, "Okulun o¨n kısmında bulunan yolda trafik akmaya devam etmekteydi. Okul komutanının emriyle olsa gerek birkac¸ personel arac¸ları durdurdular ve Silahlı Kuvvetler'in yo¨netime el koydugˆunu ve evlerine gitmeleri gerektigˆini tebligˆ ediyordu. Sonra o¨n nizamiyeye çevik kuvvet otobu¨su¨ girdi. Otobu¨s ic¸inde 8-9 kadar polis vardı. Okul komutanı Mu¨rsel C¸ıkrıkçı polis memurlarına hitaben 'Arkadas¸lar aynı safta savas¸ıyoruz, her gu¨n sizden, bizden 10 ar 20 s¸er s¸ehit du¨s¸u¨yor, buna son verecegˆiz, Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri yo¨netime el koydu, sıkıyo¨netim ilan edildi' dedi. Polis ic¸erisindeki bir memur Mu¨rsel C¸ıkrıkçı'ya bir s¸eyler so¨yledi, ne so¨yledigˆini duymadım, sonrasında Mu¨rsel C¸ıkrıkçı, 'Bunun botunu c¸ıkarın, polis olmayı hak etmiyor' deyip kelepc¸eleyerek vurdugˆunu go¨rdu¨m. Bu sırada 7-8 sivil vatandas¸ı da hırpaladıgˆını go¨rdu¨m, elleri de kelepc¸eliydi. C¸evik kuvvet aracında bulunan digˆer memurlar trafigˆin akıs¸ı ic¸in askerlerle birlikte trafigˆi yo¨nlendirmeye bas¸ladılar." ifadelerini kullandı.
DÜNDAR'I DERDEST ETMEK İÇİN EMRİNDEKİ DARBECİ ALBAYI BAHANE ETTİ
Telefonun sesinin kısık olduğu gerekçesiyle darbe girişimi esnasında 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar'ın cevapsız aramasını duymadığını iddia eden Aygar, "Kalabalıktan biraz uzaklas¸arak rahat konus¸mak ic¸in telefon ile komutanı aradım. 'Emredin komutanım' dedim. O da bana 'Kuleli' de bir s¸eyler mi oluyor?' dedi. 'Komutanım burada garip bir s¸eyler oluyor, go¨revi devralan yeni arkadas¸ birtakım go¨revlendirmeler yapmıs¸, sagˆa sola insanlar gidiyor' dedim. Bana 'Kim? Mu¨rsel mi?' dedi. Ben de 'Evet' dedim. Sonrasında 'Tamam' diyerek kapattı." şeklinde beyanda bulundu.
Darbeci sanık, her ne kadar bu şekilde konuşmalar yapsa da bunun bir "taktik" olduğu WhatsApp yazışmalarından ortaya çıktı.
Darbe girişimi esnasında "Yurtta Sulh" WhatsApp grubuna birçok mesaj atan Aygar, darbeci eski tuğgeneral Eyyüp Gürler'in "Ordu komutanı alındı mı?" şeklinde sorusuna, "Kuleli'ye henu¨z gelmedi, 'Mu¨rsel'i kontrol edemiyorum' diyerek davet ettim" şeklinde yanıt verdiği ortaya çıktı.
Daha sonraki yazışmalarda "1.Ordu Komutanından haber var mı? Kuleli'ye gelmedi henu¨z. Helikopter geldi. Hazır bekliyor." şeklinde mesajı bulunan darbeci Aygar'ın asıl amacının Dündar'ı, Çengelköy'e getirerek derdest etmek olduğu anlaşıldı.
SAVCILIKTA "SIKIYÖNETİM", MAHKEMEDE "TERÖR SALDIRISI"
Savcılıkta verdiği ifadede darbe girişiminden haberinin olduğunu söyleyen ancak buna katılmadığını ileri süren darbeci Aygar, 8 Mayıs 2018'de İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaptığı savunmasında bu ifadelerini inkar etti.
Mahkemede Çıkrıkçı'nın kendisine, "Terör saldırısı var. Polislerle birlikte önlem alacağız" dediğini öne süren Aygar'ın bu iddiası, WhatsApp yazışmalarında ortaya çıkarılan "1 otobu¨s c¸evik kuvveti durdurduk. I·taat ediyorlar. Telefonlarını aldık. Yol kontrolu¨nu¨ beraber yapıyoruz." mesajıyla çürütüldü.
Mahkemedeki savunmasında sürekli olarak "Okuldan ayrılmadım", "Nizamiye bölgesinden ayrılmadım" şeklindeki yalanlara sığınan Aygar, darbe girişimini sabah saatlerinde öğrendiğini iddia etti. Ancak darbecinin HTS kayıtları ve WhatsApp mesajları incelendiğinde ise darbeyi telefonla koordine ettiği belirlendi.
Darbe girişiminde yer aldığını inkar eden Aygar'ın köprülerin işgal edildiği esnada "Yurtta Sulh Biziz" WhatsApp grubuna "1 ko¨pru¨nu¨n Avrupa'da gec¸is¸ kısmı durduruldu", "1. köprünün Avrupa istikameti durduruldu", "2. köprü polis noktasına girildi. Sorun gözükmüyor", "2. köprüde polisler emirleri dinliyorlar. Sorun yok", "1 .or k. (1. Ordu Komutanı) su¨rekli Kuleli k.nını (Kuleli Komutanı) arıyor. Bilgi." şeklinde mesajları attığı tespit edildi.
"WHATSAPP YAZIŞMALARI İRADEM DIŞINDA" YALANI
"C¸engelko¨y'de direnen 4 kis¸iyi vurduk" , "2. köprüde sorun var. Acil helikopter destegˆi lazım. 1. 2. köprüye helikopter lazım. 1. köprüde 20-30 kişi bizim tarafımızdan vuruldu. Ama 2. köprüde arkadaşlar zorda. Helikopter lazım", "Kuleli'de yoğun c¸atıs¸ma var. Gruba ates¸ ediyoruz", "Uc¸aklar bizim uc¸aklar değil mi 2. köprüye uc¸akla hava taarruzu degˆerlendirebilir mi 2.köprüde durum ko¨tu¨. Acil helikopter destegˆine ihtiyac¸ var 2.köprüyü kaybetmek üzereyiz" mesajlarıyla darbe girişiminde aktif rol aldığı ve koordine ettiği kanıtlanan Aygar, bu mesajları kendisinin atmadığı ve iradesi dışında yazıldığı yalanını söyledi.
Ancak darbeci albayın elinden telefonunun düşmediği hem HTS kayıtlarında hem de güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde görüldü.
Nitekim darbeci albayın olay tarihinde saat 00.31'de U¨sku¨dar I·lc¸e Emniyet Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ go¨revini vekaleten yu¨ru¨ten ve makamında bulunan Mehmet Baykara'yı telefonla arayarak "Arkadas¸lar gelecek, direnc¸ go¨stermeyin." s¸eklinde konuştuğu da tespit edildi.
CAMİ İMAMINA TEHDİT
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türkiye'nin dört bir tarafında selalar okunurken vatandaşların bu kalkışmaya karşı durmaları için anonslar yapıldı. Darbeci albay WhatsApp grubuna "Camilerden merkezi yayın yapıyorlar. Halkı galeyana getiriyorlar. Kesmenin bir yolu yok mu?" yazdıktan sonra harekete geçerek, darbeci askerlere cami imamını getirmeleri konusunda emir verdi.
Darbeci askerlerin Kuleli Kaymak Mustafa Pasa Camisi imamı Osman Nuri Keskin'i yanına getirmelerinin ardından Aygar'ın, "Sen s¸imdi git egˆer bu sela sesleri bir daha c¸ıkarsa nereye go¨tu¨recegˆimizi sen du¨s¸u¨n?" diyerek mu¨s¸tekiyi anonsların yapılmaması konusunda tehdit ettiği belirlendi. Aygar, mahkemede yaptığı savunmasında bu suçlamaları inkar etse de imam Keskin'in darbeci askerler tarafından götürüldüğü görüntüler güvenlik kameralarına yansıdı.
Dosyadaki delillere ve tespitlere rağmen suçlamaları inkar eden Aygar, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "kasten öldürmeye azmettirmek " suçlarından 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs etmeye azmettirme" suçundan ise bin 805 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Öte yandan, darbeci eski Albay Muammer Aygar'ın, FETÖ'nün TSK yapılanmasında örgüt içi haberleşme aracı olarak kullanılan ankesörlü ve sabit hatlardan iletişim kurduğu da ortaya çıktı. Bununla ilgili soruşturmasının ise sürdüğü öğrenildi.