ABD'de ABC kanalında yayımlanan bir dizi vardı ya hani... Orijinal adı 'DesperateHousewives'. Türkçesi 'Umutsuz ev kadınları'. Dizideki kadınların hepsi isyankâr, hepsi mutsuz, hepsi kocalarından ayrılmıştı. Ben son günlerde bu ikiliyi de o dizide oynayan kadınların ruh haline benzetiyorum.
Kimden mi bahsediyorum?
Aslı Aydıntaşbaş ve Cansu Çamlıbel'den...
Aydıntaşbaş'ı tanımam ama yaşadığı ülkeye nefretini her fırsatta nasıl kustuğunu, FETÖ ve PKK'ya sosyal medyadan attığı destekleri, dışarıdaki Türkiye şikâyetlerini, Erdoğan'ın gitmesi için yabancı siyasetçilere yalvarışlarını iyi bilirim.
Peki ya Cansu?
Onu Ankara'dan tanırım. Fakat Washington'a gidince insanlara bir şeyler oluyor. Havasından mı suyundan mı bilemiyorum. Bir anda kendilerini ABD'nin 'derin'liklerindebuluveriyorlar, Türk düşmanı çevrelerin sözcüsü kesiliyorlar.
Biliyorsunuz, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump ile Halkbank konusunda görüştüğünü belirtip birtakım mesajlar verdi. Açıklamaları da sürecin gayet olumlu bir şekilde sürdüğüne işaret ediyordu. Sonra bir anda Cansu klavyenin başına geçti. Bir söylentiye dayanan haberi ortaya attı. Haberde ABD'de Halkbank aleyhine bir iddianame hazırlandığı söyleniyordu. İkilinin sosyal medyadaki paslaşmalarını bir görseniz...
Önceki gün ABD'li yetkilinin "açılmış dava yok" açıklamalarından sonra baktım, bunlardan ses yok.
Eee ne oldu derseniz...