Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada yargılanan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmasından yaklaşık 18 ay sonra bu yılın ocak ayında ev hapsi verilerek tahliye edilen Ş.U, mahkemeye yazılı savunma sundu.
İtirafçı olduğu için tahliye edilen Ş.U'nun son savunmasında, örgüt üyelerinin ve aynı iddiayla yargılanan sanıkların örgüte bağlılığına dair ilginç detaylar yer aldı.
Yapıyla ilk olarak 1997'de tanıştığını anlatan Ş.U, ilk yıllarda "sohbet" adı altındaki toplantıların örgüt faaliyetlerinden uzak konularda yapıldığını ancak yıldan yıla FETÖ/PDY'nin devlet içine sızdıkça bu toplantıların daha çok para toplamaya yönelik olduğunu belirtti.
Örgütün zaman geçtikçe iş adamlarından daha çok para istediğine dikkati çeken Ş.U, "Ben ilk yıllarda düzenli olarak örgüt toplantılarına gittim. Benim bulunduğum grupta iş adamları vardı. Örgüt benim tanıştığım ilk yıllarda genelde kurban derilerini toplardı. Daha sonraları sadaka, burs ve kurban bağışı adı altında paralar toplamaya başladılar. Grubumda bulunan iş adamları zengin olduğu için bana pek burs verme ve para işleri düşmüyordu." ifadesini kullandı.
- TAKILARIN ÜSTÜNDEKİ İSİMLERİ KAYDETMİŞLER
Örgütün sözde imamları tarafından iş adamlarının yapacağı bağış miktarının belirlendiğini vurgulayan Ş.U, şunları kaydetti:
"Düzenlenen 'sohbet' adı altındaki toplantılarda, örgütün sözde imamları tarafından, zorlayarak ve baskıyla bu paranın ödenmesi istenirdi. Örgüt imamı, kene gibi yapışkan biriydi, her fırsatta yapışır parayı koparmaya çalışırdı. Hatta bir defasında burada da yargılanan sanıklardan E.K'nin oğlunun sünnetinde takılan çeyrek altınların üstünde yazan isimleri kaydetmiş ve 'Bu kadar tanıdığın var, bunlardan kurban bağışı al' diye baskı kurmuşlardı. 17-25 Aralık sürecinden önce esnaf mütevellilerinin çocuklarını hukuk bölümlerine, askeriyeye ve emniyete yönlendiriyorlardı. Sohbet grubumuzda bulunan, örgüt tarafından çocukları bu alanlara yönlendirilen FETÖ üyeleri bir süre sonra ortadan kayboluyorlardı."
- "CEZAEVLERİNDE TOPLANTILAR SÜRÜYOR"
İtirafçı Ş.U, 17-25 Aralık sürecinden sonra yapıyla olan bağını koparmak istediğini ve bunun ancak 2014'te mümkün olduğunu öne sürerek şöyle devam etti:
"Bu yapıdan kopmak kolay değil size yapışıyorlar ve bırakmıyorlar kolay kolay. Bu yapı gerçekten haşhaşi bir gruptur, insanları etkileyerek kalplerini ve beyinlerini uyuşturuyorlar insanların. Siz o çevrede yer aldığınız, gazetelerini okuduğunuz sürece yapıdan kopamazsınız. Toplantılarına gitmeseniz bile o çevreden insanlarla görüşüyorsanız bir şekilde sizin aklınızı ve kalbinizi mühürlüyorlar. Ben cezaevinde birlikte kaldığım, yargılanan sanıkların da bu yapıdan kopmalarının mümkün olduğunu düşünmüyorum, kopamazlar bu yapıdan. Bu yapının 'sohbet' adı altındaki toplantıları cezaevlerinde de sürüyor. Cezaevinde de yine bu yapının mensupları bir arada ve birlikte hareket ediyorlar, 'sohbet' adı altındaki toplantıları gerçekleştiriyorlar."