Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinde terörle mücadele kapsamında gündeme gelen Adana Mutabakatı siyasi ve diplomatik kulisleri hareketlendirdi.
1998'deki mutabakatı müzakere eden diplomatik ve askeri yetkililer, Suriye sahasında PKK/ YPG terörüyle mücadelede yeni bir aşamaya geçilebileceğini kaydediyor. Mutabakatla 20 yıl önce Suriye'nin, kendi ülkesinden Türkiye'ye yönelen PKK terörünü durdurma, örgütün finansal kaynaklarını kurutma, propaganda faaliyetlerini önleme, PKK ve uzantılarının yeni eleman temin etmesine fırsat vermeme şeklinde açık taahhütlerde bulunduğu, ancak bugün bu taahhütleri yerine getiremediği belirtiliyor.
Diplomatik gözlemciler ise, "Adana Mutabakatı'nı baz alarak Suriye'nin kuzey doğusunda PKK'ya karşı gerçekleştirilecek bir harekatın zemini için uluslararası hukukta bir metin imzalarsınız sonra gücünüze ve konjektöre göre bunu tefsir edersiniz. Bugün de Adana Mutabakatı'nın uygulanması için Türkiye'nin yürüttüğü çok yönlü diplomasi ve gerektiğinde askeri güç kullanma kararlılığı belirleyici olacaktır" görüşünü dile getiriyor. Başkan Erdoğan, Putin'le yaptığı zirve sonrasında, "Sayın Putin 'Adana Mutabakatı önemli bir konu. Türkiye bunu işlemeli' dedi. Bunun Türkiye'nin bölgede ağırlığını hissettirebileceği önemli bir anlaşma olduğu kanaatindeyim. 'Türkiye'yi buraya kim davet etti' diyenlere karşı o mutabakatı masaya getirmeliyiz" demişti.
LAVROV: YÜRÜRLÜKTE
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dün yaptığı açıklamada "Bu mutabakatın özü Türkiye'nin güvenlik konusundaki endişelerini ortadan kaldırmaktı. Bu mutabakatın yürürlükte kaldığını varsayıyoruz. Anladığım kadarıyla mutabakatın katılımcı ülkeleri de bunu böyle kabul ediyor" dedi.
ADANA MUTABAKATI NEDİR
Adana Mutabakatı'nı ortaya çıkaran süreç şöyle gelişti. 1990'lı yıllarda Türkiye'den kaçan bölücü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan Suriye'ye yerleşmiş ve terör örgütünün kampı haline getirdiği bu ülkenin topraklarından eylemler planlıyordu. Türkiye, Suriye'nin teröre destek vermeye devam etmesi halinde bunu bir savaş sebebi sayacağını açıklamış ve bu baskı sonucu 1998'de Adana Mutabakatı imzalanmıştı.
Mutabakatla Suriye, PKK faaliyetlerine destek vermeyeceğini resmen taahhüt etti. İşte o taahhütler:
Suriye yönetimi PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul edecek.
Türkiye'ye yönelik terör örgütü PKK'nın tehditleri önlenemezse operasyon yapabilme seçeneği olacak.
PKK kampları derhal kapatılacak, ülke topraklarında PKK'nın eğitim ve propaganda faaliyetlerine hiçbir şekilde izin verilmeyecek.
Terör örgütünün sınırdan geçişleri önlenecek. Terörizmin finansmanı kapsamında teröristlerin kaçakçılık yapmasına göz yumulmayacak. Terör örgütünün Suriye'deki ticari faaliyetlerine müsaade edilmeyecek.
Terörist başı Öcalan ve PKK unsurları Suriye'ye sokulmayacak
Suriye'deki teröristler yargılanacak.