5 BÖLGEYE AYIRMIŞLAR
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde firarı Yüzbaşı İbrahim Demirtaş hakkında açılan davanın iddianamesinde, FETÖ/PDY terör örgütünün jandarma yapılanması tek tek anlatıldı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmalardan elde edilen bilgilere göre, örgütün mahrem yapılanması içerisinde yer alan jandarma yapılanmasında, örgütün Türkiye'yi beş büyük bölgeye ayırdığı belirlendi. Bu bölgelerin örgütün genel yapılanmasına benzemekle birlikte bir kısım farklılıklar arz ettiğine değinilen iddianamede, büyük bölgelelerin İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Erzurum merkezli olarak oluşturulduğu aktarıldı. Jandarma yapılanmasında Türkiye genelinde en üst seviyede 'birim abisi' olarak ifade edilen kişinin yer aldığı, büyük bölgelerde 'bölge temsilcisi' olan kişilerin olduğu belirtilen iddianamede, İzmir, Diyarbakır ve Erzurum büyük bölgelerinin başında birer tane 'büyük bölge temsilcisinin' bulunduğu, Ankara büyük bölgesinde ise üç büyük bölge temsilcisinin görevli olduğu vurgulandı. Ankara'da görevli olanlardan birinin 'jandarma', diğerinin Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı okullardaki yapılanmadan, üçüncü kişinin de Jandarma Genel Komutanlığı yapılanmasından sorumlu olduğu tespit edildi. İstanbul büyük bölgesinde iki temsilcinin olduğu belirlenen yapılanmada, bunlardan birinin İstanbul ve çevre illerin jandarma yapılanmasından, diğerinin ise ülke genelinde jandarma subay olarak görev yapan örgüt üyelerinden kurmaylık sınavına hazırlanacak personelin belirlenmesinden sorumlu olduğu iddianamede yer aldı.
'FETÖ'CÜ ASKERLERİN NE YİYİP İÇECEĞİNE BİLE ÖRGÜT KARAR VERİYORMUŞ'
Bölge temsilcilerinin altında bağlı illerdeki personel sayısına göre 'müdür' olarak unvan verildiği ifade edilen iddianamede, personel sayısı az olan illerde ise müdür yardımcısı veya öğretmen olarak ifade edilen kişilerin bulunduğu bildirildi. İddianamede, "Müdürün altında yapılacak iş bölümüne göre müdür yardımcılarının bulunduğu, bunların altında her grubun başında ise öğretmenler olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen alarak adlandırılan bu kişi gerçekten öğretmenlik mesleğine mensup bir kişi de olabilir, doktor veya mühendislik mesleğine de mensup olabilir. Öğretmenler kendi aile ve çocuklarından bile önce grubundaki örgüt üyelerini tutmakta, onlarla sıkı bağlar kurmak zorundadır. Mutlak bir güven ve itaat ilişkisini bu şekilde tesis etmektedir. Örgüt üyesi, askeri personelin kariyer planlamasından, kiminle evleneceğine, nerede barınıp, ne yiyip içeceğine bile karar vermektedir. Örgüt üyesinin ihtiyaçları doğrultusunda müdür yardımcılarının görev bölüşümü vardır. Öğretmen; evlenmek isteyen örgüt mensubunu 'evlendirme mesulüne', ailevi problemleri yaşayanı da 'aile mesulüne' bildirmektedir. Bunlar yanında örgütle daha önce irtibat kurmuş ama bir şekilde uzaklaşanları kazanmak için 'ümit mesulü', kullanılacak teknolojik imkânları belirlemek için 'arama-tarama mesulü', örgütün 'belge, dijital kayıt bulundurmayın' talimatına rağmen talimata uymayanları tespit için örgüt elemanlarının evinde arama yapmak, bu dijital kütükleri yok etmek için 'silici' gibi kişiler bulunur. Bunlar arasında mutlak bir görev bölüşümü vardır. Bu görevlilerin hepsi terör örgütünde örgütsel tabirle müdür yardımcısı pozisyonundaki yöneticilerdir" denildi.