Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Bu çatı altında bir araya geldiğimiz kardeşlerimiz piyasa dediğimiz mekanizmanın canlı temsilcileridir. Geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat sizlerle büyüttük. İşadamlarımızı, yatırımcılarımızı dış dünyaya sizlerle birlikte açtık. İş yapılmasının önündeki engelleri sizlerle birlikte kaldırdık.
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sizlerle birlikte yükselteceğiz. Yeni nesillere 2023 ve 2071 vizyonumuzu sizlerle birlikte emanet edeceğiz. Döviz kurunda başlayan ve ekonomiyi tehdit eden sıkıntıların aşılması için gereken tedbirleri sizlerle birlikte uygulamaya koyduk.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SORUNU...
Türkiye'nin en büyük sorunu dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içimizdeki kifayetsizlerdir.
Bunlar kendi insanlarına güvenmedikleri için hep birilerinin gölgesi altında, birilerinin emrinde hareket etmişlerdir.
Herhalde bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi. İçerideki insanları ve imkanları da bir kaya kovuğundan çıktı... Bunlar böyle zannediyor. Biz ülke ve millet olarak çok güçlü bir müktesebata sahibiz. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız bulunuyor. 2019'u Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı ilan ettik.
Osmanlı'yı ve daha önceki ecdadı Avrupa kapitalizmiyle değerlendirmeye kalkanlar orada aradıklarını bulamıyorlar. Dönemin şartları gereği iktisadi sistemin omurgasını oluşturan Osmanlı toprak sistemi başlı başına bir dünyadır.
BİZİM ECDADIMIZ BIRAKIN GERİ OLMAYI, AVRUPA'NIN ÖNÜNDE YER ALIYORDU
Mesela 17'nci ve 18'inci yüzyıllarda kuyumculuk, boyacılık, deri ve dokuma işleri aynı zamanda ülkenin ciddi ihracat kaynağı haline dönüşecek şekilde ilerlemişti. Fransız konsolosunun hayretle ülkesine bildirdiğini görüyoruz. Fransız iş adamı, Osmanlı'da üretilen gümüş tellerin daha kaliteli oluşundan hayranlıkla söz ediyor. Kumaş boyada öyle ileriye gitmişti ki Avrupa'daki bir çok firma ipliklerini İzmir'e getirip boyatıp sonra ihraç ediyordu. Bu dönemde İstanbul'daki boya, ayakkabı imalatı, bakır kalayı gibi alanlardaki başarılı ustalardan bazılarının çok cazip imkanlarla Avrupa'ya transfer edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bizim ecdadımız bırakın geri olmayı, Avrupa'nın önünde yer alıyordu. Elbette hakkın ve halkın yanında olmanın bir bedeli vardı.
Avrupa'nın kitlesel sanayi üretimine başlamasının ardından Osmanlı da boş durmamış, kendi ihtiyacını karşılamaya yönelik bir takım hamleler yapmıştır. Bu dönemdeki reformların her biri, iktisadi reformlarla da desteklenmeye çalışılmıştır.
Ülkemizde halen faaliyet gösteren pek çok kurumun 150 yıllık, 200 yıllık geçmişi vardır. Biz de 2200 yıllık devlet geleneğimizin günümüz ihtiyaçlarına uygun yeni bir aşaması olarak gördüğüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geleceğe büyük bir miras bıraktığımıza inanıyorum.
KUR FAİZ ENFLASYON ÜÇGENİNDEKİ DALGALANMADA MAALESEF BAZI KESİMLER İYİ BİR İMTİHAN VEREMEDİ
Dikkat ederseniz biraz önce iktisadi sistemi adalet temelinde kurduğunu söyledim. Kur faiz enflasyon üçgenindeki dalgalanmada maalesef bazı kesimler iyi bir imtihan veremedi. Dalgalanmayla asla orantılı olmayan fiyat artışlarıyla ilgili örnekler her gün karşımıza geliyor. Mal ve hizmet fiyatlarında bu akıl ve ahlak dışı artışların sebebi üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet, teşviklerle, indirimlerle, yapılandırmalarla, bu süreçte reel sektörümüzün ve milletin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Buna karşılık birileri piyasanın şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi üzüntü vericidir.
FAİZLERDE ORAN DÜŞTÜ FAKAT MARKETLERDEKİ FİYATLAR HALA DÜŞMÜYOR
Mal ve hizmet fiyatlarındaki akıl ve ahlak dışı artışların sebepleri üzerinde birlikte düşünmeliyiz. Kimseye zararına iş yap demiyoruz ancak faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş. Hala marketlerde fiyatlar düşmüyor. Anlaşılan bazıları krizi fırsata çevirme derdinde. Birilerinin piyasanın kılıfı şartları kılıfı ile fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü vericidir. Bu marketlerde halkımızı sömürenlerden hesabını sorarız.
"Faizlerde oran düştü fakat marketlerdeki fiyatlar hala düşmüyor"
SAYIN TRUMP İLE DÜN AKŞAM YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMEDE...
Sayın Trump ile dün akşam yaptığımız görüşmede ABD ile ticaret hacmimizi 75 milyar dolara yükseltmek konusunu yeniden masaya yatırdık. Trump, ben konuyu açmadan "Tersanecilikte ne kadar güçlü olduğunuzu biliyorum, demir-çelikte arkadaşlarımız çalışsınlar" dedi.
MÜNBİÇ'İ SAHİPLERİNE TESLİM EDECEĞİZ
Biz Cudi'de Gabar'da teröristlerle mücadele etmiyoruz. O bizim için ikinci plan. Birinci plan, sınır ötesinde terörle ve teröristlerle mücadele ediyoruz. Bu vesileyle Afrin şehitlerimize, Zeytin Dalı şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tabi bu mücadele kolay bir mücadele değil, bundan sonra da kolay olmayacak. Mücadeleyi sürdüreceğiz. Kim olursa olsun, en ufak bir saldırıda bulunanlar bunun bedelini çok ağır ödeyecekler.
TÜRKİYE GERÇEK GÜCÜNÜN FARKINA VARDI
Türkiye gerçek gücünün farkına vardı. Bizi oyalayanların amacının sınırlarımızı DEAŞ, PKK/YPG terör örgütleri vasıtası ile delik deşik etmek olduğunu oraları kontrol altına aldığımızda daha iyi gördük.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Ekonomi Şurası'nda önemli açıklamalarda bulundu