İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Koçak, avukatları ve yakınları katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Koçak'ın Fetullahçı Terör Örgütü içerisinde yer aldığı belirtildi.
Terör örgütü mensuplarının, 2010'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) çoğunluğu ele geçirmelerinin ardından yapılan toplantılarda, sanığın, Danıştay üyeliğine seçilmesine karar verilen isimler arasında yer aldığı vurgulanan mütalaada, Koçak'ın üyeliğinin Danıştay'daki görevi süresince de devam ettiğine işaret edildi.
Mütalaada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yurt dışına çıkmadan önce kaldığı yerin de bulunduğu örgüte ait bir dershaneye yapılan geziye, diğer terör örgütü mensuplarıyla birlikte sanığın da katıldığı bildirildi.
Koçak'ın, örgüt tarafından kullanılan şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu ve ankesörlü telefondan iletişim sağladığı aktarılan mütalaada, sanığın örgütün sivil ve yargı mensuplarıyla birlikte hareket ettiği vurgulandı.
"Terör örgütü üyesi olmak suçunu işledi"
Sanığın Danıştay üyeliği süresince açılan davalarda örgüt lehine kararlar çıkması için çaba sarf ettiğine değinilen mütalaada, Koçak'ın, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması istendi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2. ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri uyarınca "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın son karar merci Danıştayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatları, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini ve tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 16 Nisan'a bırakıldı.