Yunanistan'da din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması için Başbakan Aleksis Çipras ile Atina Başpiskoposu Yeronimos arasında varılan anlaşmaya İstanbul Fener Rum Patriği Bartholomeos sert tepki gösterdi. Bartholomeos, bu anlaşmayla ilgili kendisini bilgilendirmek için İstanbul'a gelen Yunanistan Eğitim ve Diyanet İşleri Bakanı Kostas Gavroğlu'nu fena azarladı.
ÇİPRAS BENİ HOR GÖREMEZ! KABUL ETMİYORUM
Ta Nea gazetesinin deneyimli yazarı Yorgo Papahristu'nun haberine göre, Bartholemos görüşme sırasında İstanbullu Rum olan Gavroğlu'na "Bana, (Cumhurbaşkanı) Erdoğan saygı gösteriyor. Çipras beni hor göremez. Bunu kabul etmiyorum" dedi. Patrik Bartholomeos, görüşmede ayrıca "Ben koskoca Rusya'nın, Putin'in saldırılarından yılmadım. Şimdi, aleyhimde oynanan bu oyunları mı kabul edeceğim? Yanılıyorsunuz" diye konuştu. Bartholomeos "Sen İstanbul'da doğdun. Senin beni zamanında bilgilendirmen gerekirdi" diyerek de Yunanistan Eğitim ve Diyanet İşleri Bakanı Gavroğlu'nu azarladı. Fener Patriği, Ukrayna Kilisesi'nin Rus Kilisesi'nden bağımsızlığı nedeniyle Rusya ile de kriz yaşıyor.
ZAMANINDA DANIŞMADILAR DİYE TEPKİLİ
Fener Patriği'nin öfkesi, Çipras ile Yeronimos arasında anlaşma sağlanmadan önce Patrikhane'nin görüşünün ve onayının alınmamasından kaynaklanıyor. Anlaşma, yaklaşık 10 bin din adamının devlet memuru statüsüne son verilmesini, devletin yılda 210 milyon Euro olan din adamlarının maaşlarını ödenek şeklinde kiliseye tahsis etmesini, kilisenin milyarca Euro olarak hesaplanan gayrimenkullerinin kurulacak yeni bir fona devredilmesini ve bu gayrimenkullerin değerlendirilmesinden sağlanacak gelirin devlet ile kilise arasında paylaşılmasını öngörüyor. Anlaşmada bağımsız Yunanistan Kilisesi, ülkedeki tüm kiliselerin üzerinde yetkiliymiş gibi gösteriliyor. Oysa Ege'de Onikiadalar ve Girit adası hem ruhani hem de idari, Kuzey Yunanistan'ın Batı Trakya ve Yanya bölgeleri ise ruhani açıdan Fener Patrikhanesi'ne bağlı bulunuyor.
LAİKLİK ADIMI
Yunan hükümetinin laiklik için hazırladığı anayasa değişikliği maddesi tasarısında ülkenin resmi dininin Hıristiyan-Ortodoks olduğu ifadesi değişmiyor. Ancak din ve devlet ilişkilerinde radikal ayrım öngörülüyor. Devletin dini açıdan tarafsız olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, tüm resmi kurum ve kuruluşlarda dini yeminin yerini sivil yemin alıyor.