Türkiye'nin güney sınırındaki Suriye toprakları, iç savaşın sürdüğü ülkenin en çok dikkati çeken bölgelerinin başında geliyor. Asırlardır Türkiye'deki akraba ve komşularıyla dostluğunu sürdüren Suriyeli Kürtler, ülkelerindeki iç savaşın en çok kaybeden kesimlerinden birisi olarak öne çıkıyor.
Kendisinden yardım bekleyenlere dil, din ırk ayrımı gözetmeksizin sahip çıkan Türkiye, iç savaş ve terör örgütü PYD/PKK baskısı nedeniyle vatanını terk etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli Kürt'e de yıllardır ev sahipliği yapıyor.
Türkiye, yurt içinde Suriyeliler için oluşturduğu çadır kentlerin en büyüğünü ise Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde çoğunluğu terör örgütü PKK/PYD'nin toprağını işgal ettiği kimsesiz ve mazlumlardan oluşan Suriyeli Kürtler için tahsis etti. Son dönemde gözlerin sık sık çevrildiği Suriyeli Kürtler, vatanlarından uzakta eğitimden sağlığa her türlü insani ihtiyaçlarının karşılandığı çadır kentte güven ve huzur içerisinde yaşamını sürdürüyor.
Ülkelerindeki iç savaş ve terör örgütü PKK/PYD'nin baskıları nedeniyle vatanını terk eden Suriyeli Kürtler, kendilerine sınırlarını ve yüreğini açarak 4 yıldır misafir eden Türkiye'ye minnettarlık duyuyor.
Kadınından yaşlısına gencinden çocuğuna çadır kentte kalan hemen hemen herkes, yıllardır hasret kaldıklarını vatanlarına gidebilmek için çaba gösteren Türkiye'ye uluslararası toplumun da destek vermesini bekliyor.
"TÜRKİYE'YE GELMESEK VATANIMIZDA ÖLECEKTİK"
Aynularablı Muhammed Nuri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 yıl önce sınırın hemen karşısında yer alan köyünden 7 çocuğuyla Türkiye'ye sığındığını söyledi. Köylerinin terör örgütü PYD/PKK işgaline maruz kaldığını anlatan Nuri, teröristlerin baskı ve zulmünden bıkarak çareyi Türkiye'ye sığınmakta bulduğunu ifade etti.
Türkiye'de ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılandığını ancak ülkelerine dönmek istediklerini aktaran Nuri, şöyle devam etti:
"Türkiye'ye geldiğimiz için çok memnun kaldık. Çocuklarım burada okula gidip geliyor. Eğer Türkiye'ye gelmesek kendi vatanımızda ölecektik. Elhamdülillah burada çok memnunuz. Allah, her türlü ihtiyacımızı karşılayan Türkiye'den razı olsun. Ne zaman savaş biterse o zaman dönmek istiyoruz. Vatanımızda savaş olduğu müddetçe dönemiyoruz ama vatanımıza dönmek istiyoruz. Zaten çok fakir bir aileyiz, tek dileğimiz bize kimse ülkemizde müdahale etmesin. Vatanımızın temizlenmesi için Türkiye kadar diğer ülkelerinde destek vermesini bekliyoruz."
"DÖNMEYİ BEKLİYORUZ"
Hüseyin Esbed de yine Aynularab bölgesinden 5 yıl önce Türkiye'ye sığındığını belirtti. Ülkesinde öğretmenlik yaptığını, kampta da vatandaşlarının eğitimi için çaba gösterdiğini ifade eden Esbed, "Türkiye bize çok iyi bakıyor. Burada her şey ne kadar iyi olursa olsun insan toprağına dönmek istiyor. Kobani'de selamet sağlandığı gün dönmek istiyoruz. Orada kalsaydık terör örgütü PYD/PKK'nın zulmü altında kalacaktık. Ailemizle Türkiye'ye sığındık, burada rahatız, dönmeyi bekliyoruz." şeklinde konuştu.
"DİĞER ÜLKELERDEN DE DESTEK BEKLİYORUZ"
Suriyeli Müslim Hattal ise 5 çocuğuyla 3 yıl önce geldiği Türkiye'ye alıştığını dile getirdi.
Savaş süresince Allah'ın izni ve Türkiye'nin desteğiyle hayatta kaldıklarını söyleyen Hattal, şunları kaydetti:
"Şam'dan Kobani'ye geldik oradan da buraya geldik. Aslen Kobaniliyim. Allah Türkiye'den razı olsun, bizim her ihtiyacımızı yıllardır karşılıyor. Elinden geldiğince herkes yardımcı olmaya çalışıyor. Yıllardır çadırda yaşama mecbur kaldık. Allah Türk devletinden ve milletinden razı olsun. Bize burada yer ayırdı burada mutluyuz. Vatanımıza dönmek için başta Türkiye ve diğer ülkelerden de destek bekliyoruz."