Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'nun belirlediği bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Külliye'de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, tarih ve sosyal bilimler alanında Mehmet İpşirli, sinema alanında Türker İnanoğlu, müzik alanında Erol Sayan, sanat/fotoğraf alanında İzzet Keribar'a verildi. Bu yılki vefa ödülüne ise Mehmet Akif Ersoy layık görüldü. Başkan Erdoğan, törendeki konuşmasınnda özetle şunları söyledi:
Yeni dönemde kültür ve sanatta çok daha büyük adımları hep birlikte atacağız. Medeniyet esasta bir inşa faaliyetidir. Bu faaliyetin temeli de ilim ve hikmettir. Şayet bu temel sağlamsa ortaya göz alıcı bir köşk çıkar. Tam tersi temel çürükse elimize sadece yıkık, dökük bir gecekondu geçer. Biz uzunca bir süre ecdadın ihtişamlı medeniyet mirasına sırtımızı dönüp kendimizi her alanda gecekondulara, kaçak yapılara mahkum ettik.
"Tıpkı ordu, bayrak, para gibi görüyoruz"
Kurtuluş Savaşı'mızın ruhunu anlatan İstiklal Marşı, milletimizin yeniden ayağa kalkışının destanı olan Çanakkale Şiiri ve her biri ayrı kıymete sahip mesajlar içeren eserleri Mehmet Akif'in ismini tarihe altın harflerle kazımıştır. Mehmet Akif Ersoy'un hayatı ve geride bıraktığı eserleri başlı başına milletimize verilmiş bir ödüldür. Kendisi adına varisine takdim edeceğimiz ödül sadece milletimizin İstiklal Şairi'ne olan vefasının ifadesidir.
Türkiye'nin yeni Mehmet Akiflere, Tanpınarlara, Necip Fazıllara, Nazım Hikmetlere, Arif Nihat Asyalara, Kemal Tahirlere ihtiyacı var. Aynı şekilde müzikte yeni Dede Efendiler, Itriler, Hacı Arif Beyler, Aşık Veyseller, Muzaffer Sarısözenler yetiştirmeden özgünlüğümüzü koruyamayız. Mimar Sinan gibi kendi alanında asırlarca devam edecek ekoller oluşturacak mimarlar yetiştirmeliyiz. Ömrüne 800'e yakın projeyi sığdıran bir Mimar Sinan, sıradan bir olay değildir. Diğer alanlarda da durum aynı. Önümüzdeki sürecin ülkemiz ve milletimiz için kıymetli kültür-sanat insanlarımızın desteği ve gayretleriyle yeni bir yükseliş dönemine dönüşecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkanlık Kültür Sanat Ödülleri programında konuştu
Kültür ve sanat tabiatı gereği sivildir, özgürdür, vesayet kabul etmeyecek bir karakterdedir. Tek tipçiliği, tek sesliliği dayatan totaliter rejimlerde sanatın layıkıyla neşv ü nema bulması bu sebeple pek mümkün olmaz. Aynı şekilde toplumların kutsallarını, inançlarını bunları küçümseyen, hafife alan yahut ideolojik siparişlere göre köreltmeye çalışan kişinin yaptığı işin adı kültür veya sanat değildir. Esasen bu tarz işlere tevessül edenler eserleri ve isimleri tarihin tozlu raflarında kaybolup gitmiştir.
Kendi toplumunu, ülkesini küçümseyen bir grup uzunca süre kültür-sanat dünyamızı esir aldı. Bu esaret yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Gençlerimiz arasında geleceğimiz adına bize ümit veren güçlü bir kıpırdanışın, arayışın, sorgulamanın yükseldiğini görüyoruz. Türkiye'nin 2053 ve 2017 vizyonunun önemli ayağını da kültür- sanat başlığı oluşturacaktır.
Bugün dünyanın neresine gidersek gidelim TV'de karşımıza mutlaka ülkemizde yapılmış bir televizyon dizisi çıkıyor. Bu bizi mutlu ediyor. Emek verdiğimizde TV gibi rekabetin çok üst düzeyde olduğu bir alanda netice elde edebiliyoruz. Aynı başarıları diğer alanlarda göstermemiz için hiçbir sebep göremiyorum.
Tarih ve sosyal bilimler alanında ödül alan Prof.Dr. Mehmet İpşirli "Milletin evinde, Cumhurbaşkanı'nın elinden böyle bir ödülü almak belki benim ulaşabileceğim en önemli şereftir" dedi. Sinema alanında ödül alan Türker İnanoğlu, "82 yaşındayım, gecemle gündüzümle, Türkiye'nin dört bir tarafıyla, Asya, Avrupa, Afrika, her tarafta çalıştım. Bunlarla hepinizi mutlu ettiğimi zannediyorum" diye konuştu. İnanoğlu, Erdoğan'dan ödül alırken, "İyi ki varsınız" ifadesini kullandı. Müzik alanında ödül alan Erol Sayan, "Onurlandık. Bugünden itibaren daha güzel eserler vermek üzere çalışmaya başladık bile" şeklinde konuştu. İzzet Keribar da Türkiye'nin güzelliklerini fotoğraflıyorum" dedi.
MEHMET AKİF'İN EVİ MÜZE OLUYOR
Başkan Erdoğan törendeki konuşmasında İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy'un Taksim İstiklal Caddesi'nde son günlerini geçirdiği Mısır Apartmanı 4. katındaki evinin kamulaştırıldığı ve evin müze haline getirileceğini duyurdu.
EROL SAYAN
Bestekâr Erol Sayan 1936 Kastamonu doğumlu. 1961'de Ankara Radyosu'nda tanbur sanatçısı olan Sayan ODTÜ'de 1967'de Ankara'nın ilk, Türkiye'nin 2. üniversite korosunu kurdu. Sayan'ın üç yüz civarında eseri var. Başkan Erdoğan yeni beste çalışmalarına başladığını duyduğu Sayan'a ödülü verirken "O ustalığı da geçti. Artık 'Üstad-ı Azam' dedi.
İZZET KERİBAR
1936'da İstanbul'da doğan İzzet Keribar, 1957'de askerliğini yapmak üzere gittiği Kore'de, bir yıl boyunca fotoğraf çekerek, tekniğini ve deneyimini geliştirdi. Sahibi olduğu Türkiye ve dünya fotografları arşivi eşsiz. Törende sunucunun biyografisini anlatırken 'gençken' ifadesini kullanmasına itiraz eden Başkan Erdoğan Keribar'a dönerek 'O hâlâ genç' dedi.
TÜRKER İNANOĞLU
Türk sinemasının duayen ismi Türker İnanoğlu 1936 Safranbolu doğumlu. 1960'ta Erler Film'i kuran İnanoğlu 1979'da Ulusal Video şirketini, 1997'de TÜRVAK (Türker İnanoğlu Sinema Vakfı'nı) kurdu. 62 yıldır sanatın içinde olan İnanoğlu 228 uzun metrajlı film, 4 binden fazla TV dizisi, 10 bin saatin üzerinde TV programı hazırladı.
MEHMET İPŞİRLİ
Osmanlı teşkilat tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Mehmet İpşirli 1945 Kayseri doğumlu. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü mezunu İpşirli, Edinburgh Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora yaparak tarih doktoru unvanını aldı 1999'a kadar İstanbul Üniversitesi Tarih ve Arşivcilik Bölümü'nde görev yapan İpşirli 1983'te doçent, 1988'de profesör oldu.
MEHMET AKİF ERSOY
Törende vefa ödülü verilen İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy (1873- 1936) İstanbul Fatih doğumlu. Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı, Şubat 1921'de Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye dergilerinde yayımlandıktan sonra, 12 Mart 1921'de milli marş olarak kabul edildi. Ersoy'un en önemli eseri şiirlerini topladığı Safahat'tır.