FETÖ'nün darbe girişiminin ardından hakkındaki ifadeler doğrultusunda, Bursa Işıklar Askeri Lisesine örgüt tarafından yetiştirilen askeri öğrencilerden sorumlu olan mahrem imam M.A. hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı.
"Mahsun/Mazlum" kod adlı itirafçı M.A'nın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için verdiği ifadede, mahrem yapılanmaya ilişkin detaylar aktarıldı.
"ASKERİ OKULLARA GİRME KAPASİTESİ OLAN İLKOKUL ÖĞRENCİLERİ..."
Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenciyken örgüt adına da askeriyeye girebilecek ilkokul öğrencilerinden sorumlu olduğunu belirten M.A, öğrencilerin, kendilerini askeri liselere hazırladıklarını bilmediğini aktardı.
İlgilendiği öğrencilere çeşitli sosyal aktiviteler (halı saha maçı, dijital oyun oynatma) yaptırdığını da kaydeden M.A, "Ben bana bağlı öğrencilere haftada bir kez ders anlatmaya gidiyordum. Bu evlere gittiğimde haftada bir sohbet verirdim. Bu sohbetlerde namaz kılma, Gülen'in kitaplarını okuma, vaaz dinletirdim. Bazen halı saha, oyun konsolundan oyun oynamak gibi aktiviteler yaptık. Grup abileri 2014 Ocak-Şubat ayına kadar bu öğrencileri askeri sınavlara hazırladığını bilmiyordu. Askeri sınavlar yaklaştığında ben grup abilerine 'Bu arkadaşları askeri sınavlara sokacağız, bunları o sınavlara yönlendirin' dedim. Çocuklar ve aileleri ile de bu askeri sınavlara girmeleri konusunda konuştum." ifadelerini kullandı.
Mahrem imam M.A, örgütün ilkokulda eğitim gören öğrencilerden askeri okullara girme kapasitesi bulunanların özel olarak seçtiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ben örgüte gelecek öğrencileri bulma işini yaparken askeriyeye girebilecek öğrencileri başarısına, fiziki yapısına ya da renk körü olup olmadığına bakıp ona göre ayırıp askeri sınavlara gireceğini düşündüğüm öğrencileri kendi bulunduğum gruba gönderiyordum. Bu öğrencileri ben gruplara dağıttım ve haftalık takiplerini yaptım. Bu öğrencilere ara ara ders çalışmaya ve sohbet vermeye de giderdim. Kendi seçtiğim bu öğrencileri askeriyeye hazırladığımızdan, öğrencilerin ve grup abilerinin haberi olmazdı. Grup abilerine öğrencilerle sabit hat ve ankesörden görüşmeleri gerektiğini, öğrencilerin kesinlikle abilere geldiğini başkalarına söylememesini, öğrencilerin ailelerinin zaman ya da sızıntı gibi gazetelere abone olmamasını, bu öğrencilerin örgütle bağlantılı dershaneye gitmemelerini ve öğrenciler eve geldiğinde, cep telefonlarını ders çalıştığımız odaya sokmamalarını söylüyordum."
ASKERİYEYİ İSTESİNLER DİYE ASKER FİLMLERİ İZLETMİŞLER
Öğrencileri hazırladığı süreçte onların bu amaçtan haberleri olmadığını vurgulayan M.A, şöyle devam etti:
"Ben bu öğrencilere askeriyeye özenip ilgi duysunlar diye 'Anadolu Kartalları' filmini izletmiştim. 2012'de askeri liselere giriş sınavına birkaç ay kala ben ve M.T, öğrenciler Ali ve Furkan'a askeri sınavlara da girmelerini söyledik. Sınavdan bir hafta önce Sivas'ta 'Büyük Bölge Talebe Mesulluğu' yapan Halit isimli şahıs eve 100-200 sorudan oluşan bir deneme sınavı getirdi, 'Bunlar geçmiş senelerde çıkmış sorular, bu soruların benzeri askeri sınavda çıkabilir, öğrencilere bunları çözdür' dedi. Öğrencilerin bu deneme kitapçığından soruları bir kağıda yazmamasını istedi. Ben de bu şekilde öğrencileri uyardım. Halit isimli şahsın getirdiği denemelerin üzerinde yani dış kapağında herhangi bir yayınevi ismi ya da yazı yoktu. Bu denemeleri nereden getirdiği ya da bulduğu hakkında bilgim yok. Halit eve gelip çocukların bu denemeleri çözmesini takip ederdi. Sınavdan bir iki gün önce de gelip bu denemeleri benden alıp götürdü. Ben Furkan ve Ali ile görüştüğümde bu denemelerde ki bazı soruların aynı olduğunu bazılarının ise benzer olduğunu söyledi."
M.A, askeri okulu kazanan öğrencilere mülakat ve spor provaları da yaptırdığını aktararak, örgütten uzaklaşan öğrencileri tekrar kazanmak için de görevlendirildiğini belirtti.
ÖRGÜTTEN UZAKLAŞANLARA YAKIN TAKİP
Kendisine Ç.E. isimli Ankara'daki askeri lise öğrencisini örgüte tekrar kazandırma görevi verildiğini anlatan M.A, "Ç.E. numarasını değiştirdiği için ilk başlarda ona ulaşamadım. Mart-nisan ayları gibi hafta sonu Ankara'da Ç.E'nin eğitim gördüğü askeri okula gittim, çarşı iznine çıktığında görmek, onunla iletişime geçmek için. Ç.E'yi okuldan çıktıktan sonra onun haberi olmadan takip ettim. Bir internet kafeye girdiğinde ben de peşinden girdim ve Ç.E'ye 'Numaranı ver bir sonraki hafta Kızılay'da görüşeceğiz, hazır ol' dedim. Ç.E. beklediğim yere gelince işaret yaparak beni takip etmesini söyledim ve Bahçelievler'de bir yere oturup beraber kahvaltı yaptık." ifadesini kullandı.