SABAH Özel İstihbarat Bölümü, Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmeden önceki son günlerinin görüntülerine ulaştı. Kaşıkçı'nın 28 Eylül -1 Ekim arasında neler yaptığını ve 2 Ekim sabahı neler yaşadığını gösteren görüntüler ilk kez yayımlanıyor.
NİKAH DAİRESİNE EL ELE GİRDİLER
Kaşıkçı, İstanbul'a 28 Eylül'de Londra'dan ilk gelişinde saat 04.07'de pasaporttan geçerken görüntülendi, üzerinde sarı bir kazak vardı. Kaşıkçı o sabah nişanlısı Hatice Cengiz ile evlilik işlemlerini tamamlamak üzere Fatih Belediye Başkanlığı'na gitti. Kaşıkçı ile Cengiz, içeri el ele tutuşarak girdiğinde saat 09.20'yi gösteriyordu. Çift, 09.23'te evlendirme dairesinden bilgi alacakları görevlinin bulunduğu masaya oturdu. Kaşıkçı ile Cengiz, görevli memurdan bilgi aldıktan sonra saat 09.28'de evlendirme dairesinden çıktı ve Suudi Arabistan Başkonosolosluğu'na gitmeye karar verdi. Saat 09.32'de Fatih'ten Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na gitmek için taksiye binen Kaşıkçı tıpkı 2 Ekim'de yapacağı gibi IPhone telefonunu Hatice Cengiz'e bırakarak Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na randevusuz bir şekilde girdi. İçeri girmeden önce endişeli olan Kaşıkçı 1-1.5 saat sonra mutlu bir şekilde dışarı çıkarak nişanlısına kendisine içeride dostane bir yaklaşım gösterildiğini, bekar olduğuna dair belgenin hazırlanacağını, yurtdışı seyahati sonrası belgeyi gelip alacağını söyledi. Londra'da bir konferans için o akşam uçağa binen Kaşıkçı, öldürüldüğü 2 Ekim Salı'ya bağlanan gece sabaha karşı İstanbul'a geri döndü. Cinayet günü olan 2 Ekim Salı... İnfaz timi 09.55'te Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giriş yaparken Kaşıkçı, nişanlısı Hatice Cengiz ile kahvaltı yapıyordu. Saat 13.00'te 'evraklarınız hazır' denilerek konsolosluğa çağrılan Kaşıkçı taksiyle gittiği Levent'te iki cep telefonununu nişanlısına bırakarak 13.14'te Suudi Başkansolosluğuna adımını attı ve bir daha dışarı çıkamadı.
KORUMA KARARI ALINDI
İstanbul Valiliği, Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in güvenliğinin sağlanması için koruma kararı aldı. Karar kapsamında Cengiz'e koruma verildiği ve 24 saat korunacağı bildirildi.
'KİŞİYE ÖZEL' 3 KUTU
Bu arada dün Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda hareketli anlar yaşandı. Konsolosluğa ait bir araçla üzerlerinde numara bulunan ve İngilizce 'kişiye özel' yazılı üç kutu getirildi.
ÖLÜM GÜNÜ ATATÜRK HAVALİMANI'NDA
CEMAL Kaşıkçı, 2 Ekim'de Londra'dan İstanbul'a döndü. Ulaştığımız görüntüye göre Atatürk Havalimanı'nda saat
04.06.55'de pasaport kontrolünden geçti. Kaşıkçı, öldürüleceği gün olan 2 Ekim'de Atatürk Havalimanı'nda dakika dakika şunları yaşadı:
04.08.39: Elinde valizi ile gümrük çıkış kapısına doğru yöneliyor.
04.09.04: Gümrük çıkış kapısından geçiyor.
04.11.57: Bir sarı taksiye binerek evine doğru gidiyor.
04.56: Nişanlısı Hatice Cengiz Topkapı'daki evine varan Kaşıkçı'nın yanına elinde poşetle geliyor. Sonra evden çıkıp Başkonsolosluğa gidiyorlar.
KATİLLERİ, KAŞIKÇI'DAN 23 DAKİKA SONRA İSTANBUL'DA
SABAH Özel İstihbarat bölümünün Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili ulaştığı diğer kritik görüntüler ise Suudi istihbarat albayı Maher Abdulaziz Mutreb başta olmak üzere Kaşıkçı'yı infaz etmek üzere gelen tim üyelerinin İstanbul Atatürk Havalimanı VIP salonundan girişlerine ait. Bu görüntülerin zamanına bakılırsa Kaşıkçı ile 'cellatları', 'ölüm günü'nde aynı dakikalarda Atatürk Havalimanı'nda bulunuyordu. Kaşıkçı, Atatürk Havalimanı'ndan 2 Ekim'de 04.07'de çıkış yaparken, Mutreb ve timin diğer üyeleri 04.29'da çıkıyordu.
LONDRA'DAN GELİŞİNİ BİLİYORLARDI
Bu da istihbaratçıların değerlendirmelerine göre Cemal Kaşıkçı'yı infaz etmek üzere gelen timin, Londra'dan geliş saatini bilerek hareket ettiğini gösteriyor.
TRUMP'IN SUUDİ ÇELİŞKİSİ MEDYA VE KONGRE'Yİ BIKTIRDI
ABD Başkanı Donald Trump, Riyad yönetimin Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü itirafı sonrası yaptığı çelişkili açıklamalarla hem ülkesinde hem de dünyada eleştiri oklarının hedefi oldu. Nevada eyelatinde gazetecilerin "Kaşıkçı hakkında Veliaht Prens Selman'ın önceden haberinin olmaması mümkün mü?" şeklindeki sorusuna, "Bu mümkündür. Ancak cevapları bulana kadar tatmin olmayacağım" diyen daha önce "Suudi Arabistan'a sorularımız olacak. Tabii ki bunun bir yaptırımı olacak" şeklinde açıklamalar yapan Trump, Washington Post gazetesine verdiği demeçte ise S. Arabistan Veliaht Prensi Selman'ı suçlamadığını söyleyerek "O ülkesini sadakatle seven, çok iyi kontrole sahip, güçlü bir kişi. Kral'ın yerine ondan başka bir liderin gelmesini terich etmem" diyerek kafalarda soru işaretleri bıraktı. New York Times gazetesi, Trump'ın S. Arabistan'ın Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin açıklamasını güvenilir bulan ender azınlıktan biri olduğu değerlendirmesini yaparak "Trump, gerçekten Suudi örtbasının Kaşıkçı konusunu bitireceğini sanıyorsa kandırılmış demektir" şeklinde sert bir eleştiri yazısı yayımladı. ABD Kongresi'ndeki Demokrat Senatör Richard Blumenthal ve Cumhuriyetçi senatör Jerrold Nadler'in öncülüğündeki bir grup da Suudi Arabistan'a soruşturma açılması ve yaptırım uygulanması yönünde baskı yapıyor. Kentucky Senatörü Rand Paul da "Veliaht Prens Selman'ın olaya müdahil olduğunu kesinlikle hissediyorum. Aksini düşünmek saflıktır" dedi.
CESEDİN NEREDE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ
SUUDI Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el- Cubeyr, Cemal Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğünü ve cesedinin nerede olduğunu bilmediklerini açıkladı. Kaşıkçı'nın ölümünün korkunç bir hata olduğunu ve Veliaht Prens Selman'ın olaydan haberinin olmadığını öne süren Cubeyr, "Soruşturma neticesinde Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü ortaya çıkardık. Nasıl öldürüldüğünü ve cesedinin nerede olduğunu bilmiyoruz" dedi. Arap ülkeleri Suudi Arabistan yönetimine güvenlerinin tam olduğunu açıkladı. Arap Birliği'nden yapılan açıklamada S. Arabistan'ın yürüttüğü soruşturmadan övgüyle söz edildi. Arap dünyasının aksine Batı'dan ise tepki yağıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, S. Arabistan'a silah satışı yapmayacaklarını açıkladı. Merkel, olaya uluslararası bir reaksiyon gösterilmesi için görüşmelerini sürdüreceğini belirtti.