Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutusuz sanık Yıldırım katılmazken, avukatları hazır bulundu
İki celse arasında sanığın Bank Asya kaydına ilişkin gelen CD'nin kırık olduğu için tekrar müzekkere yazılarak istendiği fakat cevap gelmediği, mevduat hesabı sözleşme aslının geldiği zapta geçirildi.
Duruşmada görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, eksik belgelerin tamamlanmasını talep etti.
Söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığını, talep edilirse gelecek celse hazır edilebileceğini belirterek, dosyadaki eksik hususların tamamlanmasını istedi.
Bank Asya kayıtlarının gönderilmesi için yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına, geldiği zaman da bilirkişi incelemesi yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanığın sağ ve sol el imza örneklerinin alınmasına ve imza asıllarını içerir belgelerin ilçe seçim kurulu, nüfus ve tapu müdürlüklerinden istenmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanıktan alınan ve kurumlardan istenen imza örnekleri geldikten sonra Bank Asya kredi sözleşmesindeki imzaların sanık eli olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar vererek, eksik hususların tamamlanması için duruşmayı 5 Şubat 2019'a erteledi.
SÜREÇ
Sakarya'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım, 11 Ağustos 2016'da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı. Yıldırım, ikinci kez 31 Ağustos'ta gözaltına alınmış, 2 Eylül'de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.
Hatice Yıldırım, 25 Kasım 2016'da sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi uygulanması ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Yıldırım hakkında, "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, damadı olması nedeniyle sanığın Adil Öksüz'ün FETÖ'deki konumunu bileceğine işaret edilerek, "Darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra gerek görsel gerek işitsel medyada Adil Öksüz'ün isminin sıkça geçtiği ve Öksüz'ün örgüt hiyerarşisindeki konumundan bahsedildiği, sanığın hakkında yakalama kararı olan Öksüz'ü ailesi ile yaşamış olduğu ikametinde saklayarak kendi örgüt bağını da ortaya koyduğu, FETÖ'de üst düzey görevli olan hatta darbe teşebbüsünün planlayıcılarından olan Adil Öksüz'ü yetkili makamlara bildirmeyerek kaçmasına imkan sağladığı anlaşılmıştır." ifadeleri yer alıyor.