Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince, Demirel'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan çarptırıldığı 7 yıl 6 ay hapis cezasının esastan bozulmasının ardından 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen dava dosyasıyla birleştirilmesi talebiyle 4 ayrı suçtan hazırlanan iddianamede kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK/KCK'nın kuruluşu, amacı ve düzenlediği saldırılara ilişkin bilgiye yer verilerek, Demirel'in milletvekilliğinin sona erdiği ve milletvekili olduğu dönemlerde farklı tarihlerde 10 eylemde suç işlediği belirtildi.
İddianamede, geçen yıl Ankara'da düzenlenen operasyonda üzerinde sahte kimlikle yakalanan terörist M.Y'nin ifadesi de yer aldı.
HDP'li Çağlar Demirel, Ziya Pir ve Feleknas Uca'nın kırsal alanda teröristlerle görüştüğünü, çukur kazarak saldırılar gerçekleştiren örgüt mensupları hakkında istişarede bulunduklarını belirtti.
- PKK'lı teröristleri aracıyla taşıdığı iddiası
Terörist M.Y. iddianameye yansıyan ifadesinde şunları kaydetti:
"Terör örgütü PKK'nın 'çukur' politikası başladığında HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, eski HDP Diyarbakır Milletvekilleri Çağlar Demirel ve Ziya Pir'in kırsala gelerek 'Azad Farkin' ve 'Sema' kod adlı örgüt mensuplarıyla görüştüklerine şahit oldum. Görüşmede hangi teröristlerin 'çukur' olaylarının başladığı bölgede eylemde bulunmaları gerektiğine milletvekilleriyle istişarede bulunarak karar verildi. Ziya Pir ve Feleknas Uca'yı birer kez Çağlar Demirel'in ise birkaç kez kırsala gelip teröristleri Sur bölgesine götürdüğüne şahit oldum. Örgüt mensupları sivil giyimli olarak götürülüyordu. Hatta milletvekillerinin araçları aranmadığından rahat götürüldüklerinden bahsediliyordu."
İddianamede, 1 Temmuz 2016'da, merkez Kayapınar ilçesindeki bir parkta, güvenlik güçlerince Lice ilçesi kırsalında terör örgütü PKK/KCK'ya ait noktaların ve terör örgütüne ait yetiştirilen uyuşturucuların imha edilmesine ilişkin başlatılan operasyonları protesto etmek amacıyla nöbet eylemi başlatıldığı hatırlatıldı.
Söz konusu eyleme Demirel'in katılarak konuşma yaptığı ifade edilen iddianamede, konuşmanın içeriğinde devlet eliyle halkın belirli bir kesimine karşı "baskı", "zulüm" ve "katliam" yapıldığı algısı oluşturulduğu, halkın farklı kesimlerini birbirlerine karşı kin ve düşmanlığa tahrik edildiği aktarıldı.
- Terör örgütünün, cebir ve şiddet içeren saldırılarını meşru göstermiş
İddianamede, Demirel'in sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarında yapılan incelemede, terör örgütü PKK/KCK elebaşı Abdullah Öcalan'ı "önder", teröristleri "şehit" olarak nitelendirerek terör örgütünün, cebir ve şiddet içeren saldırılarını meşru göstermeye çalıştığı belirtilerek, 29 Mayıs 2016'da merkez Yenişehir ilçesinde Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından yapılan mitingde konuşan Demirel'in, terör örgütü PKK'nın sözde "öz yönetim" ilan ettiği bölgelerde güvenlik güçlerine karşı saldırılarını "direniş" ve "özgürlük mücadelesi" olarak nitelendirdiği kaydedildi.
Diyarbakır Valiliğince, 15 Ağustos 2016'da alınan kararla basın açıklamaları, oturma eylemleri, miting ve her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin milli güvenlik ve kamu düzeni amacıyla 2911 sayılı yasa ve 2935 sayılı OHAL Kanunu'nun ilgili maddelerine istinaden yasaklandığı hatırlatılan iddianamede, Demirel'in izinsiz gösteri ve toplantıya katılarak ihtarda bulunulmasına rağmen grubun dağılmaması ile "2911 sayılı yasaya muhalefet etmek" suçunu işlediği ifade edildi.
İddianamenin sonuç bölümünde şu değerlendirmede bulunuldu:
"Çağlar Demirel'in kırsalda bulunan PKK'lı teröristleri eylemlerde bulunmak üzere Sur ilçesine getirdiği, örgüt mensupları ile görüştüğü, bu eylemi örgütün emir ve talimatlarıyla örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu suretle şüpheli ile terör örgütü arasında organik bağın oluşmuş, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçunu işlemiştir."
- İstenilen ceza
İddianamede, Çağlar Demirel hakkında daha önce,"silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlarından 10 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası istenerek, mahkumiyeti halinde TCK 53/1 maddesinde görülen hak yoksunluklarına hükmedilmesi talep edilmişti.
Birleştirilmesi talebiyle hazırlanan iddianamede ise sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından 10 yıldan 26 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.