DHKP-C'li terör örgütü mensupları Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından makamında rehin alınarak şehit edilen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüne ilişkin 4'ü tutuklu biri tutuksuz 9'u firari 14 şüpheli hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Murat Canım, Mithat Öztürk, Mustafa Koçak ve Cengiz Özel ile tutuksuz sanık Deniz Özer hazır bulundu.
"İftiraya maruz kaldım"
Duruşmada savunmasını yapan sanıklardan Cengiz Özel hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti. Evine gelen polislerin çağrısı üzerine işinden çıkarak gittiğini belirten sanık Özel, "Hakkımdaki suçlamalar iki tanığın ifadesine dayanıyor. Tanık ifadeleri dışında hakkımda başkaca delil yoktur tahliyemi istiyorum" dedi.
Savunmasını yapan tutuklu sanık Mustafa Koçak da hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti. Gözaltındayken Halkın Hukuk Bürosundan bir avukatın geldiğini ve kendisiyle görüştürülmediğini iddia eden Koçak, iftiraya maruz kaldığını öne sürdü.
Savunmasının ardından üye hakimin, ''Gözaltına alındığını Halkın Hukuk Bürosundaki avukat nasıl öğrendi'' sorusuna sanık Koçak, ''O sırada nezarette başka bir arkadaş daha vardı. Onun avukatı gelmiş, ona benim ismimi vermiş. Oradan biliyorlar'' dedi.
Tanık yüzünün kapatılmasını istedi, mahkeme reddetti
Duruşmada daha sonra tanıkların dinlenilmesine geçildi. SEGBİS aracılığıyla duruşma salonuna bağlanan tanık Cavit Yılmaz, yüzü kapalı olarak ifade vermek istediğini söylemesi üzerine sanık avukatlar bu duruma itiraz etti. Mahkeme Başkanı da, tanığın, tanık korumada bulunmadığı gerekçesiyle yüzünün açılarak ifade vermesini istedi.
"Cengiz Özel'in evinde Şafak Yayla, Berk Ercan, Mustafa Koçak bir gece kaldık"
Sanık Mustafa Koçak ile örgütte yer aldığı dönemde bildiri dağıttıklarını, eylem yaptıklarını anlatan tanık Yılmaz, ''Şehit savcıya yönelik eylemden yaklaşık 1-2 ay öncesinde sonradan ismini öğrendiğim sanık Cengiz Özel'in evinde Şafak Yayla, Berk Ercan, Mustafa Koçak ve ben bir gece kaldık. Gece eve girdik ve sabah evden ayrıldık. Evde esmer, bıyıklı birisi bizi karşıladı ve hizmet etti, içeride iki kadın daha vardı. Bu evden ayrıldıktan sonra, Gençlik Federasyon merkezine gittik, burada Şafak Yayla, bize 'Bu evin 'temiz ev'' olduğunu, başka bir amaçla kullanılacağını bu nedenle bir müddet bu eve gidilmeyeceğini' söyledi'' dedi.
Mustafa Koçak eylemde kullanılan silahı Murat Canım'dan temin ettiğini söyledi
Savcı Kiraz şehit edildikten yaklaşık 1 yıl sonra sanık Mustafa Koçak'ın kendisine, 'Eylemde kullanılan silahı sanık Murat Canım'dan temin ettiğini ve silahı kaldıkları eve bıraktığını söylediğini belirten tanık Yılmaz, ''Ben kimseye haber vermeden peşime düşeceklerini bildiğim için örgütten ayrılmak için yurt dışına çıktım. Ama aramızdaki duygusal bağdan dolayı Şafak Yayla'nın cenazesine katılmak için geri geldim'' dedi.
Tanık Yılmaz, örgütün bir bildiri ile kendisini dışladığını ve örgütten ayrıldığı süreci de detaylı olarak anlattı.
Tanık ifadesinin ardından bahsettiği sanıkları teşhis etmesi istendi. Tanık Yılmaz, sanıklar Murat Canım ve Mustafa Koçak'ı teşhis ederken, sanık Cengiz Özel hakkında ise ''Bize evin kapısını açan ve ikramda bulunan şahıs bu değil'' dedi.
Tanık ifadelerinin ardından duruşma avukatların beyanları ve sanıkların tahliye talepleri alındı.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Mithat Öztürk, Murat Canım, Cengiz Özel ve Mustafa Koçak'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, dinlenilmeyen tanıkların bir sonraki celse ifade vermesi için duruşmayı erteledi.