İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık İlhan Karagöz, Bursa Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Karagöz'e "Anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, FETÖ üyeliğinden de 7.5 ile 15 yıl arasında hapis cezası verilmesini istedi. Mütalaada, Karagöz'ün 15 Temmuz darbe girişiminden 11 gün önce Balyoz davası bilirkişilerinin yargılandığı davada taraflara haber vermeden ara celse açarak 572 sayfalık karar verdiği anımsatıldı.
Mütalaada, Karagöz'ün duruşma gününü beklenmeden, idari izin sayılan Ramazan Bayramı arefesinde verdiği kararın yasal olmadığı vurgulandı. Karagöz'ün usulsüz kararında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hükümetin Başbakanı ve Bakanlar Kurulu üyelerine, AK Parti ve yargı kurumlarına aşağılayıcı hakaretlerde bulunduğu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ise "Mehdi" ilan ettiği aktarıldı. Bu devlet görevlilerinin tutuklanması için Karagöz'ün, Cumhuriyet Savcılığına ve Askeri Savcılığa usulsüz suç duyurusu yaptığı da vurgulandı.
ODASINDAN 1 DOLAR ÇIKTI
Skandal kararının devamında Karagöz'ün, olaya el koyması için Genelkurmay Başkanlığı yetkililerini de göreve çağrıldığı, tüm yurda giriş çıkışların kapatılarak hedef gösterdiği milletvekilleri, belediye başkanları, işadamları, gazeteciler, emniyetçiler, hakim ve savcıların yurttan çıkışlarının engellenmesini istediği anımsatıldı. Eski hakim İlhan Karagöz'ün yargı gücünü kullanarak FETÖ üyelerini bir an evvel "amaç suç" için harekete geçirmeye ve azmettirmeye çalıştığı ifade edildi.
Mütalaada, Karagöz'ün İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında yapılan aramada 1 adet 'H' serisi ABD Doları ve 1-15 arası numaralandırılmış doküman ele geçirildiği anlatıldı.
MÜTALAAYI DUYUNCA HAKİMLERE BAĞIRDI
Savcının mütalaasını açıklamasının ardından söz alan sanık İlhan Karagöz, mütalaanın usulsüz şekilde verildiğini iddia etti. Bağırarak konuşan Karagöz'e mahkeme başkanı Tamer Korkmaz, "Yaptığınız konuşmalar edebe uygun değil. Sabrımızı zorlamayın. Bağırmadan konuşun. Usul eksikliği deyip duruyorsunuz. Usul eksikliği olursa Yargıtay dosyayı bozar. Biz usule ilişkin hata yaptığımızı düşünmüyoruz" diye uyarıda bulundu. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşın savunmasını hazırlaması için Karagöz'e süre verip, duruşmayı erteledi.
KAMİKAZE HAKİM
Daha önce banka davalarına bakan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başkanlık yapan İlhan Karagöz, 2016 yılında İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi olarak görev yaparken Balyoz davasında bilirkişilik yapan FETÖ'cü 3 TÜBİTAK'çının yargılandığı davaya da bakmıştı. Şikayetçi subaylar, bu TÜBİTAK'çıların Balyoz davasında hazırladıkları bilirkişi raporunda sahtecilikleri gizlediklerini, bu şekilde FETÖ üyesi olmayan subayların TSK'dan tasfiye edildiklerini belirtmişti. Yargılamayı yapan hakim İlhan Karagöz, 4 Temmuz 2016'da resmi tatil günü olmasına rağmen kendi başına duruşma yapmış, 572 sayfalık tuhaf bir karar yazmıştı. Deli saçması kararında, bu işi kendisine ilhamla bildirilmiş bir görev gibi düşündüğünü yazan Karagöz, Fetullah Gülen'i "Mehdi" ilan etmiş, Gülen'in peygamber soyundan geldiğini ve terör örgütü lideri olmadığını savunmuş, hükümeti kuran AK Parti'ye ise çete deyip, yönetime el koyması için Genelkurmay'a çağrıda bulunmuştu. Genelkurmay Askeri Savcılığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hükümetle ilgili suç duyurusunda bulunan Karagöz, daha sonra Bursa'da bir hastanenin psikiyatri kliniğine yatıp adliyeye rapor göndermişti. Bu olaydan sonra yargı çevresinde "kamikaze hakim" olarak adlandırılan Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmıştı.