Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim'de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmamasıyla ilgili soruşturmada ilginç bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Cemal Kaşıkçı'nın saat 13:14'te başkonsolosluğa girişinin ardından saat 15:07'de, 34 CC 1865 plakalı siyah bir minibüs 500 metre mesafedeki başkonsolosluk rezidansına gitmiş, 15:11'de de rezidansın kapalı otoparkına girmişti.
GARAJA GİRİP ÇIKTI
Bu esrarengiz konsolosluk aracını kameralardan takip eden güvenlik güçleri ilginç bir bulguya ulaştı. Siyah minibüsün başkonsolosluk görevlilerince bir gün önce konsolosluk rezidansına getirilerek kapalı otoparka sığıp sığmadığı konusunda prova yapıldığı belirlendi. Kaçıkçı'nın öldürüldükten sonra başkonsolosluktan çıkarılmasında kullanıldığı değerlendirilen minibüsle ilgili bu ayrıntı, Kaşıkçı'yı kaybeden Suudi yetkililerin bir gün öncesinden tüm ayrıntıları çalıştığını ortaya koydu. Söz konusu şüpheli araç olay günü başkonsolosluk rezidansına girdikten sonra yaklaşık üç gün burada kalmıştı. Başkonsoloslukta çalışan 28 kişi Türk görevliler ise izne çıkarılmıştı. Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Muhammed al Uteybi ise olaydan sonra üç gün rezidansından dışarı çıkmamıştı. Soruşturma çerçevesinde başkonsolosluk binasının yanı sıra şüpheli minibüsün girdiği konsolosluk rezidansında da arama yapılmak isteniyor. Öte yandan savcılıkça el konulan Cemal Kaşıkçı'ya ait iki adet Iphone telefon üzerindeki incelemeler sürüyor.
KONSOLOSLUKTA GÜN BOYU HAREKETLİLİK
BU arada dün gün boyunca Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda hareketlilik yaşandı. Başkonsolosluk binası önünde yerli ve yabancı gazetecilerin bekleyişi sürerken, konsolosluğa öğle saatlerinden itibaren sivil plakalı otomobillerle 9 kişi geldi. Bu kişilerden ikisi 22.35'te, üçü de 22.50'de konsolosluktan ayrıldı. Üç kişinin konsolosluktan çıkarken ellerinde çantalar taşıdığı görüldü. Öğle saatlerinde konsolosluğa giren 4 kişi ise 23.15'te konsolosluk binasından çıkış yaptı. Bu kişilerin Suudi Arabistan tarafından görevlendirilen uzman ekip arasında olduğu öne sürüldü.