Başkan Erdoğan'ın AK Parti Kızılcahamam Kampı'ndaki konuşmasından satırbaşları;
"AK Parti'nin daha uzun yıllar milletimize hizmet etmesini sağlama istiyoruz. Bu yüzden bayrağı hep gençlere devretmenin çabası içindeyiz. Buradan gençlerimize özellikle seslenmek istiyorum. Sizlerden kendinizi AK Parti'nin ve onunla birlikte ülkemizin geleceğini en iyi şekilde hazırlamanızı istiyorum. Gençlerimizin her birinin emin sıfatı ile emanete sahip çıkacaklarına inanıyorum. Emanet duygusunun kaynağı doğrudan imandır. İman varsa eminlikten ve emanetten de söz edebiliriz. Yeni nesil olarak değerlerimizi, kültürümüzü, tarihimizi en iyi şekilde hazmetmemiz gerekiyor."
"16 Nisan halk oylaması ve 24 Haziran seçimlerimi milletimiz ile aramızdaki güçlü ilişkiyi bir kez daha görmemize vesile oldu. Milletimize hizmet vermek için daha çok çalışmalıyız. Sadece partimize oy verenlere değil tüm ülkedeki insanlarımıza kardeşimiz hizmet vermeyi boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Milletimize layık olmak için daha çok çalışmalıyız. Milletimize sadece vefa değil, can borcumuz da var."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tarihin en büyük ekonomik saldırısına maruz kaldık"
"TARİHİN EN BÜYÜK EKONOMİK SALDIRISINA MARUZ KALDIK"
"Çözmemiz gereken sorunlarımız elbette var. Seçimlerin hemen ardından zaten ekonomik reformlara başlamak için hazırlanmıştık. Fakat ekonomimize bildiğiniz gibi saldırmaya başladılar. Döviz kurunun bir anda böyle bir artış göstermesini sadece ekonomik sebeplerle izah etmek mümkün değildir. Bunu söylemekle asla sorumluluktan kaçmaya çalışmıyoruz. Yaptığımız sadece bir durum tespitidir. 2 ayı bulmadan durumu kontrol aldık. Tarihin en büyük ekonomik saldırısına maruz kaldık. Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir. Devlet yönetimi olarak bu krizin üstesinden gelmek için normal şartlarda yıllara sari olarak yapabileceğimiz büyük reformları ve köklü değişimleri kısa sürede hayata geçirdik, geçiriyoruz. Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum. Ülkemizi kendi reçetelerimizle, kendi çözümlerimizle, kendi programlarımızla hedeflerimize ulaştıracağız."
"TÜRKİYE'DE EKONOMİK KRİZ YOK, MANİPÜLASYON VAR"
"Türkiye'de ekonomik kriz yok, manipülasyon var. Biz muhataplarımıza ekonomimizin gücümü rakamlarla anlatıyoruz. Gittiğimiz her yerde yatırım davetinde bulunuyoruz. Yatırım daveti başkadır, para istemek başkadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milletimizi fırsatçıların insafına bırakmayacağız"
"MİLLETİMİZİ FIRSATÇILARIN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ"
"Milletimizi fırsatçıların insafına bırakmayacağız. Bu fırsatçılarla mücadele edip gereken yaptırımları uygulayacağız."
"Türkiye uluslararası kuruluşların boyunduruğuna giremez. Türkiye IMF borcunu sıfırlamış bir ülkedir. Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi bağımsızlık olmaz. Biz büyümeye devam edeceğiz. Kendi ayakları üstünde yükselttiğimiz Türkiye'yi kimse diz çöktürtemez."
"O TERÖRİSTLER BİLSİN Kİ BUNU EN AZ 800 TERÖRİST İLE ÖDEYECEKLER"
"Ben 8 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğurulmuştur. Biz buralara onların kanıyla geldik. Tüm milletimize başımız sağolsun demek istiyorum. Bir ölür bin diriliriz evelallah. 8 şehidimiz mi var? O teröristler bilsinler ki bunu en az 800 ile ödeyecekler."Bizim terör örgütlerine olan tavrımız belli. Hepsinin başını ezeceğiz. Deliklerde inlerine gire gire bunları bitireceğiz. Kandil'de, Sincar'da bitireceğiz. Durmadan onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bu milletin huzurunu, refahını yok etmeye bunların gücü asla yetmeyecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "O teröristler bilsin ki bunu en az 800 terörist ile ödeyecekler"
KILIÇDAROĞLU'NA SERT SÖZLER
"Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan ana muhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Ana muhalefetin başındaki zat iftira ve yalan vagonuna binmekten vazgeçmiyor. Bunların yöntemi çamur at, tutmasa da izi kalır. Malum eski komünistlerin yöntemi. Bunlar hala oradalar. Bunların hak ve hakikat diye bir derdi yok. Eline verilen kağıtlardaki iddiaların akla ve mantığa aykırı olduğunu bile bile çıkıp kürsüde konuşuyor. Bu zatın Ankara'dan İstanbul'a yürüdüğünde koluna kimlerin girdiğini gördük. Teröristlerle el ele ve kol kola yürüyebiliyor. Türkiye'de ne kadar terörist, ne kadar provokatör, ne kadar şaibeli tip varsa hepsi bu zat tarafından grup konuşmalarında baş tacı ediliyor, övülüyor, destekleniyor. Son grup konuşmasında önce Kudüs meselesine girdi, sonra hızını alamayıp Erdoğan BM'de Filistinle ilgili tek söz etmedi diyor. Ben buna nasıl cevap vermeyeyim. Biliyorum buna benim milletim inanmaz. Filistin denince akla AK Parti gelir, Gazze denince akla AK Parti gelir."
"ÖNCE EKONOMİYİ ÖĞREN"
"Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon var, manipülatif bir hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun."
"DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNANLARI BULUNDUKLARI ÜLKELERDEN İSTİYORUZ"
"Son Almanya seyahatinde, 5 yıl 10 aya mahkum olan sözde gazeteci vardı ya boşluğunu buldu oraya kaçtı, orada da rahat durmadı. Orada da kendisine sahip çıkacak olanları, sözde siyasetçileri buldu. Haber de bize gelince, 'Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. O zaman siz onunla basın toplantısı yaparsınız, daha sonra da biz onun olmadığı bir basın toplantısı yaparız.' diye haber gönderdik. Ne kadar terörist varsa, bizden bunu stratejik ortaklarımız istediği zaman, biz kendilerine teslim ettik. Ama biz maalesef ülkemize ihanet eden, darbe teşebbüsünde bulunanları bulundukları ülkelerden istiyoruz, bize elli dereden elli türlü su getiriyorlar. 5 yıl 10 aya mahkum olmuş bir sözde gazeteciyi siz bu ülkede (Almanya) barındırıyorsanız, bunun stratejik ortaklığa yakışan bir yanı yoktur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan McKinsey tartışmasına son noktayı koydu
"MCKINSEY TARTIŞMASI"
"Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden biri Türkiye'dir. Biz ülkemizi faiz, enflasyon, kur şer üçgenine sıkıştırmaya çalışanların oyunlarını bozmakla meşgulüz. Cumhurbaşkanlığı külliyesiyle ilgili bunun iftiralarını dinlemekten bıktık. Hatırlarsanız külliyemiz ilk hizmete girdiğinde oraya gelmeyeceğini söylemişti. Altın klozetlerden falan bahsetti. Bunlar bu kadar iftira ile yetişmiş tipler. Dünyada başarı olarak gösterilen kamu-özel ortaklığı projelerini eleştirmesini mantıktan uzaktır. İşte üçüncü havalimanı, Bay Kemal, o da öyle. Üçüncü köprü, o da öyle. Bunlar nasıl yapılıyor, bunu öğren. Bay Kemal sen anlamazsın sen bu işten. SSK'yı da böyle batırdın zaten. Bunları biz kaynakları çeşitlendirerek hamdolsun yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Türkiye'nin bu kadar kısa sürede bu kadar büyük yatırımları hayata geçirmesini hala anlamayan birine anlatmayı söz israfı olarak görüyorum. Kamu özel ortaklığını Türkiye nasıl başardı bunu anlatın dediler G-20 Toplantısı'nda. Bu zat ücreti mukabil tutulmuş bir danışmanlık şirketi üzerinden aklı sıra bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Tüm arkadaşlarımıza söyledim, bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız dedim. Gerek yok, biz bize yeteriz. Bu zata değil ama bu zatın hezeyanlarıyla aklı karışmış olan varsa izah etmek isterim. Evet, bir dönem Türkiye savunmadan tarıma her şeyini Amerika'ya teslim etmiştir. Türkiye bu felaketi tek parti CHP ve milli şefi İnönü döneminde yaşamıştır."
"Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin, diyebilecek kadar izanını kaybeden muhalefet anlayışının bugünkü temsilcisi CHP ve artık onun yoldaşı haline gelen HDP'dir."
"BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR EDERİM"
IMF'i söyledim. 2013'te biz borcu sıfırladık ve Türkiye'yi bu sıkıntıdan kurtardık. Son yaşanan hadiseler Türkiye'yi belki bir parça sarsmıştır ama asla yıkamamıştır. Çünkü bugünkü Türkiye ne 1994'ün ne de 2001'in Türkiye'sidir. İhracatımız geçen ay itibariyle yıllık 165 milyar doları geçti. 36 milyar dolardan 165 milyar dolara geldik, daha da artacak. Turizmde tarihimizin en başarılı sezonunu geride bırakıyoruz. Hamdolsun 40 milyon turisti ağırlıyoruz. Belki Daha da artacak. Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgileri, aleyhimizde çevrilen tüm fırıldaklara rağmen devam ediyor. Çok önemli görüşmeler, temaslar var. Yakında inşallah bunların müjdelerini paylaşacağız. Milletimiz geleceğine umutla bakıyor. Yaşananların geçici bir türbülans olduğunu çok iyi biliyor ve iktidarına, kabinesine güveniyor. Böyle dönemlerde ülkelerin ve toplumların paradan çok morale ihtiyaca vardır. Böyle bir dönemde Türkiye'nin ABD'ye teslim olduğunu söylemek iş bilmezlik değilse ihanettir. Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin, diyebilecek kadar izanını kaybeden muhalefet anlayışının bugünkü temsilcisi CHP ve artık onun yoldaşı haline gelen HDP'dir. Tablo bu. Buna karşılık Ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarının farkında olan partiler, milli konularda birlikte hareket etmeyi başarıyorlar. Bu konuda Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Milli ve yerli olma şuurunu yakalamak her yiğidin harcı değil. Bay Kemal'in de böyle bir derdi yok. Cumhur ittifakı da bunun örneğidir. Basit bir seçim ittifakı olarak görenler yanılıyor. Türkiye'de yerlilik, millilik konusunda en son söz söyleyecek olanlar hiç değilse ağızlarına alıp bu kavramları kirletmesinler. Milletimizin kimin projeyle koltuğa oturtulduğunu, yenilgi üzerine yenilgi almalarına rağmen orada tutulduğunu çok iyi biliyor. Cumhur İttifakı'nın mahalli idareler seçimlerinde listelerde olmasa bile gönüllerde devam edeceğine inanıyorum."
"YENİ DÖNEMDE BUNLARA FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
"Mart 2019 seçimlerinin önemi çok daha artmıştır. Seçim dönemlerinde zamanımızın önemli bir bölümünü saha çalışmalarına ayırmak durumundayız. Yeni yönetim sistemimiz Cumhurbaşkanı ve Meclis'in önünde 5 yıllık bir dönemi açarak istikrarı garanti altına alıyor. Ülkemizin geldiği seviye itibariyle belediye hizmetleri artık sadece kaldırım, yol, kanalizasyon hizmeti olmaktan çıkmıştır. Bunları yapmak belediye başkanlarının boynunun borcudur. Hizmet gerektir ama yeterli değildir. Yeterli olan nedir, gönüllere girmektir. Artık belediye başkanı olacak arkadaşlarımızdan bunu istiyoruz. Ama gönül, tevazu bunu başaracağız. Bunu başarmak zorundayız. Kapı kapı dolaşacağız. Alacaksın hanımını, beyini yanına, birlikte evleri dolaşacaksın. Gönüllere gireceksin. Bunu başardığımız zaman bu millet bizlere inanıyor, güveniyor ve bizi yerelde bizi iktidar olmaya devam edecektir. Buna karşılık belediyeler artık sosyal belediyecilik denilen hizmetlerle daha çok görülür hale gelmiştir. Bütün Güneydoğu'yu malum partinin belediyeleri delik deşik etti mi, çukurlarla kanallarla her tarafı açtı mı? Devletin gönderdiği parayı, desteği bunları Kandil'e gönderdiler mi, terör eylemlerinde bunları kullandılar mı? Şu anda aynı uygulamayı Münbiç'in çevresinde yapıyorlar. Kim? PKK / YPG. Karakter aynı. Kayyumları atadık. Yeni dönemde bunlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Tedbirlerimiz var, şimdiden söyleyeyim. İlk hedefimiz bu vatan topraklarını ihanet içinde olanlara teslim etmeyeceğiz. Bazı illerimizde hiç beklemediğimiz sonuçlarla karşılaştık. Bunların her biri bizim için önemli birer derstir. Cumhur ittifakının yerel seçimlerde listelerde olmasa bile gönüllerde devam edeceğine inanıyorum. Biz bu ittifaka hiçbir zaman sandık ittifakı gözüyle bakmadık, bugün de öyle de bakmıyoruz. Yerel seçimlerle ilgili hazırlıklarımızda tek ölçümüzün en doğru adayla milletimizin karşısına çıkıp en yüksek oyu almasıdır. Adaylarımızın klasik belediyecilik hizmetleri yanında, sosyal belediyeciliği de en iyi şekilde uygulayacak isimler olması gerekir. Bu vasıflara sahip, AK Parti'nin değerleriyle çelişmeyen her isim bizim için makbuldür."
"Sizleri en kalbi duygularıma selamlıyorum. Allah'a emanet olun."