Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı Cezaevinde İşlenen Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi olduğu iddia edilen Mehmet Dişli'nin Genelkurmay çatı davasında duruşma salonunun güvenliğinden sorumlu Albay Tarık Hekimoğlu'nun görevini yapmasını engellediği belirtildi.
İddianamede, 27 Temmuz'da Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Genelkurmay çatı davasında, tutuklu yargılanan Dişli'nin duruşma sürerken savunmasına ilişkin avukatıyla görüşmek için Mahkeme Başkanı'ndan izin aldığı, bunun üzerine sanıkların bulunduğu bölümün arkasında avukatıyla dizüstü bilgisayardan davayla ilgili görüntüleri izledikten sonra savunmasıyla alakalı olmayan fotoğraflara baktığının belirlendiği kaydedildi.
Bu durumu tespit eden duruşma salonunun güvenliğinden sorumlu Ankara İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Tarık Hekimoğlu'nun, sanık ve avukatını uyardığı anlatılan iddianamede, "Müşteki Albay Tarık Hekimoğlu'nun şüphelinin avukatına, 'görüntülerin savunmaya ilişkin olmadığını ve bilgisayarı kapatmasını' söylediği, bunun üzerine Mehmet Dişli'nin müştekiye hitaben 'Ne yapayım? Elimle mi kapatayım? Sen bu yaptıklarını unutma Tarık Albayım göreceksin.' dediği belirlendi." ifadelerine yer verildi.
Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, müşteki Hekimoğlu'na yönelik "görevi yaptırmamak için direnme" suçunu işlediği tespit edilen Mehmet Dişli'nin 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
FETÖ'NÜN SÖZDE YURTTA SULH KONSEYİNDE
Mehmet Dişli'nin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hu¨ku¨meti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından yargılanmasına devam ediliyor.
Cumhuriyet savcısı, 9 Mayıs'taki duruşmada açıkladığı esasa ilişkin mütalaasında, Dişli'nin de aralarında bulunduğu sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin 15 Temmuz'da yurt genelinde şehit edilen güvenlik güçleriyle vatandaşların ölümünden sorumlu tutulmaları ve 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmalarını istedi.
Savcı, 2 bin 558 sivil ile 177 güvenlik personelinin yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle aynı sanıkların 55 bin 880'er yıl hapisle cezalandırılmalarını da talep etti.