İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Ababey ve Erdem'in de aralarında bulunduğu 12 sanık hakkında davaya ilişkin tensip zabtını hazırladı. Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 31 Ekim'de Silivri'de yapılmasına, duruşmaların 1 ve 2 Kasım tarihlerinde de sürdürülmesine karar verdi.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Heyet, sanık Eren Erdem'in üzerine atılı suçun niteliği, Erdem hakkında diğer sanık beyanları ve mevcut deliller dikkate alındığında, sanığın atılı suçu işlemiş olabileceği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, sanık hakkında yapılan ihbar ile yasa dışı yollardan yurt dışına kaçacağı yönünde kuvvetli olguların bulunması, bu nedenle adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağını dikkate alarak, tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Tutuksuz sanıklar Turan Ababey, Emre Erciş, Mehmet Bozkurt, ve Kutlu Esendemir'in duruşmaya zorla getirilmesine karar veren heyet, sanıklar Alaattin Akkaşoğlu, Değer Özergün, Emrah Direk, Onur Kala, Ufuk Emin Köroğlu, Murat Kazancı ve Mehmet Aydoğmuş hakkında yakalama kararı çıkarılmasını karara bağladı.
BİRLEŞEN DAVALARIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni CHP Milletvekili Eren Erdem hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek", "go¨reve ilis¸kin sırrın ac¸ıklanması" ve "gizliligˆin ihlali" suçlarından 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle 11 Mayıs'ta iddianame hazırlanmıştı. İddianameyi 21 Mayıs'ta kabul eden İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın 19 Eylül'de yapılmasına hükmederek sanık Eren Erdem hakkında yurt dışına çıkış yasağı koymuştu.
Erdem, aynı gün Almanya'ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı'na gelmiş ancak hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle gidişine izin verilmemişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık olarak yargılanan ve 24 Haziran seçimleri öncesi aday gösterilmeyince kaçma girişiminde bulunduğu iddiasıyla havaalanında engellendiği belirtilen Erden Erdem hakkında, kaçma şüphesi nedeniyle 28 Haziran'da yakalama kararı talebinde bulunmuştu. Talebi değerlendiren İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın talebini kabul ederek sanık Erdem hakkında yakalama kararı çıkartmıştı. Kararın ardından 29 Haziran'da gözaltına alınan Erdem, mahkemece tutuklanmıştı.
FETÖ'nün 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettikleri gerekçesiyle, kapatılan Karşı gazetesinin sahibi ve 10 çalışanına yönelik hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, bu dava dosyasının Eren Erdem hakkında açılan dava ile birleştirilmesine karar vermişti.
Birleştirme kararıyla dosyanın gönderildiği İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi ise birleştirmeye onay verirken, yargılamanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması gerektiğine yönelik karar almıştı.
Mahkemeler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle dosya, ağustos ayında yargılama yerinin belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne (istinaf) gönderilmişti.
Karşı gazetesi çalışanlarına yönelik açılan iddianamede ise 7 sanığın ByLock kullanıcısı olduğu belirtilirken, firari sanık Ufuk Emin Köroğlu ve Değer Özergün'ün, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla ve "terörle mücadelede görev almıs¸ kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayarak hedef gösterme" suçundan da 1 yıldan üçer yıla olmak üzere 8 yıl altışar aydan 18'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Sanıklardan Alaaddin Akkaşoğlu, Mehmet Aydoğmuş, Onur Kala, Murat Kazancı ve Emrah Direk'in, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Kutlu Esendemir'in "silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapse mahkum edilmesi öngörülmüştü.
İddianamede etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılması istenen sanıklar kapatılan gazetenin sahibi Turan Ababey, Emre Erciş ve Mehmet Bozkurt'a "silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan ceza verilmemesi talep edilmişti.