Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Akıncı Üssü Davası'nda, FETÖ'cü kalkışmanın mağduru olan dönemin komutanlarının ifadeleri alınıyor. Dünkü duruşmada, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Moda Deniz Kulübü'nde basılarak üst düzey komutanların derdest edildiği düğünün sahibi emekli Korgeneral Mehmet Şanver'in beyanları alındı. Şanver, aralarında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın da yer aldığı 24 generalin katıldığı düğün merasiminde yaşananları anlattı.
UÇAKLARI VERMEDİK
Şanver, darbe girişimini öğrendikten sonra dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve orada bulunan generallerle birlikte kriz masası oluşturduklarını ve karşı faaliyetleri telefonlarla organize ettiklerini anlattı. Darbeci tuğgeneral Semih Terzi'nin 100 kadar personeliyle Ankara'ya gelmek isteği uçakları verdirmediğini belirten Şanver, "Bu kararı verirken çok zorlandım. Ben darbeye karşı harekat yapan bir faaliyeti mi engelliyorum, yoksa darbeye destek amaçlı bir faaliyeti mi engelliyorum. Ama bu karar bana ait. 'Vermeyeceksiniz' dedim. Sonra öğrendim Semih Terzi olayını ve rahmetli şehidimiz Ömer Halisdemir'in cansiperane görevini. Bizim de bu olayda, bu şekilde bir katımız olmuş" diye konuştu.
İYİ Kİ GÖRMEDİK
Şanver ifadesinde, düğüne yapılan baskın sırasında kendisinin elleri ve ayakları bağlanarak derdest edildiğini ancak bazı generallerin ellerinin bağlanmadığını söyledi. Şanver yaşananları şöyle anlattı: "(FETÖ'cü) Bir astsubay mermiyi namluya sürüp bir el ateş etti. 'Bizi zor kullanmaya mecbur etmeyin' dedi. Durumun ciddiyetini anladık. Bir ara emir subayına, 'çocukları buradan uzaklaştırın' dedim. Daha sonra öğrendim; gelin damadın üzerine bile silah doğrultup, pointerlarla (hedef işaretleyici) insanları tehdit etmişler. İyi ki görmedik. Ben beyaz gelinlik üzerinde pointer görseydim, o zaman olaylar farklı olurdu. O masum, dünyanın en masum işini yapan iki kişiye böyle haince davranabilecek kadar gözleri kararmış."
'KİMDEN KURTULDUK'
Derdest edildikten sonra bir helikopterle sabah saatlerinde Akıncı'ya götürülüp, elleri ve ayakları bağlanarak bir odaya kilitlendiğini söyleyen Şanver, "Sabah Akıncı'da tutulduğum odaya siyah takım elbiseli bir tümgeneral olduğunu söyleyen bir kişi girdi. 'Komutanım kurtuldunuz, geçmiş olsun' dedi. Kendi kendime 'kurtulduk da kimden' diye sordum. Bu nasıl bir düşmanlıktı. Bu nasıl bir görev anlayışıydı? İnsanın kurtulduğuna bile sevinesi gelmedi" dedi. Düğüne nikah şahidi olarak FETÖ'cü Akın Öztürk'ü davet ettiğini anlatan Şanver, Öztürk'ün önce gelemeyeceğini söylediğini, ısrarcı olunca "bakarız" gibi ikircikli ifadeler kullandığını söyledi. Katılacağını bildirip katılmayan 4 generaldaha olduğunu belirten Şanver, "Bunların darbede aktif olarak görev yaptıklarını gördük maalesef" diye konuştu.
'BU DARBENİN ÖTESİNDE, HAİNLİK'
Şanver, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, "Buradaki sanıklar darbe girişiminden bilgileri olmadığını, koruma için düğüne gittiklerini sandıklarını söylüyorlar. Bu konuda ne diyorsunuz" şeklindeki sorusuna, "Bir generale astsubay silah sıkıyorsa, elini kolunu bağlıyorsa, bu darbenin ötesinde, darbe olmayacaksa ne olacak. Böyle güvenlik tedbiri mi olur? Bu darbenin ötesinde bir faaliyet, bu isyan, bu kalkışma, bu hainliktir. Bunun başka adı yoktur " diye cevap verdi. Darbecilerden şikayetçi olduğunu belirten Şanver'in sözleri sık sık şehit yakınları ve gaziler tarafından alkışlarla kesildi.