Terörist Yusuf Nazik, Türkiye'ye getirildikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde 12 gün sorgulandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından geçtiğimiz pazartesi Ankara Adliyesi'ne getirilen Nazik, hakkında yakalama kararı veren Ankara 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Nazik'in mahkemeye verdiği 11 sayfalık ifadesinde evli ve bir çocuk babası olduğunu ve aylık gelirinin bin 500 lira olduğunu söyledi.
'BÜTÜN OLAYLARIN MERKEZİNDE MEHMET GEZER VE SURİYE İSTİHBARATINDAKİ YÜZBAŞI VAR'
Mahkemedeki sorgusunda emniyet ve savcılıktaki ifadelerini kabul eden Nazik, bombalı saldırının Türkiye sınırları içinde yapılacağını bilmediğini iddia ederek, "Bizim kendi milletimizin ve vatanımızın içinde yapmamak şartıyla, zorla beni orada rehin tutarak, olayın 'Suriye sınırları içinde olacağını' söyleyerek, kendi milletimize vatanımıza ihanet ettirdiler" dedi.
Mahkeme Başkanı Hacı Hüseyin Orhan'ın, "Ettirdi dedin, kim?" sorusuna Nazik, "Suriye istihbaratında görevli olan 'Hacı' kod adlı Muhammet Ali" cevabını verdi.
İfadesinde, kendisine saldırının Suriye topraklarında ÖSO ve El Nusra'ya karşı yapılacağını söylediklerini iddia eden Nazik, "Bütün olayların merkezinde Mehmet Gezer (uyuşturucu ve silah ticareti yaptığı gerekçesiyle ABD'de tutuklu) ve Hacı kod adlı Suriye istihbaratındaki Muhammet Ali adlı yüzbaşı var" dedi.
'MEHMET GEZER MİHRAÇ URAL'A TELEFON AÇTI'
Mehmet Gezer'in, yanındayken Mihraç Ural'a telefon açtığını olayla ilgili konuştuklarını anlatan Nazik, "Ben oradan Ercan Bayat ile birlikte Sermini'den ayrıldım. Kiraladığımız eve gittik. Televizyon izlerken bir baktık Reyhanlı'da patlama gerçekleşmiş. Oradan da evden çıkmadık. O psikolojiyi atabilmek için" diye konuştu.
Ankara ve Konya'da keşif yaptığını, çektiği fotoğrafları Mehmet Gezer'e gönderdiğini söyleyen Nazik, "Saldırı Suriye'de olacaktı. Mehmet Gezer elini Kuran-ı Kerim'e basıp yemin etti. Çoluk çocuğunun başına yemin etti. Türkiye'de olmayacak şartıyla kabul ettim. Bunu kendi vatanımda, kendi milletime yapacak olsaydım ailemi Türkiye'de neden bırakayım" şeklinde konuştu.
'10 AY BİR GÜN HÜCREDE KALDIM'
Saldırıyı gerçekleştiren Nasır Eskiocak'ın kendisinden talimat aldığını kabul eden Nazik, patlama olduğunda Suriye'de olduğunu ve olaydan sonra Mehmet Gezer ile Suriye istihbaratındaki yüzbaşının pasaportuna el koyduğunu iddia ederek, kaçmasından korktukları için kendisini cezaevine attıklarını ve 10 ay bir gün tek başına hücrede kaldığını söyledi.
'MİNİBÜSLERİ REŞİT ALMAMIŞ'
Mahkeme Başkanı, Nazik'e, "Nasır'a talimatı ben verdim' diyorsun. Ama sen saldırının Türkiye'de olacağını bilmiyorum diyorsun. Nasır'a Türkiye'de olmayacağını söylemedin mi?" diye soru yöneltti. Nazik bu soruyu, "Bize 'oraya iki adet minibüs bırakın, anahtarları üzerinde olsun. Reşit adında biri iki kişiyle alacak' dediler. Reşit almamış. Bunlar bizi oyuna getirip, kendi vatanımıza milletimize ihanet ettirdiler" dedi.
'MİHRAÇ URAL'LA DÜŞMANLIĞIMIZ VAR'
Mihraç Ural'la ilişkisinin sorulması üzerine Nazik, "Ben kendisine hiç yanaşmadım. Düşmanlığımız var. Benden faydalanmak istedi. Ben kesinlikle yanına hiç yanaşmadım" dedi. Mahkeme Başkanı'nın rejim yanlısı 500 kişiyi Suriye tarafına geçirerek hayatlarını kurtardığı için Mihraç Ural'ın kendisine sahip çıktığı yönündeki bilgileri sorması üzerine Nazik, şöyle konuştu: "Kaçakçılık yaptığımızda Kesekli Nişan İncecikyan bize mal veriyor. Biz mal alıyoruz, çay,viski gibi. Beraber Laskiye'ye inerken rejim askeri şehit olmuş. Muhammet Hatim isminde bir din aliminin torunuymuş. Cenazeye gitmemizi istedi. Mihraç Ural cenazedeydi. 500-600 kişiyi geçirdiğimi söyledi. Ural benimle iftihar ettiğini söylemiş."
'BOMBAYI İLK SEFERDE BİZ TAŞIDIK'
Nasır Şenocak'a saldırı için 30 bin dolar gönderdiğini de kabul eden Nazik'e Reyhanlı saldırısı davasının sanıkları tek tek soruldu. Nazik, sanıklardan birçoğunu tanımadığını belirterek, bombayı taşımalarını şöyle anlattı: "Cengiz Sertel, Ercan Bayat ve ben ilk seferinde Samara sahiline kadar getirdik. Mehmet Gezer kendi arabasıyla getirdiğinde Gezer'in yanında 6-7 adamı vardı. Tekneye kaçak malların arasına ilk seferde 3 çuval koydular. Benim pasaportum ve evraklarımla ilk seferde bu çuvalları getirdik. Cengiz Sertel, Ercan Bayat ve ben vardım Sonraki seferde tek başlarına yaptılar."
'SINIRLARDA GİRİŞ ÇIKIŞLAR SERBESTTİ'
Nazik, Mahkeme Başkanının, "Saldırı Suriye'de olacaksa neden bomba yüklü minibüsleri Reyhanlı'ya getirdiniz. Araçları sınırdan kim geçirecekti?" yönündeki sorusuna "Özel Suriye Ordusu'na veya El-Nusra'ya girip çıkan adamlar olması lazım. Yani o dönemde sınırlarda giriş çıkışlar serbestti" diye cevap verdi.
Mahkeme Başkanının, "Bahsettiğin adam ÖSO ile birlikte mi çalıştı?" sorusuna da Nazik, "Evet efendim olabilir" diye cevap verdi. Nazik, patlamadan sonra El-Nusra üyelerinin çektikleri fotoğrafları kendi internet sitelerinden yayınladıklarını da sözlerine ekledi.