Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Ege Bölgesi'nde "Altınşehir" adı altında yeni yapılanmasını organize ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan sanık ile aynı soruşturma kapsamında tutuklanan eşiyle ilgili karar çıktı. İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Halil Karagöz ve eşi Meryem Karagöz ile avukatları katıldı. İddia makamı, önceki duruşmada verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, Halil Karagöz'ün 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan, Meryem Karagöz'ün ise 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan cezalandırılması ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
ÖRGÜTTE MEMNUNİYETLE YER ALMIŞ
Hakkında suçlamaları kabul etmediğini dile getiren Halil Karagöz, FETÖ'den "Gönüllü hizmet hareketi" olarak bahsederken, bu hareketin hiçbir dünyevi ve siyasi amacının olmadığını iddia ederek, bu hareketin içerisinde "memnuniyetle" yer aldığını söyledi.
Bu harekete katıldığı için pişmanlık duymadığını anlatan Karagöz, "İddia makamının mütalaası aymazlıktır, hukuksuzluktur, adaletsizliktir" diye konuştu. Yaklaşık 18 aydan bu yana tutuklu olduğunu belirten Meryem Karagöz ise "Atanamadığım için kapatılan Özel Yamanlar Kolejinde çalışmak zorunda kaldım. Eğer bu hataysa, hatam budur. Bir eğitimci olarak, silahlı terör örgütü üyesi olma suçlamasını kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı.
İNDİRİM YAPILMADI
Mahkeme heyeti, Halil Karagöz'e 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırırken, eyleminde herhangi bir pişmanlık duymaması ve yargılamanın son aşamasına kadar "örgüt kararlılığı" sergilemesi gibi hususları dikkate alarak Karagöz'ün bu cezasında herhangi bir indirime gitmedi.
Meryem Karagöz'ü 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 9 yıl hapis cezasına mahkum eden heyet, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Halil Karagöz'ün gözaltına alındığı sırada ele geçirilen 448 bin dolar, yaklaşık 20 bin lira ve 765 euronun elde ediliş biçimi, kaynağının belli olmaması ve suç ürünü para olması gerekçesiyle müsaderesine, ayrıca savunması sırasında duruşma savcısına hakaret ettiği gerekçesiyle aynı sanık hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına da karar verildi.