Diyarbakır'da
6-8 Ekim olaylarının 4'üncü yıldönümünde, yoksul ailelere kurban eti dağıtırken PKK'lılar tarafından katledilen Yasin Börü (16) ve Hasan Gökguz'un (25) aileleri SABAH'a konuştu. İşte acıları hiç dinmeyen ailelerin söyledikleri:
VAHŞET ÇAĞRISINI O YAPTI
HATİCE BÖRÜ:
"Yasinim yaşasaydı şimdi 20 yaşında
olacaktı. Hayali bilgisayar mühendisi
olmaktı. Şu anda üniversitede okuyor
olacaktı. En çok da Selahattin Demirtaş'a
öfkeliyim. Demirtaş'ın eli kanlıdır. Sadece
Yasin'in değil, o gece hayatlarını kaybeden
herkesin kanı vardır onun elinde. Elindeki
kanla cezaevinden çıkamaz. O geceki vahşet
çağrısını yapan odur. 2 elim bu dünyada da
ahirette de yakasında.
Selahattin Demirtaş'ın çağrısı ile
sırtlanlar dışarı çıktı. Vahşice öldürdüler
oğlumu, kurşun, keser, satırla...
Yetmedi yaktılar, yetmedi üzerinden arabayla
geçtiler. Tam 2 gün oğlumu aradık.
Perşembe sabahıydı hiç unutmuyorum. Salı
günü kurban eti dağıtmak için çıktı, gelmedi.
Perşembe sabahı haber geldi. Tanınmayacak
haldeydi. Babası ayağındaki beninden tanıdı."
ÇOCUĞUNU HİÇ GÖREMEDİ
MEHMET GÖKGUZ:
"Acı ilk günkü gibi taze. 4 yıl oldu
ama halen dün gibi. Batman'daki 8 şehidimize
çok ağladık. Çünkü evlat acısının ne
olduğunu ancak bu acıyı yaşayan bilir. Dün
bizim evlatlarımızı katleden caniler, bugün
asker kardeşlerimizi şehit edenlerdir. PKK
tüm insanlığın düşmanıdır. Ariel Şaron gibi
bebek katilidir. Kadınları dul, çocukları
yetim bırakan bu hainlere asla boyun eğmeyeceğiz.
Sayın
Cumhurbaşkanımızın
dediği
gibi kazanan
biz olacağız.
Oğlum öldürüldüğünde
gelinim
hamileydi.
Çocuğunun yüzünü
bile göremedi. Bu katliamla
insanların nefretini
kazanmaktan
başka ne elde ettiler? Terör
örgütü kanla, kaosla besleniyor.
Ama kana doymadılar.
Mesele Kürt halkının hakları
ve temsiliyeti değil. Dış güçlerin
maşalığını yapmak... Biz canımızı
veririz ama vatanımızı asla.
Ülkemizi kimseye teslim etmeyeceğiz.
15 Temmuz'u nasıl unutmuyorsak 6-8
Ekim'i de aynı şekilde unutmayacağız."