Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Savunma Sanayi Başkanlığı'nca "Küresel Güç Türkiye" temasıyla düzenlenen Türk Savunma Sanayii Zirvesi'ne katıldı. Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu:
DEAŞ'a karşı bir şey yapacaksan gel bunu beraber yapalım. Rakka'da yapacaksan gel beraber yapalım. Bırakın bu teröristleri. Münbiç'te hala netice alamadık. Şimdi açıklama yaptı Sayın Başkan (Donald Trump), "30 günde bunların tamamını temizleyeceğiz." Göreceğiz.
Suriye'de artık DEAŞ diye bir tehdit yok. Bu bizim için bir masal. Güya bu örgütün etkinlik gösterdiği 150 kilometrekarelik alandan söz ediliyor. Bütün mesele buysa biz bu bölgedeki DEAŞ unsurlarını derhal etkisiz hale getirmeye hazırız.
Yıllarca DEAŞ diyerek Suriye'nin altını üstüne getirenlerin balonlarını Fırat Kalkanı ile patlattık. Zeytin Dalı Harekâtı ile de bir başka balonu söndürdük. İdlib'te büyük bir insani krizin önüne Rusya ile beraber geçtik. Sıra Fırat'ın doğusundaki terör öbeklerini dağıtma kararımızı hayata geçirmeye geldi.
20 bini aşkın TIR ile teröristlere stratejik ortağımız silah gönderildi. Stratejik ortağımız gönderdi. Söylüyoruz, "Böyle bir şey yok" diyor. Sizin istihbaratınız varsa, bizim de istihbaratımız var. Türkiye bir göçebe devleti değil, modern bir devlet. Son olarak 30 bin teröristi eğitme aldılar. Şimdi diyorlar ki, "Yok böyle bir şey."
Münbiç'te inkarı mümkün olmayan bir oyalama taktiği uygulanıyor. Terör örgütünün isminin sürekli değiştirilmesi - deve kuşu misali- Münbiç'teki hakikati ortadan kaldırmaya yetmiyor.
Türkiye'nin artık bu gidişata tahammül edemeyeceğini belirterek, meşru müdafaa veya müdahale hakkını kullanma ihtimaline karşı da Amerikan askerleri teröristlerin aralarına yerleştirilmiştir. Amerikan askerleri tarafından kurulan radar üsleri ve gözlem noktalarının hedefinin de ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye'den korumak olduğu aşikar. Gözümüzün önünde, sınırlarımızın dibinde oynanan bu oyuna daha fazla seyirci kalmayacağımızı her fırsatta muhataplarımıza söyledim. Fırat'ın doğusu ile ilgili ikazlarımızı yaparken aynı zamanda hazırlıklarımızı da tamamladık.
"Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı"
HEDEFİMİZ TERÖRİSTLER
Bizim ne Amerikan yönetimine ne de Suriye'deki Amerikan askerlerine yönelik bir husumetimiz bugüne kadar olmadı. Amerika'yı doğru zeminlerde buluşabilmemiz şartıyla gelecekte de stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz. Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın gelecekteki daha büyük iş birliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermemeliyiz. Bu anlayışla Fırat'ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ediyoruz. Hedefimiz Amerikan askerleri değil, terör örgütü mensupları.
"Sanayi ekosistemi kurmakta kararlıyız"
Bu önemli sorunu geride bırakmamız hem Suriye'nin toprak bütünlüğünün temini ve siyasi çözümün önünün açılmasına hem de ABD ile bölgede daha sağlıklı iş birliği iklimi oluşturulmamıza imkan verecek.
İŞ BAŞA DÜŞTÜ
Münbiç yüzde 80-85'i ile tamamen Araplara ait olduğu halde şu anda orada terör örgütleri bulunuyor. Oradaki teröristleri hâlâ çıkarmıyorlar. O zaman biz çıkaracağız, iş başa düştü. Ülkemizde bulunan yaklaşık 4 milyon Suriyelinin kendi evlerine dönüşlerini, ancak bu şekilde mümkün kılabiliriz. Biz ülkemize ve milletimize tuzak kurmaya çalışanlarla değil, dostluk gösterenlerle yol yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Altay Tankı müjdesi!
YÜZDE 65'E ÇIKARDIK
15 yıl önce göreve geldiğimizde yüzde 20 olan savunma sanayi imkanlarını yüzde 65 gibi bir orana çıkarttık. Eğer aynı yerde kalmış olsaydık, Zeytin Dalı'nda atmamız gereken adımları atamaz, Fırat Kalkanı'nda hedefe ulaşamazdık. Kusura bakmayın Batıdan hiçbir şey gelmez ve gelmedi. Hep kapılardan döndük, döndürüldük. Bize hep şunu söylediler "Kongre izin vermiyor." Ama başkalarına veriyor. Kötü komşu, bizi ev sahibi yaptı. Artık ihracata başladık.
Savunma Sanayi alanındaki vizyonumuzun icraata dökülmesi için proje bedeli 60 milyar doları bulan 650 kalem işi takip ediyoruz. Bu çalışmaları hızlı ve başarılı bir şekilde tamamlayabilmek için gereken her türlü düzenlemeyi, teşviki hayata geçiriyoruz.
Özel sektörümüz insansız hava aracını da yaptı, silahlı insansız hava aracını da yaptı. Şimdi daha da ileri gidecekler. Çok daha güçlüsünü yapacaklar. Devletimizin ve milletimizin tek bir kuruşunun dahi amacımıza uygun olmayan yerlerde kullanılmasına rıza göstermeyiz.
"30 gün içinde temizlemelerini bekliyoruz"
ÇOK AMAÇLI MİLLİ HELİKOPTER GÖKBEY
Başkan Erdoğan, milli olarak üretilen T-625 genel maksat helikopterine Gökbey isminin verildiğini açıkladı. Erdoğan, "Başarılarla dolu uçuşlar diliyoruz. Allah kazalardan belalardan muhafaza etsin. Bizler de bu helikopterimizi kullanacağız" dedi. 2013'te başlayan Özgün Helikopter Programı kapsamında geliştirilen helikopter personel nakliyesi, arama kurtarma, iç güvenlik, ambulans, yangınla mücadelede kullanılacak. 2 mürettebat ve 12 yolcu kapasiteli, 15.87 metre uzunluğundaki Gökbey, yakıt ikmali yapmadan 3.5 saat havada kalabiliyor. Yüksek irtifa ve sıcaklıkta üstün performansa sahip Gökbey ilk uçuşunu 6 Eylül'de başarıyla yaptı. Özel olarak transmisyon, iniş takımı, güç aktarma organı, gövde, yazılım ve donanım, elektronik sistemler geliştirildi. 14 alt sisteminin üretimi Türkiye'de yapıldı. Yerli motor çalışmaları ise sürüyor. 2021 itibariyle seri üretime geçilecek.
DEMİR'DEN İHRACAT MÜJDESİ
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, pazartesi günü bir Uzakdoğu ülkesine Atak ihracatı ile ilgili son adımı atmak üzere ziyaret planladıklarını bildirdi. Demir, "Pakistan'a MİLGEM ve Atak ihracatı yanında, uluslararası alanda iş birliği ve ihracat faaliyetlerimizin örneği olarak da gelecek hafta pazartesi günü bir Uzak Doğu ülkesine Atak ihracatı ile ilgili son adımı atmak üzere bir ziyaret planlıyoruz. İlaveten, yeni nesil Atak Projemize, Milli Muharip Uçak ve Hürjet projelerimize şimdiden ortaklık taleplerinin olduğunu da belirtmek isterim" dedi.