Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca TSK'daki "kripto" FETÖ üyelerini tespit etmek için yürütülen "Ankesörlü telefon soruşturması" kapsamında gözaltına alınan, Eskişehir'deki Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı sözleşmeli subaylardan sorumlu mahrem imam Yaşar Turan, itirafçı olarak örgüte ilişkin bildiklerini anlattı. Darbe girişimi sonrası yakalanana kadar örgütsel faaliyetlere devam ettiğini belirten Turan, darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten örgütün sivil imamlarından Harun Biniş'i tanıdığını söyledi. Turan, örgütle bağlantısını bildiği, bazıları mahrem imam 43 FETÖ üyesinin ismini verdi
FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan Turan, Cumhuriyet Savcısı Abdullah Çıtlak tarafından yapılan sorgusunda, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek, itiraflarda bulundu.
2014'e kadar FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı sözleşmeli subaylar mahrem yapılanması içerisinde "Sacit" kod adıyla müdür yardımcısı konumunda görev yaptığını belirten Turan, bu yıldan itibaren Eskişehir'deki mahrem askeri yapılanmada "Yahya" kod adıyla müdür olarak görevlendirildiğini bildirdi. Üniversite sınavına hazırlık için gittiği dershanede FETÖ ile tanıştığını, 1990'da Amasya'da sınıf öğretmenliği bölümünü kazandığını aktaran Turan, şu bilgileri verdi:
"Eğitimim boyunca bu yapı içerisinde faaliyet yürüten evlerde kaldım. 1995 yılında üniversiteden mezun oldum. Daha sonra Karabük'te Aral Fen Dershanesinde sınıf öğretmeni olarak çalıştım. Askerlikten sonra Manisa'nın Kula ilçesinde Ufuk İlköğretim Okulunda öğretmen olarak 2 ay kadar çalıştım. Daha sonra Manisa'nın Salihli ilçesinde Özel Zuhal İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaya başladım. 6 yıl bu okulda öğretmen olarak çalıştım. 2004 yılı içerisinde İzmir'in Bornova ilçesinde Yamanlar İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptım. 2009 yılı içerisinde Ankara'da Etlik Samanyolu İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni oldum. 2012 yılında ise Eskişehir ilinde öğretmen olarak çalışmaya başladım."
"İZMİR'DE MAHREM YAPILANMA İÇİNE GİRDİM"
Örgüte katıldığı yıllardan gözaltına alındığı tarihe kadar FETÖ ile bağlantısını bildiği 43 kişinin isimlerini veren Yaşar Turan, örgütün mahrem hizmetler yapılanmasında görevlendirilme sürecine ilişkin şunları söyledi:
"İzmir'de Numan A. isimli bir kişi bana, 'Çeşitli kamu görevlileri var, bu insanları evinde ağırlayıp maneviyat yapar mısın?' dedi. Bu görevi kabul ettim. Bu kişi benim ikametime bir erkek şahıs daha getirdi. Bana, 'Bundan sonra Hamza'nın maneviyatıyla sen ilgileneceksin.' dedi. Daha sonra bir kişi daha getirdi. Bu şahıs bende kısa süreli kaldı. Numan A'nın İzmir'de havacılardan sorumlu kişi olduğunu biliyorum. Körfez Dershanesinde tarih öğretmeniydi. 1.80 boylarında, hafif kilolu, kel, Ispartalı bir şahıstı."
Ankara'da, 2009'da çalıştığı dönemde "Seçkin" kod isimli Mahmut T'ye bağlı olarak Hava Kuvvetleri yapılanmasında görev yapmaya devam ettiğini anlatan Turan, şöyle devam etti:
"Benimle birlikte 'Seçkin' kod adlı Mahmut T'ye bağlı 'Hamza', 'Yusuf' ve 'Tamer' kod isimli kişiler vardı. Mahmut T. tarafından bizlere hatlı tuşlu telefon ve USB bellek verildi. Bellek içinde 'Ubuntu' adlı program yüklüydü. Dizüstü bilgisayar verdi. Bu dönemde ben örgütsel manada müdür yardımcısı oldum. Bana bağlı Cengiz U., Ali T., Hamza Ö. ve Murat O. adlı kişiler vardı. Bu dönemde Mahmut T., bana kod adım olması gerektiğini söyledi. Ben de 'Sacit' kod ismini kullanacağımı söyledim."
Kendi altındaki örgüt mensuplarıyla haftada bir toplantı yaptıklarını belirten Turan, "Bu şahıslara operasyonel hatlı telefon verdim. İlgilendikleri askeri öğrencilerle ilgili bilgileri yazılı ya da sözlü olarak bana iletiyorlardı. Topladıkları himmet, kurban parası, gazete abonelik ücretlerini alıyordum ve bu bilgileri Mahmut T'ye veriyordum. Paranın bir kısmı masraflar için ayrılıyordu. Sorumlusu olduğum askeri personelin ne kadar maneviyat yaptığı, himmet parası, kurban parası gibi bilgileri USB bellek içerisinde bulunan 'Ubuntu' programı içerisinde Excel formatı şeklindeki tablolara yazıyordum ve Mahmut T'ye veriyordum. Tabloda ilgilenilen askeri öğrencinin adı, soyadı, telefon numarası, himmet, gazete aboneliği, kurban parası sütunları vardı. Bu tablo gelen bilgilere göre dolduruluyordu."
"GAYBUBET YAPIN"
Daha sonra "İbrahim" kod adlı Cafer S'ye bağlı çalıştığını belirten Yaşar Turan, 2012'de Eskişehir'e tayini çıktığını söyledi ve örgütün Eskişehir Hava Kuvvetleri yapılanmasına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Burada 'Nedim' kod adlı Fatih Ahmet G, Gülbahar Kolejinde fizik öğretmeni olarak çalışıyordu. Hava Kuvvetleri yapılanmasında Eskişehir ili sorumlusuydu. 'Saffet' kod adlı Mustafa K, Fatih Ahmet G'nin yerine 2014 yılından itibaren Hava Kuvvetleri yapılanmasında Eskişehir sorumlusu oldu. Bu yapı içerisindeki okullarda tarih öğretmeni olarak sigortası yatırılıyordu, ancak kendisi öğretmen olarak çalışmıyordu. Fatih Ahmet G. isimli şahsa bağlı olarak 'Talha' kod adlı Teyfik D, 'Barış' kod adlı Yalçın B. ve ben görev yapıyordum. Teyfik D, Osmangazi Üniversitesinde doçent doktor olarak çalışıyordu. Şu an tutuklu. Yalçın B, Milli Eğitim Müdürlüğünde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak çalışıyordu."
Kendisine bağlı subayların isimlerini de veren şüpheli, bu isimlerden birinin askeri hakim olduğunu, aralarında biri binbaşı çok sayıda pilot da bulunduğunu söyledi.
Turan, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden iki gün sonra bir evde yaptıkları toplantıda Mustafa K'nin, "Bizim darbeyle alakamız yok. Kumpasa getirildik. Bundan sonra dikkat etmemiz gerekiyor. Bu işi bizim üzerimize yıkacaklar. Evlerin kapatılması gerekiyor. Tüm dijital materyalleri imha edelim." dediğini aktardı.
Yaşar Turan, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Bu dönemde kullandığımız operasyonel hatta yüklediğimiz 'Eagle' isimli program üzerinden görüşmelerimiz devam etti. Mustafa K., bizlere 'Aranmanız olabilir, yakalanabilirsiniz. Onun için gaybubet yapın' dedi. Son bir yıldır gerek ailemle gerekse bu yapı içerisinde birlikte faaliyet yürüttüğüm arkadaşlarla yurt dışı numaralı Whatsapp üzerinden görüştüm. 'Eagle' veya Whatsapp programından bu şekilde iletişimi kurmamızı Mustafa K. söyledi.
Gözaltına alındığımda üzerimden çıkan Fedai Keskin adına düzenlenmiş Türkiye Cumhuriyeti kimliğini yaklaşık 10 ay önce eagle programından yazıştığımız Mustafa K. aracılıyla Zekeriya isimli kişiden edindim.
Zekeriya'yı telefonla aradım ve Osmangazi Üniversitesi tarafında bir kafede buluştuk. Kimlik ihtiyacımın olduğunu söyledim. O da bana bin 500 lira ücret karşılığı bu işi yaptırabileceğini söyledi. Zekeriya'nın soyadını bilmiyorum. Eskişehir bölge yapılanmasında görevliydi. Rizeli olduğunu biliyorum. Yaklaşık 8 ay önce tutuklandığını duydum. Zekeriya bize üç seferde kişi başı 5 bin lira ve 8 telefon hattı da getirdi. Ben de bu para ve telefon hatlarını Aydın K. ve Hakan E'ye teslim ettim. Bu kişilere Zekeriya aracılığıyla sahte kimlik de yaptırdık."
Mustafa K'nin gaygubet evlerinde kaldıkları dönemde, Eagle üzerinden "Dışarı çıkmayın, faturaları açık ev tutmayın, GBT denetiminin yüksek olduğu kalabalık yerlerden geçmeyin, umuma açık yerleri fazla kullanmayın, sahte kimlik çıkarın, haftalık erzak alın ve ailelerinizle sık görüşmeyin" gibi talimatlar verdiğini anlatan Turan, "Mustafa K., Eagle programı üzerinden örgüt elebaşının yazdığı notlar, rüyalar, ümit verici sözler gibi yazıları bizlere iletiliyordu." diye konuştu.
"TELEVİZYONDA GÖRÜNCE TANIDIM"
Darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten sivil imamlardan sanık Harun Biniş'i tanıdığını anlatan Turan, Akıncı Üssü'nden kaçarken yakalanan Biniş'i girişimin ardından televizyonda gördüğünü ve hatırladığını söyledi. Şüpheli, Biniş'in örgüt içindeki kod adını "Turan" olarak bildiğini belirtti.
Turan, Biniş ile tanışmasıyla ilgili süreci şöyle anlattı:
"2009 yılı temmuz ayı içerisinde Ankara Etlik Samanyolu İlkokuluna tayin oldum. Cafer S. isimli şahsı aradım. Evi nereden tutacağımı sordum. O da bana 'Okuluna yakın bir yerden tut.' dedi. Bir süre sonra Cafer S'nin Etlik semtinde bulunan evine gittim. Cafer S, bana 'Yahya' kod ismini verdi. Hatlı bir telefon verdi. Bana Ankara'da Hava Kuvvetleri yapılanması ile ilgili olarak görev vereceğini söyledi. Bu konuşmadan sonra evinden ayrıldım. Cafer S. isimli şahıs beni kullandığım operasyonel hat üzerinden arayarak görüşeceğim örgütsel manada bana bağlı olan şahısların telefon numaralarını ve ismini veriyordu ve bunlarla görüşmemi istiyordu. Verdiği numaraları arayarak müsait ise aynı gün veya başka bir gün için randevulaşıyorduk. Daha sonra bu şahısları kendi evimde topladım. Bu kişiler, Mahir B, Muammer A, ve Musa K. idi. Cafer S. isimli şahsa örgütsel manada bağlı olarak 'Seçkin' kod adlı Mahmut T, 'Turan' kod adlı Harun Biniş ve ben vardım. Cafer S. ile iki haftada bir Öveçler semtinde öğrenci evi gibi bir evde toplanıyorduk. Sohbet ve toplu namazdan sonra yaptığımız faaliyetlerle ilgili olarak başka odada bizimle teke tek görüşüyordu.
Cafer S. isimli şahıs, Ankara'da Hava Kuvvetleri yapılanmasından sorumlu kişidir. Medikal firmasında çalışıyordu. 1.65 boylarında, normal kilolu, evli, dört çocuklu bir şahıstı.
Mahmut T, Keçiören'de bir dershanede PDR öğretmenliği yaptı. Harun Biniş'in Pozitif Medikal A.Ş'de çalıştığını hatırlıyorum. 1.70 boylarında, normal kilolu, gözlüklü, Konyalı, evliydi, üç çocuğu vardı. Etlik tarafında oturuyordu. Medyada darbe girişiminde Akıncılar Üssü'ndeki kamera görüntülerinde kendisini gördüm."
"HER ZAMAN DEVLETİMİN YANINDA OLDUM"
Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığını, Bank Asya üzerinden para alışverişi yaptıklarını ve yakalanana kadar sahte kimlik kullandığını da itiraf eden Turan, "Ben her zaman devletimin yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Emniyette yaptığım FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılı 43 kişiyle ilgili teşhisim doğrudur. Bundan sonraki süreçte bu yapının çözülmesi için devletime her konuda yardımcı olacağım. Ben geçmişte dini saiklerle bu örgütün içerisinde yer aldığımdan dolayı pişmanım. Ancak terör örgütü olduğunu bilmiyordum." diyerek etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyledi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, Turan'ın "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçlarından cezalandırılmasını, ancak cezasının TCK'nın 221. maddesi gereği etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak verilmesini talep etti.