İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınan tabip yarbay S.E. hakkında, "terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla hazırlanan ve İzmir 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tutuksuz sanığın ifadelerine yer verildi.
FETÖ ile dershanede tanıştığını, ardından kendi isteğiyle kapatılan Gülhane Askeri Tıp Akademisine gittiğini belirten itirafçı subay, mesleğe başladıktan sonra birçok şehirde görev yaptığını anlattı.
Yarbay S.E, örgüt içerisinde "Erdem" kod adını kullandığını aktardı.
MAHREM İMAM, YARBAYIN TELEFONUNU TUVALETE ATMIŞ
Sivas'ta M.K. isimli kadınla arkadaşlık ettiğinin duyulmasının ardından kendisinden sorumlu "Cem" kod adlı mahrem imamın, özel görüşme yaptığını aktaran S.E, şunları kaydetti:
"Mahrem imam bana, görüştüğüm M.K. adlı kadının örgütle ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'na bilgi verdiğini söyledi ve beni onunla arkadaşlığıma son vermem gerektiği konusunda uyardı. Ardından cep telefonumu kırarak tuvalete attı. Bu olay FETÖ'den kopuşumu hızlandırdı. Ben ve 'Cem', sözlü kavga etmeye başladık. Cem bana 'Bizi polise satma' diye bağırdı ve beni 'Her yerde adamımız var' şeklinde tehdit etti. Ben de bu sözler üzerine 'Sen ne diyorsun?' diye bağırarak evi terk ettim."
Olayın ardından mahrem imamla görüşmemeye, ankesörlü ve kontörlü telefonlardan yapılan aramaları açmamaya başladığını savunan S.E, örgütün baskısı nedeniyle ve korktuğu için son kez görüştüğü mahrem imamın, kendisine, "Hizmet hareketinin kutsal olduğunu ve bu hareketin dışına çıkarsa helak olacağını" söylediğini vurguladı.
İtirafçı S.E, örgütten ayrılma konusundaki kararlılığının görülmesi üzerine üzerindeki baskının daha da arttığını ileri sürdü.
- "GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI" GİBİ DAVRANDI
Zatürreden hayatını kaybeden bir askerin ölümüne ilişkin soruşturma geçirdiğini hatırlatan tabip yarbay S.E, bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Cem ve İdris kod adlı mahrem imamlar tarafından, FETÖ yapılanmasından uzak durmaya çalıştığım dönemlerde tehdit edildim. Askeri savcı Hasan Hüseyin Şahin (FETÖ'den ihraç), askerin ölümünü tıbbi açıdan izah etmeme rağmen bunu kabul etmedi. 'Göğüs hastalıkları uzmanı' gibi davrandı ve hakkımda dava açtı. Bu dava üzerine yargılamam yapıldı ve 'Taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan 20 ay hapis cezası aldım. Hakim teğmenler İsmail Siyahgül (FETÖ'den ihraç), M.K. ve Yakup Öz (FETÖ'den ihraç) tarafından 20 ay hapis cezası almamı örgütün bana yönelik yaptığı bir cezalandırma olarak görüyorum."
- "DAVA YARGITAY'DAN DÖNMEYEBİLİR BUNA HAZIRLIKLI OL"
Yargılama aşamasında Hasan Hüseyin Şahin ile de odasında görüştüğünü ifade eden S.E, askeri savcının kendisine kararın değişmeyeceğini söylediğini, bu sözlerin de "hakkında yargılama yapılmadan hüküm verildiği" tezini güçlendirdiğini aktardı.
Aldığı 20 aylık hapis cezası sonrası mahrem imam İdris ile görüştüğünü belirten itirafçı subay, "Kendisine bu cezanın Yargıtay'dan döneceğini söyledim. Bunun üzerine bana 'Dava Yargıtay'dan dönmeyebilir buna hazırlıklı ol' dedi. Eski askeri savcı Şahin ile eski askeri hakimler Siyahgül ve Öz de FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası mesleklerinden ihraç edildi." ifadesini kullandı.