Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bütün dünyanın gözlerini çevirdiği ve sonucunu merakla beklediği Suriye zirvesini dün Moskova'da gerçekleştirdi. ABD'nin çekilme kararı ile bölgede dengelerin nasıl oluşacağına ilişkin tartışmaların devam ettiği bir dönemde iki lider "işbirliği" mesajı verdi. Zirveden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan şunları kaydetti:
SURİYE'DEKİ DURUMU ELE ALDIK:
Görüşmemizde özellikle Suriye'deki durumu ele aldık. Gerek İdlib mutabakatı, gerekse 4'lü Suriye zirvesinin takibini yaptık. ABD'nin çekilme kararı üzerinde değerlendirmeler yaptık. Türkiye ve Rusya işbirliği Suriye'nin barış, güvenlik ve istikrarı açısından mihenk taşıdır. Yakın diyalog ve işbirliğimiz sayesinde pek çok olumlu gelişmeye imza attık. Rus dostlarımızla koordinasyonu güçlendirmeye kararlıyız.
BOŞLUK DOĞMAMASI KRİTİK ÖNEMDE:
ABD'nin çekilme sürecinde terör örgütlerinin istismar edebileceği bir boşluğun doğmaması kritik önemdedir. Bu konudaki değerlendirmemi kıymetli dostumla paylaştım. Türkiye olarak yegane amacımızın başta DEAŞ olmak üzere YPG-PYD gibi terör örgütlerine karşı bunların temizlenmesi gerektiğini özellikle ifade ettim. Bunların kimin desteklediğini kimin provoke ettiğini de gayet iyi biliyoruz. Türk- Rus işbirliğini dinamitlemeyi hedefleyen terör örgütlerine karşı da ortak mücadelenin gereğini ifade etmek istiyorum.
ANAYASA KOMİTESİ:
Muhtıranın ihlaline yönelik teşebbüslere karşı eş güdüm içinde çalışacağız. Bunun yanında aldığımız kararları süratle uygulayacağız. Anayasa komitesinin kuruluş sürecinin en kısa sürede tamamlanması aciliyet arz ediyor. Görüşmemizde ilgili arkadaşlarımızın müşterek çalışmalarında bir mesafe alınacağını umuyorum.
FIRAT'IN DOĞUSUNA DA UYGULANSIN:
Suriyeli mültecilerin geri dönüşü konusunu da değerlendirdik. Yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciye kucak açmış bir ülke olarak gerek Fırat Kalkanı gerek Zeytin Dalı harekatları ile terörden arındırdığımız alanlara bugüne dek 300 bin Suriyeli geri döndü. Afrin'den Cerablus'a uzanan 4 bin kilometrekarelik alanda Suriyeli kardeşlerimiz terör korkusundan uzak normal yaşamlarını sürdürebiliyor. Geri dönüşlerin önünü açan bu modelin Fırat'ın doğusuna da uygulanması gerekiyor.
ÖNÜMÜZDEKİ AY MOSKOVA ZİRVESİ:
İşbirliğini ikili temaslar ve Astana süreçleri ile sürdüreceğiz. Kısmet olursa önümüzdeki ay yeni bir zirveyi İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin de katılımı ile gerçekleştireceğiz. Yüksek düzeyli stratejik konsey toplantımızı akabinde gerçekleştireceğiz.
GÜVENLİ BÖLGEDE RUSYA İLE SIKINTI YOK:
Güvenli bölge konusunda başta liderler olmak üzere bunun yanında ilgili bakan arkadaşlarımız görüşmelerini devam ettiriyorlar. Tabii bu konuda bizler için tehdit oluşturan bölgelerin hassasiyeti büyük önem arz ediyor ve bizler bu tehdit oluşturan bölgelerdeki tedbirleri alma noktasında, Amerika bu konuda olumlu yaklaşımını bizlere zaten ifade etti. O da bildiğiniz gibi yaklaşık bir 30-32 kilometre derinliğindeki bir bölge idi. Bu konuyla ilgili olarak zaten bizim Rusya ile de herhangi bir sıkıntımız yok. Zira bu güvenli bölge olayı terörden arındırılmış bir bölge hassasiyetidir. Bunu bundan sonraki süreçte de ilgili arkadaşlarımız, dışişleri, savunma bakanlarımız, istihbarat örgütlerimiz sürekli görüşmek suretiyle bu alanlar konusundaki hassasiyetlerimizi koruyacağız.
MÜCADELEMİZ ORTAK ŞEKİLDE DEVAM EDECEK:
Sayın Putin gerek İdlib gerekse anayasa komitesi noktasındaki cevabı gayet açık net şekilde verdiler. İdlib'de terör örgütlerine karşı mücadelemiz ortak şekilde devam edecek. Bu örgütlerle mücadeleler anlık mücadeleler değildir. Hedefimiz orada Suriye halkının huzurunu sağlayabilmektir. Teröristlere orada göz açtırmamaktır. Bu dayanışmamızı teyit ettik.
İŞBİRLİĞİMİZ GÜÇLENMEKTE:
İki lider olarak mevcut işbirliğimiz gün geçtikçe güçlenmekte. Ticaretteki artış eğilimi devam ediyor. 26 milyar doları buldu. İkili işbirliğimizin nişanesi konumundaki Akkuyu ve Türkakım projeleri emin adımlarla ilerliyor. 2019'da karşılıklı olarak kültür ve turizm yılı etkinliklerini gerçekleştireceğiz. Vize muafiyeti de görüşmemizin gündeminde yer alıyor. Tam muafiyet sağlanması ilişkilerimizin eriştiği noktanın bir gereği olarak inanıyorum ki halklarımızın kaynaşmasını çok daha güçlendirecektir.
ŞAŞIRTAN MEKTUBA ORTAK TEPKİ
Putin, Suriye'deki Anayasa Komitesi ile ilgili Fransa, Almanya, İngiltere temsilcilerinin BM Genel Sekreteri'ne bir mektup yazıp, BM Suriye Özel Temsilcisi'nin Cenevre'de, Astana garantör ülkelerinin yapacağı açıklamayı kabul etmemesini istediğini hatırlatarak "Şaşırtıcı bir durum. Biz böyle bir yaklaşım beklemiyorduk. Ama biz sabırlı bir şekilde onlarla da çalışmayı sürdürmeyi düşünüyoruz." dedi. Erdoğan da, mektuba şaşırdığını ancak Rusya ile bu konuda birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
İKİ LİDER YAKLAŞIK 2 SAAT BAŞ BAŞA GÖRÜŞTÜ
Başkan
Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, Kremlin Sarayı'nda 1 saat 50 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da hazır bulunduğu heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirildi. İkili görüşme öncesinde kısa bir açıklama yapan Erdoğan, "Değerli dostumla 2018'de sık sık yaptığımız görüşmelerden sonra 2019'da da ilk görüşmeyi gerçekleştirmenin memnuniyeti içindeyim. Bu görüşmeler bölgesel güvenliği de olumlu istikamette etkiliyor. Astana sürecinde başlattığımız üçlü zirvelerde gerçekten dünyanın dikkatini çeken görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmemizin sürecin devamı açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Dayanışmamız bölge barışına katkı sağlayacaktır. Sizinle aramızda çok büyük hedef koyduk: 100 milyar dolarlık ticarete ulaşmak... Özellikle turizmdeki gelişmeler iki ülke halkı arasında çok önemli kaynaşmalara neden oluyor" diye konuştu.
DEAŞ KALINTILARININ TEMİZLENMESİ İÇİN ORTAK TEDBİR ALACAĞIZ
Başkan
Recep Tayyip Erdoğan, hafta başında kurmaylarıyla bir araya geldiği MYK toplantısında ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Trump ile çok samimi bir görüşme gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, Trump'ın Türkiye'nin taleplerini olumlu karşıladığını ifade etti. Görüşmede Trump ile ABD'nin Suriye'den çekilme kararı ile ilgili başlayan süreç ve 30-32 kilometre derinliğinde oluşturulması düşünülen güvenli bölgeyi konuştuklarını belirten Erdoğan, bu konuda iki ülke Genelkurmay başkanlarının çalışacağı bilgisini verdi. Başkan Erdoğan, güvenli bölge ile ilgili Türkiye'nin taleplerini Trump'a bir kez daha ilettiğini, Kuzey Irak'ta olduğu gibi Türkiye'ye karşı yeni bataklık haline dönüşecek türden bir güvenli bölgeyi asla istemediklerini ve buna asla izin vermeyeceklerini söylediğini aktardı. Trump'a "Terör örgütlerinin Türkiye'ye tehdit oluşturmasına asla izin vermeyeceğiz" mesajını bir kez daha ileten Erdoğan, "Siz bize lojistik destek verin biz DEAŞ'ı ve diğer terör örgütlerini temizleyelim" dediğini aktardı. Erdoğan, görüşmede DEAŞ terör örgütünün Suriye'deki kalıntılarının temizlenmesi ve ortaya çıkmasını önlemek amacıyla ortak tedbirlerin alınması yönünde Trump ile ortak karar aldıklarını söyledi.
'TÜRK DOSTLARIMIZIN MENFAATLERİNE SAYGI DUYUYORUZ'
Rusya
Devlet Başkanı Vladimir Putin ise "Görüşmemiz son derece yapıcı ve ikili ilişkilerimize dayalı atmosferde gerçekleşti. Suriye meselesinin kalıcı çözümü üzerinde çalışmaktayız. Siyasi ve diplomatik yollarla sorunu çözmeyi istiyoruz" dedi. ABD'nin Suriye'den çekilme planını gerçekleştirirse bunun olumlu bir adım olacağını ifade eden Putin, "Üçlü lider Türkiye- Rusya-İran zirvesini Moskova'da yapmayı hedefliyoruz. Türkiye ve Rusya, Suriye'de çatışma sonrasında da işbirliği yapmalıdırlar. Bu konuda bakanlarımız yetkililerimizin ortak çabaları olacak, böylelikle mülteciler konusunda güvenli bir şekilde ülkelerine dönebilsinler" dedi. Güvenli bölge konusunda "Türk dostlarımızın menfaatlerine saygı duyuyoruz. Özellikle güvenliğin sağlanması noktasında" diyen Putin, "Şam'ın Kürtlerle diyalog içerisinde olmasını teşvik ediyoruz. Bu hem Suriye toplumunda birlik sağlayacak hem de komşu ülkelerin hayrınadır" dedi.