'Kimliğini getir, tapuyu götür' sloganıyla 100 vatandaşı yaklaşık 10 milyon lira ev satma bahanesiyle dolandıran 41 şüpheliye yönelik 8 ilde operasyon başlatılmıştı. Operasyon kapsamında dolandırıcılığın çarpıcı detayları ortaya çıktı. Şüphelilerin mağdurlara radyo kanalı ile ulaştıkları, cazip teklifler sunarak peşinat aldıkları, peşinatları olmayalara kredi çektirdikleri ve paralarını geri isteyenleri de silahla tehdit ettikleri öğrenildi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'Örgüt Kurma, Yönetme, Üye Olma', 'Nitelikli Dolandırıcılık' ve 'Belgede Sahtecilik' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında yeni bir operasyon için düğmeye basılmıştı. 'Kimliğini getir, tapuyu götür' sloganıyla özellikle maddi durumu düşük yaklaşık 100 vatandaşı ev satma bahanesiyle dolandırıldıkları tespit edilen 41 şüpheliye yönelik bu sabah itibariyle 8 ilde eş zamanlı operasyon başlatılmıştı. Operasyon kapsamında şimdiye dek 29 şüpheli gözaltına alınmış, diğer şüphelilerle ilgili yakalama çalışmalarının devam ettiği öğrenilmişti.
ÇARPICI DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Devam eden operasyon kapsamında şüphelerin vatandaşları nasıl dolandırdığının çarpıcı detayları ortaya çıktı. Buna göre, İstanbul'da bir radyo frekansından yapılan "Kimliğini getir tapuyu götür" sloganıyla peşinatsız banka kredisi ile yapılan daire satışı ile ilgili reklamlara istinaden reklamda belirtilen gayrimenkul firmasının telefonunu müştekilerin aradığı ortaya çıktı. Akabinde müştekilerin bu firmanın Esenyurt ilçesinde ve Tekirdağ ili Çerkezköy ilçesinde bulunan resmi şube kayıtları olmayan ofislerine davet edildiği belirlendi.
PEŞİNAT ALMIŞLAR
Müştekilere çeşitli dairelerin gösterildiği, müştekilerin daireleri beğenmesi üzerine şirket ofisine geri dönüldüğü ve müştekileri karşılayan şahıslar tarafından müştekilerle pazarlık yapıldığı, müştekiler ile pazarlık yapıldıktan sonra müştekilerden 'peşinat' adı altında para talep edildiği, müştekilerin peşinat için nakit parası yok ise müştekileri ihtiyaç kredisine yönlendirdikleri belirlendi. Müştekiler peşinat için neden kredi ihtiyaç çektiklerini sorduklarında konut kredisi için teminat olarak ihtiyaç kredisini göstereceklerini söyledikleri, ayrıca müştekilerin elinde peşinat olarak müştekilere ait araçları devir aldıkları, akabinde müştekilere sözleşmeler imzalatıldığı ortaya çıktı.
EVİNE KADAR GİTMİŞLER
Ancak sözleşmelerde satılacak daireye ilişkin adres ve tapu bilgilerinin bulunmadığı, ayrıca sözleşme imzalandıktan sonra müştekilerden e-devlet şifresi ile kimlik fotokopilerinin alındığı ve özellikle müştekilerden peşinat adı altında parayı özellikle almak için uğraştıkları belirlendi. Hatta peşin parası olanların evlerine gidilerek paralarının alındığı, peşin parası olmayanları ise bankalara kendi araçları ile götürerek bankalardan ihtiyaç kredisi aldırıp elden ya da banka hesabına para transferi yaptırdıkları ortaya çıktı.
Parayı aldıklarına dair antetli, "Tahsilat Makbuzu" başlıklı, imzalı bilgisayar dökümü yazıyı müştekilere verdikleri, ayrıca taşınmaz sahibi olanların taşınmazlarını satın almak veya takasa koymak vaadiyle üstlerine hileli davranışlarla tapu devrini aldıkları, peşinat adı altında para alındıktan sonra müştekileri geri aramadıkları, müştekiler telefonla aradıklarında ise konut kredisinin onaylanmadığından bahisle müştekileri oyalamaya başladıkları öğrenildi.
Oyalama sürecinde müştekilerin beğendiği daireleri araştırdıklarında beğenilen dairelerin bulunduğu apartmanların başkaca firmalara ait olduğu ve başkaca şahıslara satıldığını öğrendikleri veya şirkette bulunan satış sözleşmesine imza attıran şahısların müştekileri arayarak beğendikleri dairelerde sorun olduğunu söyleyip ofislerine davet ettikleri belirlendi.
Ayrıca müştekilere kiralama için verilen dairelerin satılık olarak gösterildiği, şirket ofislerine gelen müştekilere yine başka şahıslara ait daireler gösterildiği, caymak isteyen müştekilere cayma bedeli olduğu ve ellerinde senet olduğu söylenerek müştekilerin caymaktan vazgeçirildiği, yeniden daire beğenen müştekiler için yeniden sözleşme yapıldığı ve aynı hususlarda sözleşme imzalanarak eski sözleşmelerin müştekilerden alındığı öğrenildi.
PARASINI GERİ İSTEYENLERE SİLAHLA TEHDİT
'Yeniden kredi başvurusu yapılacak' denilerek müştekilerin tekrar oyalandığı, güven telkin etmek için iş yeri çalışanları tarafından müştekilerin alacaklarının karşılığı senet verildiği, senet, sözleşme ve tahsilat makbuzlarının bazılarında Ticaret Sicil Kaydı olmayan dolandırıcılıkta aracı olarak kullanılan bir şirketin kaşesinin basılı ve imzalı olduğu ortaya çıktı. Müştekilerin tekrar şirket ofisine giderek peşinat vermiş olduğu paraları geri istediğinde, müştekilerin oyalandığı, müştekilerden bazılarının bu duruma itiraz etmeleri üzerine şüpheliler tarafından silah teşhiri yapılarak tehdit edildiği, şüphelilerin bazı mağdurlar hakkında usulsüz senet düzenledikleri ve bu usulsüz senetleri kullanarak icra takibi başlattıkları öğrenildi.
Bununla ilgili düzenlenen senetlerin, sözleşmelerin altına attırılan imzaların üzerine bilgisayar ortamında yapıştırılan senet formatı ile senete dönüştürüldüğünün bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılarak yürütülen çalışmalarda yaklaşık 100 vatandaşın 10 milyon TL civarında dolandırıldığı anlaşıldı.