Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda dün düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı'na Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı'na katıldı.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. İşte Erdoğan'ın söyledikleri:
ZULÜMLE PAYİDAR OLUNMAZ: Filozoflar adaletin sadece erdemlilere mahsus bir özellik olduğunu söyler. Adalet, asıl güçlüde olursa anlamlıdır. Güçlülerin erdemli, erdemlilerin güçlü olmadığı dünyada yaşadığımızı kabul etmek durumundayız. Güçlü olanlar sadece kendi çıkarlarını daha ileriye taşıma gayretindedir. Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği var. Bugün dünyanın pek çok yerinde vicdanları kanatan zulümler yaşanıyor. İslam dünyasını DEAŞ, FETÖ, El Şebab gibi terör örgütleriyle cendereye almaya çalışanların asıl hedefi Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır. Müslümanın olduğu yerde adaletsizlik, gelir dağılımı çarpıklığı olmaz olmamalıdır. Ama bugün maalesef bu kötülüklerin hepsi İslam dünyasının üzerinde karabulut gibi dolaşıyor.
KAŞIKÇI'NIN FAİLİ BELLİ: Kısa bir süre önce Cemal Kaşıkçı'nın İstanbulumuzda Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Konu her yönüyle açıktır. Failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbulumuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık net. Önceleri bu suçu buraya yıkma çabası içine girdiler.
"Cemal Kaşıkçı oradaki nikah muamelesini yaptı ve çıktı" dediler. Halbuki yalan, dışarıda nişanlısı var. Daha sonra ileri gittiler, 'Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık'. Peki kimdir yerli işbirlikçi, bunu söyleyin. Bunu söylemedikleri gibi 'Böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler.
PRENSİN YAKININDAKİLER ÜSTLENİCİ: Kaşıkçı olayında çok enteresan bir şey var. Bir ses kayıtlarından öğrenmiş olduk. Gelenlerin içinde, Veliaht Prens'in en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicileri.
Talimatı yerine getirenler orada. Her şey gün yüzüne çıkıyor. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların veya riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve adaleti söylemediler. Batı dünyası da aynı. Petrolün zengini durumunda olan bu ülke ne yazık ki hala kararını veremedi. Fakat hak yerini bulacak. 'Verin biz yargılayalım' dedik. Zerre kadar adalet anlayışı olsa 'Ne demek buyurun siz yargılayın' derlerdi. Neden veremiyorlar; bu işin sıçrayacağı yer ortaya çıkıyor.
VURDUK, GERİSİ GELECEK: Irak'ı ve Suriye'yi DEAŞ'la mücadele görüntüsü altında yakıp yıkanlar ne kadar suçluysa, onlara bu fırsatı verenler de aynı derecede vebal altındadır.
Suriye topraklarının 3'te 1'ini işgal altında tutan terör örgütü ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin desteğiyle her türlü hıyaneti gerçekleştiriyor.
Biz bu terör örgütü ile çok etkili şekilde mücadele ediyoruz. Aslında tüm İslam dünyasının mücadele etmesi gerekiyor. Böyle bir terör örgütüne izin vermemiz düşünülemez.
Daha önce Cerablus'ta, Afrin'de, İdlib'de yaptığımız gibi Fırat'ın doğusundaki bölgeleri huzura kavuşturmaya kararlıyız. Nitekim dün akşam Irak'ta, Sincar'da ve Mahmur'un eteklerinde Karacak'ta atılan adımlara karşı operasyonumuzu yaptık. Bunun gerisi gelecek. Oradan tehdit varsa, cevabı verilecek. Bu terör örgütlerini ya yok edecekler, onlar etmiyorsa biz yok edeceğiz.
20 BİN TIR SİLAH: Suriye'nin kuzeyine, malum Amerika'nın 22 üssü var orada. Silah gönderiliyor, araç gereç gönderiliyor. 20 bin TIR silah geldi. Kime geldi?
YPG/PYD'ye geliyor.
Bunlar bizim elimize geçince kimler tarafından kime gönderildiğini görüyoruz.
Hem insani istihbaratı, hem teknik istihbaratı kullanıyoruz; nerede, ne kadar araç geldi, ne getirdi öğreniyoruz. Bunları ilgililere en üst noktada, Obama'ya da Trump'a da anlatmış insanım. Gereğini yapmıyorlar.
Adalet olmayınca, o anda o gören gözler görmez oluyor. Stratejik ortağız, NATO'da beraberiz. Bizimle beraber bu adımları atmayanlar bu tür kuruluşlarla alakası olmayan ülkelere ne yapacaklarını düşünün.
TEMİZLEMEZSENİZ GİRECEĞİZ: Bizden yeni bir plan istiyorlar. Münbiç hikayesiyle dikkatimizi dağıtmaya çalışıyorlar.
Münbiç Arapların yaşadığı bir bölgedir. Ama terör örgütlerine vermiş durumdalar. Şimdi de diyoruz ki, temizlediniz temizlediniz, çıkarmadığınız takdirde Münbiç'e de gireceğiz.
Türkiye, Fırat'ın doğusundaki terör batağına müdahalede yeterince zaman kaybetmiştir.
Afrin operasyonunda sahada karşılaştığımız manzara tescillidir. Bu manzara Fırat'ın doğusunda neler yapıldığını, harekete geçmezsek neler olacağının göstergesidir.
İSRAİL KUDÜS'TE MİRASIN İZLERİNİ SİLEMEYECEK
İstanbul'da düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu İkinci Konferansına katılan Erdoğan, şunları söyledi:
Kudüs davası yalnızca Filistin'deki bir avuç Müslüman'ın davası değildir.
Kudüs, 1.7 milyarlık İslam aleminin onuru, namusudur. Bu dava hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir.
İsrail son 50 yıldır kasıtlı bir şekilde Kudüs'te mirasın izlerini silmeye çalışıyor.
Silemeyeceksiniz. Bu tarihi gerçeği yok edemeyeceksiniz.
1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasının içinde gaflet içerisinde olan yöneticiler olabilir ama bu halkları yok edemeyeceksiniz.
Müslümanlara yönelik evleri, işyerlerini ve ibadethaneleri gasp ederek bir kültürel soykırım yapıyorlar. Buralara konsolosluk taşıyarak Kudüs'ün şahs-ı manevisini yok edeceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İsrail'in şımarıklıklarına tepki göstermek asla anti-semitizm değildir.
(Kaşıkçı cinayetinin ses kaydı) Amerika, CIA geldi dinledi.
Adam açık açık diyor ki 'Ben kesmesini iyi bilirim' diyor.
Niye? Çünkü morg mensubu.
Bunların hepsi kayıtlarda var.
Daha birçok şeyler çıkacak.
Başkan Erdoğan, Trump ile görüştü
TRUMP İLE SURİYE'Yİ GÖRÜŞTÜ
Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile dün telefonda görüştü. Erdoğan görüşmede Trump'a, Türkiye'nin PKK/PYD/YPG terör örgütünün varlığı ve eylemlerinden kaynaklanan meşru güvenlik endişelerini aktardı. İki lider, Suriye bağlamında daha etkin bir koordinasyon sağlanması konusunda mutabakata vardı. Bu arada Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi telefonla arayarak, ağabeyi Halid Heniyye'nin vefatı nedeniyle başsağlığı diledi.